hari
sadece popüler olan klasik müzik eserleri arıyorum.yani çoğunluğun duyup eşlik edebileceği türlerden.mesela fur elise/four seasons/swan lake gibi.yardımınız için teşekkür ederim..
sadece popüler olan klasik müzik eserleri arıyorum.yani çoğunluğun duyup eşlik edebileceği türlerden.mesela fur elise/four seasons/swan lake gibi.yardımınız için teşekkür ederim..
0
beethoven-9. ve 5. senfoniler ve moonlight sonata
mozart-eine kleine nachtmusik
ravel-bolero
schubert-serenade
mozart-eine kleine nachtmusik
ravel-bolero
schubert-serenade
0
keseci
sayfayi yenilemiycem, siz bu duyuruyu okuyana kadar kac kisi duyuruyu okuyup cevap yazmis?
sayfayi yenilemiycem,
siz bu duyuruyu okuyana kadar kac kisi duyuruyu okuyup cevap yazmis?
siz bu duyuruyu okuyana kadar kac kisi duyuruyu okuyup cevap yazmis?
0
geçen 3 günde benden önce hayat aklını.dan sonra biri daha okumuş.
şuan 5010.
şuan 5010.
0
@sabenburak, duyurunun altındaki butonlarda yazıyor. en sağda yenile butonu var, onun yanında i butonunun üzerine gelince görüyorsun.
0
bu soru cok aylak zamanima gelmisti, manipule ettim. 4-5bin okunma sayisini tek basima ben yaptim 'Yenile' butonuna basarak surekli. trackpad ile cok hizli basilabiliyor. ama tabi bundan cok okunan duyurular da var :)
yillar sonra itiraf.com'a yazar gibi hissettim.
6420 oldu bu arada.
yillar sonra itiraf.com'a yazar gibi hissettim.
6420 oldu bu arada.
0
başlık 2011 yılında açılmış, açıldığı gün boyunca 4.000 kişi görüntülemiş.
bugün bir başlığı gün içinde 50-200 kişi görüntülüyor.
önce dramatik bir düşüş mü var diye düşündüm.
sonra ara kısmına 2011 yazdığımda o zamanki başlıkların da 50-200 arası görüntülendiğini gördüm.
yani başlık clickbait olduğundan anket için yanıltıcı bir done olmuş.
bugün bir başlığı gün içinde 50-200 kişi görüntülüyor.
önce dramatik bir düşüş mü var diye düşündüm.
sonra ara kısmına 2011 yazdığımda o zamanki başlıkların da 50-200 arası görüntülendiğini gördüm.
yani başlık clickbait olduğundan anket için yanıltıcı bir done olmuş.
0
yazaryan
linç edilmekten korkuyorum ama bunca yıldır bu filmi izlemedim. bu tür filmleri pek sevmediğim için ilgimi çekmedi merak etmedim ama gün itibariyle merak etmeye başladım. bu kadar övülmüş bi film güzel olmalı heralde dedim kendime ve sessizce uzaklara daldım. internette spoiler olur vs. diye bakmaya
linç edilmekten korkuyorum ama bunca yıldır bu filmi izlemedim. bu tür filmleri pek sevmediğim için ilgimi çekmedi merak etmedim ama gün itibariyle merak etmeye başladım. bu kadar övülmüş bi film güzel olmalı heralde dedim kendime ve sessizce uzaklara daldım.
internette spoiler olur vs. diye bakmaya korktum. merak ettiğim, filmin genel itibariyle olayı, konusu ne? ne zaman, nerde geçiyor? ve değer mi pazar günümü ayırmaya dersiniz?
internette spoiler olur vs. diye bakmaya korktum. merak ettiğim, filmin genel itibariyle olayı, konusu ne? ne zaman, nerde geçiyor? ve değer mi pazar günümü ayırmaya dersiniz?
0
dostum hemen bu duyuruyu sil. sadece otur izle. önceden öğrenme birşey. harika bir pazar seni bekliyor. iyi geceler
0
sana ilk sözüm. bu "bir" adet film ismi değil. üçleme. yağni üç tane film seyretmen lazım.
0
@mea üçleme olduğunu biliyorum, hepsini aynı anda izleyemeyeceğime göre ilkinden bahsediyorum elbette.
0
sinema tarihinin en iyi yapıtlarından biri. kesinlikle izle. üç filmden oluşuyor. internette bulamayacağın yer yoktur.
0
Panpa madem bu kadar bihabersin; bence önce kitaplarını bir oku, sonra da filmlerini izle ve titreyerek keyfini sür.
0
kılıçlı oklu 3 tane nuhu nebi zamanının savaş filmi. yaratıklar var falan. gerçekle hiç alakası yok.
0
LOTR değişik bir şey. Diğer fantastik kitaplarla karıştırmamak lazım. Filmi güzel ama sırf filmle yargılamayın. Film biraz bile hoşunuza giderse kitapları okuyun Hobbit'ten başlayarak derim. Sevmezseniz de sevmezsiniz, kime ne :)
0
fantastik bir hikaye. bir destan diyebiliriz. orta dünya denilen bir yerde geçiyor. burda yaşayan pek çok ırk var. insanlar, hobitler, cüceler, elfler, entler, büyücüler, orklar gibi. bu ırklar arasında güç savaşları var. iyi büyücü, kötü büyücü var.
filmin başında birkaç ırktan birkaç arkadaş biraraya geliyor ve kötü büyücüyü yenmek için gerekli olan ve uzun süredir kayıp olan yüzüğü bulmak için "yüzük kardeşliği"ni oluşturuyorlar.
ve yola düşüyorlar. yolda hepsinin başına binbir türlü iyilik ve bela geliyor. bir kısım hakkın rahmetine kavuşuyor. sonuçta tahmin edeceğin gibi yüzük bulunuyor ve kötü büyücü yokediliyor.
arada bir sürü olay, bir sürü kişi, bir sürü savaş vs vs vs var.
çok helecanlı. yakışıklı erkekler, güzel elf kızları, şirin hobitler var. kahramanlık, cesaret, aşk, vatanseverlik, arkadaşlık, iyi ve kötünün ezeli mücadelesi, ölüm, hayat, vs vs vs gibi temalar var.
filmin başında birkaç ırktan birkaç arkadaş biraraya geliyor ve kötü büyücüyü yenmek için gerekli olan ve uzun süredir kayıp olan yüzüğü bulmak için "yüzük kardeşliği"ni oluşturuyorlar.
ve yola düşüyorlar. yolda hepsinin başına binbir türlü iyilik ve bela geliyor. bir kısım hakkın rahmetine kavuşuyor. sonuçta tahmin edeceğin gibi yüzük bulunuyor ve kötü büyücü yokediliyor.
arada bir sürü olay, bir sürü kişi, bir sürü savaş vs vs vs var.
çok helecanlı. yakışıklı erkekler, güzel elf kızları, şirin hobitler var. kahramanlık, cesaret, aşk, vatanseverlik, arkadaşlık, iyi ve kötünün ezeli mücadelesi, ölüm, hayat, vs vs vs gibi temalar var.
0
şu zamana kadar merak etmediysen, şimdi sana yok önce kitabını oku falan diyenlere bakma, direk normal bir film izler gibi izle ilk filmi işte. sonra beğenirsen zaten 2. ve 3. filmleri de izlersin, ki beğeneceğini sanıyorum. fantastik bir konusu var filmin ama öyle garip kaçmaz yani konuya uzak bile olsan. pazar gününü ayırmaya ise kesinlikle değecek.
0
gercekleracidir
Selamlar.Özel bir gün kutlaması için iki kişilik bi akşam yemeği ayarlamaya çalışıyorum. Mekan kasıntılı bir yer olmasın, avrupa yakasında ve denizi görebilir nitelikte olsun, fiyatları da uçuk olmasın istiyorum, mümkün müdür? Pruva diye bir yer buldum ama kapanmış sanırım.
Selamlar.
Özel bir gün kutlaması için iki kişilik bi akşam yemeği ayarlamaya çalışıyorum. Mekan kasıntılı bir yer olmasın, avrupa yakasında ve denizi görebilir nitelikte olsun, fiyatları da uçuk olmasın istiyorum, mümkün müdür? Pruva diye bir yer buldum ama kapanmış sanırım.
Özel bir gün kutlaması için iki kişilik bi akşam yemeği ayarlamaya çalışıyorum. Mekan kasıntılı bir yer olmasın, avrupa yakasında ve denizi görebilir nitelikte olsun, fiyatları da uçuk olmasın istiyorum, mümkün müdür? Pruva diye bir yer buldum ama kapanmış sanırım.
0
Yıldız Teknik Ünv. Mezunları Derneği Rumeli Hisarı Sosyal Tesisleri
adını yanlış yazmış olabilirim ama üye olmadan da yemek yiyebiliyorsunuz.
adını yanlış yazmış olabilirim ama üye olmadan da yemek yiyebiliyorsunuz.
0
pruva çok güzeldir. kapanmamışsa mutlaka gidin. fiyatları pahalıdır ama uçuk değildir.
ortaköy'de banyan'ın manzarası çok güzeldir ama dışarıda oturmaya başlandı mı bilemiyorum.
ortaköy'de banyan'ın manzarası çok güzeldir ama dışarıda oturmaya başlandı mı bilemiyorum.
0
Adını tam bilmiyorum ama baltalimanında bir yer var, polis moral evi sosyal tesisleri sanırım, kısaca karakol deniyor. denizin tam dibi, süper manzarası var ve çok uygun. üyelik gerekmiyor. biz geçen hafta gittik, rakı, mezeler filan dahil adam başı 40 tl gibi bir hesap ödedik. hafta sonu rezervasyon şart.
0
paltar yuyan masin
Merhabalar,başlıktaki filmi bir kaç yıl önce izlemiştim. Şimdi price caspian'ı izlemeye karar verdim. Bi 10 dk izledim ama ilk filmle ilgili hiçbir şey hatırlamadığımı farkettim. 2-3 cümleyle özetleyebilir misiniz ilk filmi? Diğer filmi takip edebileceğim kadar olsa yeter çok detaya gerek yok...Teşe
Merhabalar,
başlıktaki filmi bir kaç yıl önce izlemiştim. Şimdi price caspian'ı izlemeye karar verdim. Bi 10 dk izledim ama ilk filmle ilgili hiçbir şey hatırlamadığımı farkettim. 2-3 cümleyle özetleyebilir misiniz ilk filmi? Diğer filmi takip edebileceğim kadar olsa yeter çok detaya gerek yok...
Teşekkürler
başlıktaki filmi bir kaç yıl önce izlemiştim. Şimdi price caspian'ı izlemeye karar verdim. Bi 10 dk izledim ama ilk filmle ilgili hiçbir şey hatırlamadığımı farkettim. 2-3 cümleyle özetleyebilir misiniz ilk filmi? Diğer filmi takip edebileceğim kadar olsa yeter çok detaya gerek yok...
Teşekkürler
0
2. dunya savasi donemi. 3 kardes teyzelerinin ya da dayilarinin evine mi ne gidiyorlardi. saklambac oynarken bi dolap buluyor en kucugu, icine giriyor ve bakiyor ku megerse o dolap paralel evrene acilan bir kapiymis. dolasiyor falan filan. geri geliyor kardeslerine soyluyor hep beraber oraya gidiyorlar. buz kralicesi var bunlari yakalamk istiyor aslan var onlara yardim ediyor. meger bu uclu oranin efendileri olacaklarmis, kehanet varmis. aslan oluyor sonra savas cikiyor. aslan diriliyor. savas kazaniliyor. son.
ilki fena degil ama prens caspian i hic sevmemistim ben. sirf o nedenle 3. filmi izlemedim
ilki fena degil ama prens caspian i hic sevmemistim ben. sirf o nedenle 3. filmi izlemedim
0
yemdihan ucak
Bi' buldurun be!
Bi' buldurun be!
0
katilin okur olduğu değil de okurken olay yerinde olduğunuzu hissettiren bi kitap okudum. siz de kahramanlardan bitanesisiniz bu şekilde yazılmış çok az kitap varmış. benim bahsettiğim erdal öz'ün yaralısın isimli kitabı..
0
ne kastettin tam anlamadım. kitabı okuyan kişi kendini kitaptaki katil olarak mı görecek yani?
0
böyle bir şey olabilir mi ki?
siz bir cinayet işlediniz ve bunun romanı yazılsın mı istiyorsunuz?
siz de okuyun, vay anasını katilin ben olduğumu anlamış: bir de romanını yazmışlar diyin.
garipppppp...
siz bir cinayet işlediniz ve bunun romanı yazılsın mı istiyorsunuz?
siz de okuyun, vay anasını katilin ben olduğumu anlamış: bir de romanını yazmışlar diyin.
garipppppp...
0
iyi de üslup birinci ağızdan ise zaten olay yerinde oluyorsun. ben anlamadım o işi. ayrıca katil nasıl okur oluyor? sen kitabı okurken aslında cinayet mi işlemişsin kelebek etkisi mi olmuş ne olmuş? ya da yazar katil bunu okuyandır diyince öyle mi olmuş oluyor? ben anlamadım bi sik.
0
Kastettiğim şu: Kitabımız bir "Katil Kim" polisiyesi olsun. Kitabı bitirdiğimizde, katilin uşak değil de biz (okur) olduğumuzu anlıyoruz.
Yani aktüel okurun katil olduğu bir kitap soruyorum.
Yani aktüel okurun katil olduğu bir kitap soruyorum.
0
derin araştırmalarım sonucu buldum. "katilin okuyucu olduğu" (ya da öyle çıktığı) iki kitap varmış:
Peter Lovesey'nin yazdığı “Youdunnit” (1989) ve Max Dorra'nın yazdığı “Vous permettez que je vous dise tue” (1999).
kaynak:
sillagescritiques.revues.org
Peter Lovesey'nin yazdığı “Youdunnit” (1989) ve Max Dorra'nın yazdığı “Vous permettez que je vous dise tue” (1999).
kaynak:
sillagescritiques.revues.org
0
mantiken mesela kisi kitabi okumaya devam ettikce gucu tukenir kahramanlardan birinin... hatta her sayfada biraz daha tukenir ve ufaktan sezdirilir de bu okuyucuya... hikaye de mesela vaktiyle bir buyu yapilmis olsun bir kisiye kitap haline gelmis olsun kim israrla okursa olecek falan diye... mumkun yani boyle seyler bir sekilde... (bu cevap, "o da nasil ola ki?" sorusu icindi)
0
eh iyi de sonunda katilin kim olduğunun anlaşıldığı kitabı bu soruyla bulursan baştan katilin kim (okur) olduğunu biliyor olacaksın?
-------hayvani spoiler------,
lostun sonunda aslında hepsi cennette buluşacak demek gibi bir şey
-------hayvani spoiler------,
lostun sonunda aslında hepsi cennette buluşacak demek gibi bir şey
0
japonbalikcisi
merhabalar... aynen başlıkta da yazdığım gibi gece uykumdan uyandığımda şekerli bir şeyler yemek istiyorum ve o an elime ne geçerse çikolata, jelibon, şeker... yiyorum. bunu yaptığımda da bazen sabahları miğde ağrısı ile uyanıyorum bazen de normalim. yemicem artık diyorum ama yakınımda çikolata vars
merhabalar... aynen başlıkta da yazdığım gibi gece uykumdan uyandığımda şekerli bir şeyler yemek istiyorum ve o an elime ne geçerse çikolata, jelibon, şeker... yiyorum. bunu yaptığımda da bazen sabahları miğde ağrısı ile uyanıyorum bazen de normalim. yemicem artık diyorum ama yakınımda çikolata varsa hiç affetmiyorum uyku sersemi. şu aralar ders çalışıyorum, haliyle kafa yoruyorum. sebep bu mudur? yoksa başka bir sağlık probleminin belirtisi mi yoksa..
0
şeker veya gizli şeker belirtisi olabilir. gece yatmadan bir miktar meyve suyu, süt gibi bir şeyler için. bakın değişiklik olacak mı.
her halukarda doktora görünmekte fayda var.
her halukarda doktora görünmekte fayda var.
0
kesinlikle şeker diyenlere kulak verin. ben de bir süre öyle yaşamıştım, gece 3'te şekerim düşmüş, titreyerek uyanıp tatlı yiyordum. meğer gizli şeker başlamış.
(bkz: gizli şeker/@mermaid)
(bkz: gizli şeker/@mermaid)
0
yirttin gotumu sahin agam
o kadar üşengeç biriyim ki bunu yazmaya bile üşendim. o kadar. mutfağa gidip kahvaltı yapmaya üşeniyorum. bilgisayarımdan d ye girip müzik açmaya üşeniyorum. sigara paketini ve çakmağı byerde bırakmamak için boynuma dolayasım var. ütanmasam altıma sçıcam o derece. oda nın şu halini görseniz kaçarsın
o kadar üşengeç biriyim ki bunu yazmaya bile üşendim. o kadar. mutfağa gidip kahvaltı yapmaya üşeniyorum. bilgisayarımdan d ye girip müzik açmaya üşeniyorum. sigara paketini ve çakmağı byerde bırakmamak için boynuma dolayasım var. ütanmasam altıma sçıcam o derece. oda nın şu halini görseniz kaçarsınız. kalkıp su içmeye üşeniyorum sonra başım ağrıyo. kalkıp işemeye üşeniyorum sonra böbreklerim heralde ağrıyo. kan gibi kola içiyorum dolaba gidip gelmemek için. üşendiğimden 1 buçuk ay sakallarımı uzattım. daha doğrusu kesmedim. şevk yok yani içimde. napmam lazım dohtur bey. harbi yoruldum şunu yazarken.
0
@mea 2 yıllık ilişkim var. ayrıca aşıkımm ben aşıkım.
@tembel yok artık daha neler. mutluyum ben böyle fakat siz anormalsiniz gibi hissediyorum.
@tembel yok artık daha neler. mutluyum ben böyle fakat siz anormalsiniz gibi hissediyorum.
0
sürekli değil de sadece bugünlerde olan bişeyse bahar yorgunlugu olabilir..
gereksiz not. bu soruna şuan mesaj yazamıcak kadar üşengeç olan ama kalbi seninle olan çok kişi var eminim sakın kendini yalnız hissetme
gereksiz not. bu soruna şuan mesaj yazamıcak kadar üşengeç olan ama kalbi seninle olan çok kişi var eminim sakın kendini yalnız hissetme
0
durumu çok da abartmamak lazım. hepimiz üç aşağı beş yukarı aynıyız. senin yazdıklarından sigara + tuvalete gitmeme + sakal mevzularını çıkart, evin içinde tepemde dolaşan iki kedi, kedilerin bitmiş suyu maması, temizlenecek tuvaletini ekle işte ben. bak ancak bu saatte bkz. gecenin üçü gaza geldim. bulaşık makinesini çalıştırdım ve banyoyu temizliyorum.
0
bazal metabolizma moduna geçmişsiniz. spor falan yapın metabolizmayı biraz hızlandırın.
0
galiba hepsinin tek sorumlusu bilgisayar.. bende de var senin kadar olmasa da
0
herşeye evet de bu tuvalete gitmeye üşenmek eylemini anlamadım? vay anasını!
0
anladığım kadarıyla öğrencisin. bundan kaynaklanıyor da olabilir. omzuna biraz daha yük binsin, sonra istesen de böyle olamayacaksın zaten:)
keyfini çıkar...
keyfini çıkar...
0
tbernhard
Arkadaslar, gunumuzde serbest piyasa ekonomisi neredeyse tum ulke ekonomilerinin temel tasini olusturuyor. Bunun etkilerini de maalesef hukuk, politika gibi temel alanlarda goruyoruz. Bircok bilimsel makalede serbest piyasa ekonomisinin, rekabet gibi yapi taslari sorgulanmadan analizlerde baslangic
Arkadaslar, gunumuzde serbest piyasa ekonomisi neredeyse tum ulke ekonomilerinin temel tasini olusturuyor. Bunun etkilerini de maalesef hukuk, politika gibi temel alanlarda goruyoruz. Bircok bilimsel makalede serbest piyasa ekonomisinin, rekabet gibi yapi taslari sorgulanmadan analizlerde baslangic noktasini teskil ediyor.
Bu serbest piyasa ekonomisinin fikir babalari, su anki temel savunuculari ve karsi cikan teorisyenlerle ilgili yabanci kaynaklardan hangisini onerirsiniz?
Bu serbest piyasa ekonomisinin fikir babalari, su anki temel savunuculari ve karsi cikan teorisyenlerle ilgili yabanci kaynaklardan hangisini onerirsiniz?
0
Adam Smith, John Maynard Keynes, karşıt olarak da Karl Marx, Friedrich Engels oku.
0
en akilci yöntemi yazıyorum. wikipedia'dan başla.
biraz tembel görünüyorsun. hiç araştırma yapmadan duyurudan kaynak istenince bir garip oluyor.
biraz tembel görünüyorsun. hiç araştırma yapmadan duyurudan kaynak istenince bir garip oluyor.
0
yildirimba
Bu kaçıncı oluyor bilmiyorum lakin; az evvel telefonuma gelen mesaj şu minvaldeydi: "sana ettiğim onca iltifat, kimsenin önemseyemeyeceği teferuatlarını bilmemin hiç bir kıymeti yok mu? şu ana kadar nasıl anlamadın sendne hoşlandığımı? aslında sen de anladın ama etrafında olmamdan hoşlandığın için s
Bu kaçıncı oluyor bilmiyorum lakin; az evvel telefonuma gelen mesaj şu minvaldeydi: "sana ettiğim onca iltifat, kimsenin önemseyemeyeceği teferuatlarını bilmemin hiç bir kıymeti yok mu? şu ana kadar nasıl anlamadın sendne hoşlandığımı? aslında sen de anladın ama etrafında olmamdan hoşlandığın için ses çıkarmadın. buna rağmen çevrendeki diğer insanlara mavi boncuk dağıtmaya devam ettin. beni mutsuz ettin ama sen yine de mutlu ol klişelerine girmeyeceğim. yazıklar olsun sana! "
evet, telefonuma farklı farklı kişişlerden bu tarz mesajlar üçer, beşer arayla geliyor işte. ya da yüzyüze bunu söyleyenler oluyor. peki ben bunların benden hoşlandıklarını neden anlayamıyorum yahu?
şöyle de bir durum var; bazısının hoşlandığını anlıyorum mesela. ama bir ilişki istemediğimi açık açık ima ediyorum. ama o arada telefon konuşmalarımızda falan fark ediyorum, öyle şeylerime dikkat etmiş ki, mesela ben sınav programımı kendim bilmiyorum ama karşımdaki insan biliyor. ben bundan herhangi bir mesaj çıkaramazken, yani ne var, çoğu dersimiz aynı oradan biliyor olsa gerek derken, aynı insan karşıma çıkıp, ben sana ait şeyleri senden daha iyi bilecek kadar seni seviyorum diyebiliyor.
ben mi malım? insanlar mı alenen yaptığını sadnığı şeyleri aslında çok da aleni yapmıyor mu?
yarın iki sınavım var, mesaj s.ti attı kafamı çok afedersiniz.
evet, telefonuma farklı farklı kişişlerden bu tarz mesajlar üçer, beşer arayla geliyor işte. ya da yüzyüze bunu söyleyenler oluyor. peki ben bunların benden hoşlandıklarını neden anlayamıyorum yahu?
şöyle de bir durum var; bazısının hoşlandığını anlıyorum mesela. ama bir ilişki istemediğimi açık açık ima ediyorum. ama o arada telefon konuşmalarımızda falan fark ediyorum, öyle şeylerime dikkat etmiş ki, mesela ben sınav programımı kendim bilmiyorum ama karşımdaki insan biliyor. ben bundan herhangi bir mesaj çıkaramazken, yani ne var, çoğu dersimiz aynı oradan biliyor olsa gerek derken, aynı insan karşıma çıkıp, ben sana ait şeyleri senden daha iyi bilecek kadar seni seviyorum diyebiliyor.
ben mi malım? insanlar mı alenen yaptığını sadnığı şeyleri aslında çok da aleni yapmıyor mu?
yarın iki sınavım var, mesaj s.ti attı kafamı çok afedersiniz.
0
iyi de hacı senin bi ilgin olsa mutlaka farkederdin. demekki alakasız tipler dolayısıyla dürüst olduğuna gerçekten anlamadığına göre sende bi problem göremiyorum.
0
biraz fazla sıcakkanlı iseniz, bir de yakışıklı iseniz olur öyle şeyler. biraz daha soğukkanlı olun :).
0
bu tip şeyler birkaç kere olduysa kız haklı galiba. etrafa mavi boncuk dağıtıyorsun.
öyle bir tarif etmişsin ki kendini. ışığa koşan sinekler gibi kızlar sana üşüşüyor. sen durumdan mennunsun. "ay kızlar ben ilişki istemiyorum" diyorsun ama kızların iltifat etmesi de hoşuna gidiyor :)
madem ilişki istemiyorsun, kıza karşı da ilgisizsin. niye mesaj s.ti attı kafamı diyorsun?
bak bunu da anlamadım? burda anlattığına göre epey bir gamsızsın ama kızın mesajında bir aydınlanma yaşamış vicdan azabından kıvranmaya başlamışsın gibi. öyle mi?
bence ders çalışmamak için bahane arıyorsun. ve kızlarla eğlenmek güzel, bu bozulmasın diyorsun.
öyle bir tarif etmişsin ki kendini. ışığa koşan sinekler gibi kızlar sana üşüşüyor. sen durumdan mennunsun. "ay kızlar ben ilişki istemiyorum" diyorsun ama kızların iltifat etmesi de hoşuna gidiyor :)
madem ilişki istemiyorsun, kıza karşı da ilgisizsin. niye mesaj s.ti attı kafamı diyorsun?
bak bunu da anlamadım? burda anlattığına göre epey bir gamsızsın ama kızın mesajında bir aydınlanma yaşamış vicdan azabından kıvranmaya başlamışsın gibi. öyle mi?
bence ders çalışmamak için bahane arıyorsun. ve kızlarla eğlenmek güzel, bu bozulmasın diyorsun.
0
@mea, durum bu sefer farklı çünkü. karşımdaki insan bu sefer benim çok sevdiğim, değer verdiğim, çok iyi bir insan. üzüldüm ben de. bana hiç o açıdan baktığını anlamamıştım. durum bu.
diğer dediklerine gelince, haklısın çevremde kızların olmasından hoşlanıyorum ancak, bu durumdan hiç faydalanmayı denemedim bile.
diğer panpalarım. teşekkür ettim sizlere de.
diğer dediklerine gelince, haklısın çevremde kızların olmasından hoşlanıyorum ancak, bu durumdan hiç faydalanmayı denemedim bile.
diğer panpalarım. teşekkür ettim sizlere de.
0
charlesbukowskiineksi
öncelikle (git: 239602)ton balığı ile başladım bi' kaç gün, baktım yemiyo' süt verdim, onu da pek içmedi - balık yemenyip süt içmeyen bi' kedi evet !!!!!! - tabi bunları aynı günde vermedim , bi' haftadır oluyo' bu olaylar.dün akşam yemekten sonra çıktım ciğer aldım ilk defa, eve geldim kaynattım,
öncelikle (git: 239602)
ton balığı ile başladım bi' kaç gün, baktım yemiyo' süt verdim, onu da pek içmedi - balık yemenyip süt içmeyen bi' kedi evet !!!!!! - tabi bunları aynı günde vermedim , bi' haftadır oluyo' bu olaylar.
dün akşam yemekten sonra çıktım ciğer aldım ilk defa, eve geldim kaynattım, soğuttum verdim, biraz biraz yedi ama çok yemedi yani, sabah kalktığımda çoğu duruyordu hala.
ne verecem ya ben kedime:( hala whiskas yaş mamanın tadını unutamadı mı bu? bi' de akşamları eve gelince miyavlıyor arada az da olsa, içim acıyo' valla:( napmalıyım?
ton balığı ile başladım bi' kaç gün, baktım yemiyo' süt verdim, onu da pek içmedi - balık yemenyip süt içmeyen bi' kedi evet !!!!!! - tabi bunları aynı günde vermedim , bi' haftadır oluyo' bu olaylar.
dün akşam yemekten sonra çıktım ciğer aldım ilk defa, eve geldim kaynattım, soğuttum verdim, biraz biraz yedi ama çok yemedi yani, sabah kalktığımda çoğu duruyordu hala.
ne verecem ya ben kedime:( hala whiskas yaş mamanın tadını unutamadı mı bu? bi' de akşamları eve gelince miyavlıyor arada az da olsa, içim acıyo' valla:( napmalıyım?
0
ton balığı derken? kediler normal-yani ayçiçeği yağlı ton balığını sevmiyorlar haklı olarak. sokak kedileri bile yemiyor. kedinize diyet ton balığı alın. bir de öyle deneyin.
ikinci olarak kediler balık ve süt sever diye bir şey yok. kediler küçüklüklerinden alışık oldukları yemekleri severler ve onu isterler.
whiskas gibi market mamalarını almayın. yazıktır. bunlar sağlıklarına zararlı.
ödül yiyecek mantığını anlamadım. ödül yiyecek benim bildiğim köpek eğitimi için kullanılır. kedilerde gerekmez. bunun yerine kedinizle ilgilenin, neyi seviyorsa onu yapın. kucağınıza alın, göbeğini kaşıyın, oyuncakları ile oynayın vs.
ikinci olarak kediler balık ve süt sever diye bir şey yok. kediler küçüklüklerinden alışık oldukları yemekleri severler ve onu isterler.
whiskas gibi market mamalarını almayın. yazıktır. bunlar sağlıklarına zararlı.
ödül yiyecek mantığını anlamadım. ödül yiyecek benim bildiğim köpek eğitimi için kullanılır. kedilerde gerekmez. bunun yerine kedinizle ilgilenin, neyi seviyorsa onu yapın. kucağınıza alın, göbeğini kaşıyın, oyuncakları ile oynayın vs.
0
ilgilenmeyi yapıyorum gerçi akşamları ama daha ne kadar oynayabilecem bakalım:) ödül mamasından kastettiğim; akşamları eve geliyorum, paşam da bütün gün evde yalnız, hani beni bekliyor diye, sevinsin diye normal mamasının dışında bi' şey vereyim diyorum.
her akşam iplerle evin içinde deli gibi döneniyoruz gerçi ama neyse biraz daha oynayayım ben. diyet ton balığını da deneyeceğim.
her akşam iplerle evin içinde deli gibi döneniyoruz gerçi ama neyse biraz daha oynayayım ben. diyet ton balığını da deneyeceğim.
0
o kadar vicdan yapmayın. ben çoğunlukla evde olan birisi olarak size söyleyeyim kediler zaten öğlen vakti uykuya dalıyorlar ve akşamüstüne kadar ağır uykudalar. bazen o saatlerde eve geliyorum kimse dönüp bakmıyor bile. normalde kapıda bin şaklabanlık yaparlar.
yani siz evde yokken o rüya aleminde zaten :)
yani siz evde yokken o rüya aleminde zaten :)
0
mea maxima culpa +1
gündüz ya uyuyor, ya da pencereden kuşları izliyor benimki de.
Gimborn diye bi markanın ödül mamasından aldım geçen gün denemek için, bir tanesini bile yemedi haspam, balıklı mamalardan da hoşlanmıyor. jambon, süt ve yogurt görünce deliriyo sadece. neyi sevip sevmediğini siz keşfedeceksiniz :)
gündüz ya uyuyor, ya da pencereden kuşları izliyor benimki de.
Gimborn diye bi markanın ödül mamasından aldım geçen gün denemek için, bir tanesini bile yemedi haspam, balıklı mamalardan da hoşlanmıyor. jambon, süt ve yogurt görünce deliriyo sadece. neyi sevip sevmediğini siz keşfedeceksiniz :)
0
benimki bir de haşlanmış yumurtaya bayılırdı. gerçi haftada bir defadan fazla vermezdim ama çıldırırdı kabuk soyulma sesini bile duysa.
önceki cevabımda da belirttiğim gibi, ya light ton balığı erin ya da poşette yağı süzülmüş ton balıgı verin. ayrıca nestlenin fancy yaş mamaları var, çeşit çeşit (etlisi, tavuklusu, karideslisi, balıklısı..) onlardan biri mutlaka onun da damak tadına hitap ediyordur. ;)
önceki cevabımda da belirttiğim gibi, ya light ton balığı erin ya da poşette yağı süzülmüş ton balıgı verin. ayrıca nestlenin fancy yaş mamaları var, çeşit çeşit (etlisi, tavuklusu, karideslisi, balıklısı..) onlardan biri mutlaka onun da damak tadına hitap ediyordur. ;)
0
benimkiler tabiri caizse hafif öküz, o yüzden yediğim herşeyden istiyorlar. peynir(kaşar, beyaz, tel.. hepsi!), yoğurt, omlet, balık, tavuk bayıldıkları şeyler. bir tanesi ayrıca haşlanmış yumurta sarısına ölüp bitiyor. diğerinin de karnabahar yemeği, kuru fasülye pilavı bile ayıla bayıla yemişliği var. ama mesela, emek emek, patateslerle bilmemnelerle haşlayıp tam istedikleri ısıda verdiğim ciğerin suratına bakmadılar.
her kedinin damak tadı ayrı oluyor yani.
annemlerin kedisi kuru mama dışında sadece salatalık yer misal. deneme yanılmayla bulabilirsin ama ben yoğurt ve yumurtayı dene derim.
her kedinin damak tadı ayrı oluyor yani.
annemlerin kedisi kuru mama dışında sadece salatalık yer misal. deneme yanılmayla bulabilirsin ama ben yoğurt ve yumurtayı dene derim.
0
yoğurt yiyor, onun dışında keyfine göre bazen sosisin yüzüne bakmazken bazen deliriyor:)
0
benim kedilerimden birisi ben ayran içerken (sırf ben içiyorum diye) bardağın üstünden iki parmak içiyor :)) ayrı bir tabakta versem içmiyor. yalnızca benim bardaktan olacak.
0
maxpainn
Selam Tom ve jerryler...1. Kedilerimden birisini çok ufakken (avuç doldurmayacak kadarken) sokaktan aldım. Öyle böyle büyüdü ama bir alışkanlığı var patisini emerek uyuyor... kazık kadar oldu hala aynı... Hep aynı patisini emiyor hatta o patideki tüyler hafif sararmış durumda... bu sorun çıkarır mı?
Selam Tom ve jerryler...
1. Kedilerimden birisini çok ufakken (avuç doldurmayacak kadarken) sokaktan aldım. Öyle böyle büyüdü ama bir alışkanlığı var patisini emerek uyuyor... kazık kadar oldu hala aynı... Hep aynı patisini emiyor hatta o patideki tüyler hafif sararmış durumda... bu sorun çıkarır mı? bu alışkanlıgı bırakmasını da çok istemiyorum ama bıraktırmak gerekir mi?
2. Oynasın diye attığım kağıt topaklarını falan alıp odaya gidiyor orada oynuyor... Bu saygıdan mı yoksa başka bir sebebi var mıdır? beni dışlıyomuş gibi oluyor da..
tenks
1. Kedilerimden birisini çok ufakken (avuç doldurmayacak kadarken) sokaktan aldım. Öyle böyle büyüdü ama bir alışkanlığı var patisini emerek uyuyor... kazık kadar oldu hala aynı... Hep aynı patisini emiyor hatta o patideki tüyler hafif sararmış durumda... bu sorun çıkarır mı? bu alışkanlıgı bırakmasını da çok istemiyorum ama bıraktırmak gerekir mi?
2. Oynasın diye attığım kağıt topaklarını falan alıp odaya gidiyor orada oynuyor... Bu saygıdan mı yoksa başka bir sebebi var mıdır? beni dışlıyomuş gibi oluyor da..
tenks
0
veterinere danışın.
oyuncakları ile odada oynaması orda kendisini daha rahat hissetmesindendir. benimkiler de çoğu zaman oyuncakları alıp yatağımın üstünde oynuyorlar. loca misali :))
oyuncakları ile odada oynaması orda kendisini daha rahat hissetmesindendir. benimkiler de çoğu zaman oyuncakları alıp yatağımın üstünde oynuyorlar. loca misali :))
0
acı biber falan sürmeyin. nasıl bir haince düşünce bu.
çok ufakken aldığınız hayvan, annesinden erken ayrıldığı için (sizin kabahatiniz değil) anne arıyor. benim kedim özellikle 1,5-2 yaşlarında iken bir dönem aynı şekilde patisinin üstünü yara yapmıştı. burada yapmanız gereken uyuyacağı zaman ya biberon ile süt vermek (kedi biberonu ile) azar azar emsin veya kendi parmağınızı (veya onun sevdiği, sahibi olduğunu varsaydığı kişinin) verin emsin. her uyumasında bunu yapamayabilirsiniz. ama arada sırada bile yaparsanız bu yardımcı olur. bu parmak emme işlemini azar azar azaltabilirsiniz. kendini yalnız hissetmesin.
ayrıca acı biber deyince. ben annemin şöle bir hikaye anlattığını biliyorum: 45 yıl önce dedemin evin bahçesinde kahvaltıda yediği köz biberin çok acı diye offf diyerek yere attığını ve o biberi evin bahçede yaşayan kedisinin hapır hupur yediğini biliyorum... yani sizin acı dediğiniz kediler için acı hissi yaşatmayan bir şey olabilir. unutmayın ki görmeleri de farklı olduğu gibi tat alma duyguları da farklı olabilir...ancak acıyı hissetmemeleri bu düşüncenin haince olmadığı anlamına gelmez.
çok ufakken aldığınız hayvan, annesinden erken ayrıldığı için (sizin kabahatiniz değil) anne arıyor. benim kedim özellikle 1,5-2 yaşlarında iken bir dönem aynı şekilde patisinin üstünü yara yapmıştı. burada yapmanız gereken uyuyacağı zaman ya biberon ile süt vermek (kedi biberonu ile) azar azar emsin veya kendi parmağınızı (veya onun sevdiği, sahibi olduğunu varsaydığı kişinin) verin emsin. her uyumasında bunu yapamayabilirsiniz. ama arada sırada bile yaparsanız bu yardımcı olur. bu parmak emme işlemini azar azar azaltabilirsiniz. kendini yalnız hissetmesin.
ayrıca acı biber deyince. ben annemin şöle bir hikaye anlattığını biliyorum: 45 yıl önce dedemin evin bahçesinde kahvaltıda yediği köz biberin çok acı diye offf diyerek yere attığını ve o biberi evin bahçede yaşayan kedisinin hapır hupur yediğini biliyorum... yani sizin acı dediğiniz kediler için acı hissi yaşatmayan bir şey olabilir. unutmayın ki görmeleri de farklı olduğu gibi tat alma duyguları da farklı olabilir...ancak acıyı hissetmemeleri bu düşüncenin haince olmadığı anlamına gelmez.
0
ehlana
Herkese selamlar. Nihayet evimde bir kedi beslemek için yeterli alanım oldu ve önümüzdeki aylarda kedi babası olmayı planlıyorum. İnternette baya bir araştırma yaptım ama burdaki kedi sahibi/sahibesi oranı yüksek olduğu için sizlerden de yorumlarınızı istiyorum. Tek istediğim dişi olması. Hatta mümk
Herkese selamlar. Nihayet evimde bir kedi beslemek için yeterli alanım oldu ve önümüzdeki aylarda kedi babası olmayı planlıyorum. İnternette baya bir araştırma yaptım ama burdaki kedi sahibi/sahibesi oranı yüksek olduğu için sizlerden de yorumlarınızı istiyorum. Tek istediğim dişi olması. Hatta mümkün olursa cins bir kedi almak istemiyorum.
1) Bostancı da bildiğiniz, güvenilir ve ücretleri çok yüksek olmayan(olabildiğince)(ya da fiyatlar sabit midir bilmiyorum) bir veteriner var mı?
2) Daha önceden bu tarz bir sorumluluk almadığım için yavru kedi almayı düşünmüyorum(zarar vermekten veya yeterince ilgilenememekten endişeleniyorum) Kaç aylık veya yaşında bir kedi almam benim için ve hali ile kedi için daha kolay olur?
3) Eve alışması için yapmam gereken belli başlı şeyler nelerdir?
4) Nasıl,hangi marka kum ve mama kullanmam daha sağlıklı olur?
5) Kedi sahibi olmak için veteriner bana yardımcı olabilir mi? Pet Shoplarda genelde yavru kedi gördüğüm için bana pek uygun olduğunu düşünmüyorum.(Her ne kadar onları Pet Shop gibi bir yerden kurtarmak istesem de...)
Bu konularda yorumlarınızı benden esirgemezseniz çok memnun olurum. Teşekkürler.
1) Bostancı da bildiğiniz, güvenilir ve ücretleri çok yüksek olmayan(olabildiğince)(ya da fiyatlar sabit midir bilmiyorum) bir veteriner var mı?
2) Daha önceden bu tarz bir sorumluluk almadığım için yavru kedi almayı düşünmüyorum(zarar vermekten veya yeterince ilgilenememekten endişeleniyorum) Kaç aylık veya yaşında bir kedi almam benim için ve hali ile kedi için daha kolay olur?
3) Eve alışması için yapmam gereken belli başlı şeyler nelerdir?
4) Nasıl,hangi marka kum ve mama kullanmam daha sağlıklı olur?
5) Kedi sahibi olmak için veteriner bana yardımcı olabilir mi? Pet Shoplarda genelde yavru kedi gördüğüm için bana pek uygun olduğunu düşünmüyorum.(Her ne kadar onları Pet Shop gibi bir yerden kurtarmak istesem de...)
Bu konularda yorumlarınızı benden esirgemezseniz çok memnun olurum. Teşekkürler.
0
1- Bilmiyorum, çünkü Ankara'da yaşıyorum.
2- Yavru kedi alsanız bile eğer kedicik annesini filan kaybetmiş değilse kesinlikle 2 aylıktan küçük kedi almayın, yani annesinden ayırmayın. Annesinden erken ayrılan, yeteri kadar anne sütü alamayan yavruların bağışıklık sistemi çok iyi gelişmez. 2 aylıktan büyük kedileri alabilirsiniz. Yaşları çok önemli değil ama yavru kediler büyüklere oranla daha kolay alışırlar muhtemelen (yine de her kedinin huyuna göre değişir). Ama ben olsam yaşını çok önemsemezdim, bazı acımasız taş kalpli insanlar ne yazık ki yaşlanan hayvanlarını sokağa atıyorlar, öyle bir hayvana rastlarsanız en azından hayatının son birkaç yılını sevgi dolu bir ortamda geçirmesini sağlarsınız, harika olur. Veya onun dışında da yardıma muhtaç herhangi bir kediyi sahiplenebilirsiniz. Facebook'ta hayvanseverler grubunun sayfasında her gün yuva arayan onlarca kediciğin ilanı oluyor, oraya bakmanızı öneririm.
www.facebook.com/haysev
3- İlk önce evin her tarafına salmayın, bir odaya koyun ve kapıyı kapalı tutun. Önce odayı tanımasına izin verin. İçeriye biraz mama ve su koyun. Mama-su kaplarından uzak bir köşeye de kumunu koyun ve mümkünse fazla rahatsız etmeyin, biraz tanısın etrafı, üstüne gitmeyin, sevmek için ısrar etmeyin. Size güvenmesini sağlayın. Birkaç gün içinde size ve odaya alışacaktır. Daha sonra odanın kapısını açıp, evin diğer kısımlarını keşfetmesine izin verin. Zamanla alışacaktır. Sesinizi yükseltmeyin, daima normal bir ses tonuyla konuşun ki sizden korkmasın. Zaman içinde çok iyi dost olacağınız göreceksiniz. Bu dediklerim insanlara fazla alışkın olmayan kediler için gerekli. Ama kimisi de vardır ki, hemen kucağınıza atlayıp sevmeniz için yalvarır.
4- Ben Akkum markalı ince taneli topaklaşan kedi kumu kullanıyorum. Silica kumları tavsiye etmem. En iyisi topaklaşan kumlardır. Mama olarak ise önerebileceğim markalar; Hill's, Royal Canin, ProPlan, Iams gibi profesyonel mamaları öneririm. Kedinizin yaşına göre her bir markanın çeşitleri var, uygun olanı seçeceksiniz. Genelde 1 yaşına kadar olan kediler ve hamile veya emziren kediler için yavru (kitten) kedi mamaları; 1 yaşından 7 yaşına kadar yetişkin (adult) kedi mamaları, 7 yaşından sonra da yaşlı (senior veya mature adult) kedi mamaları kullanılır. Fakat yaşlı kedi mamalarının sınırı bazı markalarda 7, bazılarında ise 11 yaştır. Mamanın üzerinde yazar zaten. Whiskas, La Cat, Bonnie, Champion gibi market mamalarından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
5- Evet veteriner yardımcı olabilir tabii, eğer o anda çevresinde sahiplenilmeyi bekleyen yavru kedi varsa... Ama siz 2. şıkta önerdiklerimi de göz ardı etmeyin.
Dostunuza bir an önce kavuşmanızı dilerim...
2- Yavru kedi alsanız bile eğer kedicik annesini filan kaybetmiş değilse kesinlikle 2 aylıktan küçük kedi almayın, yani annesinden ayırmayın. Annesinden erken ayrılan, yeteri kadar anne sütü alamayan yavruların bağışıklık sistemi çok iyi gelişmez. 2 aylıktan büyük kedileri alabilirsiniz. Yaşları çok önemli değil ama yavru kediler büyüklere oranla daha kolay alışırlar muhtemelen (yine de her kedinin huyuna göre değişir). Ama ben olsam yaşını çok önemsemezdim, bazı acımasız taş kalpli insanlar ne yazık ki yaşlanan hayvanlarını sokağa atıyorlar, öyle bir hayvana rastlarsanız en azından hayatının son birkaç yılını sevgi dolu bir ortamda geçirmesini sağlarsınız, harika olur. Veya onun dışında da yardıma muhtaç herhangi bir kediyi sahiplenebilirsiniz. Facebook'ta hayvanseverler grubunun sayfasında her gün yuva arayan onlarca kediciğin ilanı oluyor, oraya bakmanızı öneririm.
www.facebook.com/haysev
3- İlk önce evin her tarafına salmayın, bir odaya koyun ve kapıyı kapalı tutun. Önce odayı tanımasına izin verin. İçeriye biraz mama ve su koyun. Mama-su kaplarından uzak bir köşeye de kumunu koyun ve mümkünse fazla rahatsız etmeyin, biraz tanısın etrafı, üstüne gitmeyin, sevmek için ısrar etmeyin. Size güvenmesini sağlayın. Birkaç gün içinde size ve odaya alışacaktır. Daha sonra odanın kapısını açıp, evin diğer kısımlarını keşfetmesine izin verin. Zamanla alışacaktır. Sesinizi yükseltmeyin, daima normal bir ses tonuyla konuşun ki sizden korkmasın. Zaman içinde çok iyi dost olacağınız göreceksiniz. Bu dediklerim insanlara fazla alışkın olmayan kediler için gerekli. Ama kimisi de vardır ki, hemen kucağınıza atlayıp sevmeniz için yalvarır.
4- Ben Akkum markalı ince taneli topaklaşan kedi kumu kullanıyorum. Silica kumları tavsiye etmem. En iyisi topaklaşan kumlardır. Mama olarak ise önerebileceğim markalar; Hill's, Royal Canin, ProPlan, Iams gibi profesyonel mamaları öneririm. Kedinizin yaşına göre her bir markanın çeşitleri var, uygun olanı seçeceksiniz. Genelde 1 yaşına kadar olan kediler ve hamile veya emziren kediler için yavru (kitten) kedi mamaları; 1 yaşından 7 yaşına kadar yetişkin (adult) kedi mamaları, 7 yaşından sonra da yaşlı (senior veya mature adult) kedi mamaları kullanılır. Fakat yaşlı kedi mamalarının sınırı bazı markalarda 7, bazılarında ise 11 yaştır. Mamanın üzerinde yazar zaten. Whiskas, La Cat, Bonnie, Champion gibi market mamalarından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
5- Evet veteriner yardımcı olabilir tabii, eğer o anda çevresinde sahiplenilmeyi bekleyen yavru kedi varsa... Ama siz 2. şıkta önerdiklerimi de göz ardı etmeyin.
Dostunuza bir an önce kavuşmanızı dilerim...
0
yavru istemiyorsanız 4-5 aylık veya 1 yaşını geçmemiş bir kedi alın. böyle yuva arayan o kadar çok kedi var ki. evlat edinme grupları, internet siteleri var. örnek benim bildiğim minikpati sitesi.
bence tek dikkat etmeniz gereken daha önce de kedi bakmadığınız için iyi huylu ve cana yakın bir kedi almanız. kedinin kaşına gözüne, rengine değil de huyuna bakın.
kedilerle ilgili bilmeniz gereken önemli bir gerçek 1-1,5 yaşına kadar hiperaktif olmaları. deli gibi koşturmaları. 1,5 yaşından sonra durulmaya başlıyorlar. ileri yaşlarda miskinlik katsayısı artıyor :)) o yüzden buna hazırlıklı olun. sonra ben bunla yapamıyorum demeyin. geçecektir zamanla.
silikon mu-silika mı o kumlardan almayın. nolduğu belirsiz şeyler. kedilerin sağlığına zarar verir diye korkulur bunlardan. ben alice marka kumun yeşil ambalajlısını kullanıyorum. koku yapmıyor ve topaklaşıyor. tavsiye ederim.
evcil hayvan malzemeleri satan yerleri gezin. çok kazıklanmadan kapalı bir tuvalet, minder cinsi bir yatak, tırmalama tahtası, birkaç oyuncak ve taşıma kutusu alın.
mamaya gelince @marcelle'in bahsettiği kaliteli markalardan alın. kesinlikle market maması almayın. büyük pet malzemesi satan yerlerde royal canin, proplan gibi markaların mamaları kilo ile satılıyor. bunlar paketlere göre daha avantajlı.
bence tek dikkat etmeniz gereken daha önce de kedi bakmadığınız için iyi huylu ve cana yakın bir kedi almanız. kedinin kaşına gözüne, rengine değil de huyuna bakın.
kedilerle ilgili bilmeniz gereken önemli bir gerçek 1-1,5 yaşına kadar hiperaktif olmaları. deli gibi koşturmaları. 1,5 yaşından sonra durulmaya başlıyorlar. ileri yaşlarda miskinlik katsayısı artıyor :)) o yüzden buna hazırlıklı olun. sonra ben bunla yapamıyorum demeyin. geçecektir zamanla.
silikon mu-silika mı o kumlardan almayın. nolduğu belirsiz şeyler. kedilerin sağlığına zarar verir diye korkulur bunlardan. ben alice marka kumun yeşil ambalajlısını kullanıyorum. koku yapmıyor ve topaklaşıyor. tavsiye ederim.
evcil hayvan malzemeleri satan yerleri gezin. çok kazıklanmadan kapalı bir tuvalet, minder cinsi bir yatak, tırmalama tahtası, birkaç oyuncak ve taşıma kutusu alın.
mamaya gelince @marcelle'in bahsettiği kaliteli markalardan alın. kesinlikle market maması almayın. büyük pet malzemesi satan yerlerde royal canin, proplan gibi markaların mamaları kilo ile satılıyor. bunlar paketlere göre daha avantajlı.
0
liquidcat
dün hayvan mağazasından bir kedi aldık ama bugün hayvanın ufak yassı beyaz kurtlar döktüğünü farkettik. bunlar nedir, geçer mi, bize bulaşır mı ne yapmamız gerekir bir bilen varsa yardım edebilirse sevinirim
dün hayvan mağazasından bir kedi aldık ama bugün hayvanın ufak yassı beyaz kurtlar döktüğünü farkettik. bunlar nedir, geçer mi, bize bulaşır mı ne yapmamız gerekir bir bilen varsa yardım edebilirse sevinirim
0
neresinden döküyor? kaka mı? kaka ise parazit onlar. parazit aşısı yaptırın. HAYVAN MAĞAZASINA DEĞİL veterinere götürün. kaç yüz dolares. size bulaşmaz ama bulaşırsa bile katlanacaksınız. eşiniz grip olduğunda nasıl size de bulaşabiliyorsa, kediniz hasta olduğunda size de bulaşabilir. bunu dert etmemeniz, ancak tabii ki tedbir almanız lazım.
0
kakasından değil sanırım poposundan dökülüyor tam anlayamadık, yerde orda burda buluyoruz kurtları. bize bulaşması pek hoş olmaz açıkçası, hele ki tenya gibi bir şeyse. hayvan mağazası da inatla veterinere götürmeyin para almak için aşı yapıyorlar falan dedi biz de bilemedik ne yapacağımızı.
0
merak etme, kediyi sana verirken parazit aşısı yapmışlardır muhtemelen. ilk kedimize iç dış parazit aşısı yaptırdığımızda 2 gün kadar kurt döktü. Bu esnada karantinaya alıp panikledik biz de haliyle :)
evde gezmesine izin vermeyin bir kaç gün, bütün parazitleri attıktan sonra düzelir.
edit : petshop hayvanın sağlık karnesini verdiyse ordan aşılarına bakabilirsiniz. gidip boş yere tekrar parazit aşısı yaptırmayın. en kötü ihtimal aldığınız yeri arayıp parazit aşısının yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa ne zaman yapıldığını öğrenin.
evde gezmesine izin vermeyin bir kaç gün, bütün parazitleri attıktan sonra düzelir.
edit : petshop hayvanın sağlık karnesini verdiyse ordan aşılarına bakabilirsiniz. gidip boş yere tekrar parazit aşısı yaptırmayın. en kötü ihtimal aldığınız yeri arayıp parazit aşısının yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa ne zaman yapıldığını öğrenin.
0
sanırım hayvana hiç bir aşı yaptırmadılar. karnesini falan almak da aklımıza gelmedi. ufak daha diye aşı yaptırmadık dediler diye hatırlıyorum, umarım yanlış bir şey yapılmamıştır.
0
güzel abicim, al bir an önce kedini, koy taşıma kabına, git veterinere. aşıları yapılmamış; yaptırt. petshop denen illete de bir daha bulaşma. hayvanlara çektirdiklerini anlatacak ne gücüm ne sağlam sinirlerim var.
veterinere götür.
veterinere götür.
0
eşimin ısrarı üzerine aldık ordan ama cidden allah belamı versin bir daha da bulaşırsam ne olayım. para kazanmak için neler yapıyor bu insanlar bir de nasıl övdü kendini hayvanları öyle seviyorum böyle seviyorum diye.
0
-kakasından değil poposundan demek de aynı şey. sonuçta parazit.
-aşıları var ise bile veterinere götürün.
-aşısı var ise bile tekrar yapmanızın zararı olmaz ise VETERİNER BUNU SİZE SÖYLER. benim bilgim yok. her aşı fazla fazla yapılmaz. ama zararı olmaycak ilaçlar da var.
-45 günden önce aşı yapılmaz yavru kedilere doğru. ama hastalığı varsa tabii ki bir metodu vardır.VETERİNER DEĞİLİM. BUNU ANCAK ONLAR BİLİR.
-kediye para verip 30-40 tl'lik aşıya para vermekten çekiniyorsanız size başka sözüm yok. (var da yazamam)
-"HAYVAN MAĞAZASI" size karne vermişse bile onu veterinere gösterin ve yeni karne çıkartın! eminim o sahtedir. aşı maşı yoktur.
-eşinize biraz hayvan sevgisi ve hayvan sevme kültürü aşılaması için elxa gibi yazarların entrylerini okutun. şunları izletin, gösterin, okutun:
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
-aşıları var ise bile veterinere götürün.
-aşısı var ise bile tekrar yapmanızın zararı olmaz ise VETERİNER BUNU SİZE SÖYLER. benim bilgim yok. her aşı fazla fazla yapılmaz. ama zararı olmaycak ilaçlar da var.
-45 günden önce aşı yapılmaz yavru kedilere doğru. ama hastalığı varsa tabii ki bir metodu vardır.VETERİNER DEĞİLİM. BUNU ANCAK ONLAR BİLİR.
-kediye para verip 30-40 tl'lik aşıya para vermekten çekiniyorsanız size başka sözüm yok. (var da yazamam)
-"HAYVAN MAĞAZASI" size karne vermişse bile onu veterinere gösterin ve yeni karne çıkartın! eminim o sahtedir. aşı maşı yoktur.
-eşinize biraz hayvan sevgisi ve hayvan sevme kültürü aşılaması için elxa gibi yazarların entrylerini okutun. şunları izletin, gösterin, okutun:
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
www.ayperiugur.com
0
yahu sinirlendim okuyunca petşopçunun laflarını, bir de demez mi veteriner para almak için aşı yapıyor. ne yüzsüz ne utanmaz insanlar var. o zavallı hayvanları aylarca sersem halde kendi pislikleri içinde vitrinlerde tutan veterinerler çünkü değil mi. ufak diye aşı yaptırmadık ne alaka, bizim velet annesinden ayrıldığı anda (2 aylıkken) bütün karma aşılarını oldu bir güzel.
arkadaşların da söylediği gibi hemen veterinere gidin, o size bir bir anlatır neler yapılması gerektiğini.
arkadaşların da söylediği gibi hemen veterinere gidin, o size bir bir anlatır neler yapılması gerektiğini.
0
kesinlikle parasında değilim, hayvana aldığım yatak bile 60 lira, ufak diye aşı yaptırmaktan çekindim, bu da petşopçunun dediklerin doğrultusunda. öyle bir anlattı ki; ufacık hayvanlara para almak için aşı yaptırıyorlar falan diye biz de enayi gibi ah yazık vah yazık diye üzüldük. kedi 2 aylık bu arada, katı mama ile beslenebiliyor.
0
aşı zamanı gelmiş. hemen gidin. 45 gündür kedide. özel ırklar hariç olabilir. ancak bin kere dedik veterinere gidin.
0
gideyim gitmesine de işteyim eşim evde kediyle arabasız çıkamaz ordan akşama kadar bir şey olmaz umarım hayvan geldiğinden beri kakasını da yapmamış iyice tedirgin oldum
0
pet shoplar diğer "ticarethaneler" gibi inanamayacağınız kadar güvensiz ve hayvanlara karşı acımasız olabiliyorlar. hayvanların çoğu kaçak geliyor ve annelerinden çok küçük ayırıyorlar yavruları, aşı yaptırdıklarını sanmıyorum. yavrular tuvaletlerini yapıp etrafı kirletmesin diye aç ve susuz bırakılıyorlar kafeslerde :(
hemen iyi bir veteriner bulun. zaten pet shoptan alır almaz eve değil veterinere gitmeniz lazımdı. siz maşallah eve gelmişsiniz. 2 aylıksa aşılara başlamanızın tam zamanı.
durumunuz acil. pet shoptan alınan yavruların öldüğünü duyuyoruz. o yüzden acilen veterinere götürün. minicik yavruya bir de o kadar para vermişsini yazıktır.
parazitler çok büyük ihtimal size geçmez ama bu sizin ilgisiz davranmanızı gerektirmez.
hemen iyi bir veteriner bulun. zaten pet shoptan alır almaz eve değil veterinere gitmeniz lazımdı. siz maşallah eve gelmişsiniz. 2 aylıksa aşılara başlamanızın tam zamanı.
durumunuz acil. pet shoptan alınan yavruların öldüğünü duyuyoruz. o yüzden acilen veterinere götürün. minicik yavruya bir de o kadar para vermişsini yazıktır.
parazitler çok büyük ihtimal size geçmez ama bu sizin ilgisiz davranmanızı gerektirmez.
0
şimdi,
ilk önce size en yakın veterineri, aile hekimi gibi seçin ve sürekli oraya götürün. yavru hayvanlarda parazit çok sık görülür. önce o kurtçukların canlı mı yoksa ölmüş mü olduğunu kontrol edin. dışkıdansa ya da anal yolla çıkıyorsa sütü kesin ve kuru ve kaliteli mamaya başlayın. sitraks diye bir ilaç var, parazit ilacı. eczaneden alabilirsiniz. onu her gün 20cl ydi sanırsam parazit kesilene kadar uygulayın.
en önemli konu, basit hayvan parazitleri insana bulaşmaz!
ilk önce size en yakın veterineri, aile hekimi gibi seçin ve sürekli oraya götürün. yavru hayvanlarda parazit çok sık görülür. önce o kurtçukların canlı mı yoksa ölmüş mü olduğunu kontrol edin. dışkıdansa ya da anal yolla çıkıyorsa sütü kesin ve kuru ve kaliteli mamaya başlayın. sitraks diye bir ilaç var, parazit ilacı. eczaneden alabilirsiniz. onu her gün 20cl ydi sanırsam parazit kesilene kadar uygulayın.
en önemli konu, basit hayvan parazitleri insana bulaşmaz!
0
veterinerle görüştüm, sanırım zavallı hayvancağızda tenya var. 2 ay boyunca kurt dökerken hiç bir müdahale etmeyen, sattıktan sonra da müdahale etmeyin diye akıl veren o petshoptakilerin allah belasını versin.
0
keseci
kendisi aslen hemsire ama simi yapacagi is engelli cocuklarin bakimiyla ilgili.bebegimizden dolayi ilk 2 yil calismadi ama simdi basliyor tekrar calismaya, ben de ona ufak bir hediye alayim diyorum, kendisini is hayatina tekrar motive etmek basari sans dilemek icin falan. simdi bir hemsireye ne alin
kendisi aslen hemsire ama simi yapacagi is engelli cocuklarin bakimiyla ilgili.
bebegimizden dolayi ilk 2 yil calismadi ama simdi basliyor tekrar calismaya, ben de ona ufak bir hediye alayim diyorum, kendisini is hayatina tekrar motive etmek basari sans dilemek icin falan.
simdi bir hemsireye ne alinir yahu?
bütce 100-150 euro arasi 250 lira diyelim.
bebegimizden dolayi ilk 2 yil calismadi ama simdi basliyor tekrar calismaya, ben de ona ufak bir hediye alayim diyorum, kendisini is hayatina tekrar motive etmek basari sans dilemek icin falan.
simdi bir hemsireye ne alinir yahu?
bütce 100-150 euro arasi 250 lira diyelim.
0
hocam karın için alacağın hediyeyi de bize mi soruyorsun onu en iyi sen tanırsın en çok ne mutlu edecekse onu al.
0
hocam 250 lira veriyosan ufak çaplı bi takı al küpe falan. verdiğin paraya değsin bari.
0
işyeri dediğiniz yer engelli çocuğa bakacağı evse ya da engelli çocuk 1-2 yaşından küçük ve evde bakılıyorsa kesinlikle ama kesinlikle mekana çiçek göndermeyin.
0
madem ise geri donusu motive etsin diye bir hediye dusunuyorsunuz, o halde hediye isin kendisi ile alakali olabilir, bilemedim simdi hemsirelikte ne olabilir ama, isinde kullandigi/kullanabilecegi birsey olabilir.
0
birnevi meslektaşım sayılır eşiniz benim naçizhane önerimi söyleyeyim sağlık sektörü iyi hoş maaşı güzel ama çok insanla muhattap oluyorsunuz dolayısıyla ben eve girdiğim andan itibarenn hastahane çalışanı olduğumu unutmak isterim yani hemşirelikle alakalı bir şey almayın. sadece eşiniz olduğu için hediye almanız yeterli işyerine çiçek gönderin bundan daha mutluluk verici birşey olamaz birde son zamanlarda isteği bir kıyafet olabilir mp3 alıp sevdiğiniz şarkıları doldurabilrsiniz fotoğraf makinası da hiç fena olmaz hani şöyle kırmızı falan sadece ona ait
0
anxious
ya arkadaş bir kızın peşinde insan kendini bu kadar mı alçaltır, gururunu bu kadar mı ayaklar altına alır çıldırıcam. bari sizlerin de böyle hikayeleri varsa anlatın da "tek değilmişim" diyeyim. sinirden kendimi skicem çok az kaldı...
ya arkadaş bir kızın peşinde insan kendini bu kadar mı alçaltır, gururunu bu kadar mı ayaklar altına alır çıldırıcam. bari sizlerin de böyle hikayeleri varsa anlatın da "tek değilmişim" diyeyim. sinirden kendimi skicem çok az kaldı...
0
herkesin bir zaafı vardır.ama zaaflar da bir yere kadardır..tek değilsin ama karşındaki kişinin egosunu da daha fazla şişirme bence sonuç yoksa..
0
ah keşke tek olsaydın ama malesef o kadar fazlayızki sayıca bende kendime deli oluyorum ve aynısını söylüyorum insan bu kadar mal olmaz :(
0
bi kız için okulumu bıraktım, birinci girmiştim, burslarım gitti, kız başkasıylaydı, attığım mesajlara bakmıyormuş bile, arkadaşları bana yazıyormuş ayıp olmasın diye, günde 350 tane mesaj attığımı bilirim, bi gün rakıyı içtim içtim, evlerinin önünde sızmışım, kıştı, uyandığımda donmak üzereydim. rahat ol... güzel şeyler bunlar...
0
alçalma seviyesi yaşla ters orantılıdır. yaşınız küçükse (17-18-19 civarı) alçalma oranınız epey diplerdedir. bu yaş aralığı 22-23-25 civarına vardığında daha akıllıca hareketler başlar olgunluk ilave olur v.s alçalma seviysi makul değerdedir. yaş 30 ve civarındaysa pek bir alçalma olmaz, karşılıklıdır. yaş 40 ve sonrasıysa alçalmadan ziyade karşılklı istekler öncelik taşır, mantık süreci başlar falan filan...
0
stnbull
Evet,evet sizlerin masaüstü arka planlarınızı neyle süslediğinizi merak ediyorum beyler,bayanlar.Yanında da linkle minkle bir örneğini iliştirirseniz cevaplarınıza, ohh mis.:)
Evet,evet sizlerin masaüstü arka planlarınızı neyle süslediğinizi merak ediyorum beyler,bayanlar.Yanında da linkle minkle bir örneğini iliştirirseniz cevaplarınıza, ohh mis.:)
0
0
düzen ve kategorizasyon isyanıyım. butun klasorler derlı toplu sıralı ve arka plan düz siyah.
0
resim mesim karıştırıyo ortalığı en iyisi düz siyah ekran =) yanına da bi fences kurdun mu tadından yenmez =)
0
en.wikipedia.org:Featured_picture_candidates/February-2010#Gypsy_girl_mosaic_of_Zeugma
0
-would you like some tea?
+no thanks.
anarchy in the uk.
yazan bir karikatür var, yukleyemedim affet.
+no thanks.
anarchy in the uk.
yazan bir karikatür var, yukleyemedim affet.
0
kedislike
daha önce başka bir sözlükte yazardım ve bir sürü orada entrylerim var hepsi benim çocuğum gibi. ekşi'ye copy paste yapsam bi şey olur mu?
daha önce başka bir sözlükte yazardım ve bir sürü orada entrylerim var hepsi benim çocuğum gibi. ekşi'ye copy paste yapsam bi şey olur mu?
0
cut paste yaparsan olmaz da copy paste yaparsan olabilir. olmasa bile hoş karşılanmaz.
0
Çaylaklık entry'si olarak girersen direkt uçarsın. Kimse bilemez senin o entry'lerin sahibi olup olmadığını. Ama yazar olduktan sonra diğer sözlükten silip ekleyebilirsin. Silmeden eklersen yine telif hakkına girer.
0
Sözlüklerde, yazarlar entrylerinden hukuki olarak kendileri sorumludurlar, burada yazılan bir şey için sözlük sorumluluk kabul etmez koşulu geçerli, yani yazılar sözlüğe değil yazarın kendisine aittir bu durumda sorun olmamalı diye düşünüyorum
0
kendin yazmış olsan bile kaynağı göstermen gerek entryinde. diğer türlü bilemezler o yazılanların sana ait olduğunu. nickler aynı olsa bile.
0
dogumdansancili
Selamlar, 2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada. Sınırsıza geçmeyi düşü
Selamlar,
2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada.
Sınırsıza geçmeyi düşünüyorum. Şimdi taahhüdüm bittiği için herhangi bir modem zart zurt parası vermeden iptal edebilirim aboneliği. Ücretsiz kablosuz modem de vermiyorlar eskisi gibi sınırsıza geçince.
Şu smile, metronet gibi adı dışında bilgi sahibi olmadığım firmalardan sınırsız internet kullanıp da tarifesinden memnun olanlardan tavsiye bekliyorum. Cep telefonu operatörlerinin tarifelerini ve hızlarını da merak ediyorum.
Ayda 60'a kadar öderim. Yeter ki ekstradan geçirmesinler, zırt pırt kopmasınlar ve sınırsız olsun. Teşekkürler.
2 senedir ttnet 26 liralık, 4 gb kotalı tarifeyi kullanıyorum. Çekmediğim sıkıntı kalmadı. Son bi senedir de 26 lira ödemedim. Her zamanki gibi kullanmama rağmen, yer yer 11 gb'a kadar varan downloadlar yapmışım gibi 50, 70, 90 allah ne verdisyse geçirdiler faturada.
Sınırsıza geçmeyi düşünüyorum. Şimdi taahhüdüm bittiği için herhangi bir modem zart zurt parası vermeden iptal edebilirim aboneliği. Ücretsiz kablosuz modem de vermiyorlar eskisi gibi sınırsıza geçince.
Şu smile, metronet gibi adı dışında bilgi sahibi olmadığım firmalardan sınırsız internet kullanıp da tarifesinden memnun olanlardan tavsiye bekliyorum. Cep telefonu operatörlerinin tarifelerini ve hızlarını da merak ediyorum.
Ayda 60'a kadar öderim. Yeter ki ekstradan geçirmesinler, zırt pırt kopmasınlar ve sınırsız olsun. Teşekkürler.
0
Eğer bulunduğunuz bölge de Superonline Fiber internet var ise hiç düşünmeden abone olun, yok ise hepsi aynıdır.Çünkü portları TTNET sağladığı için sadece isim değişiyor.İster smile a geçin ister ttnette kalın.Superonline Fiber e geçene kadar hepsini sıradan kullandım al birini vur ötekine durumu yaşadım. Yalnız kullanan arkadaşlar uydunet (doğru yazmışımdır adını umarım) çok övüyorlar. Bir ona da bakın isterseniz.Ben kullanmadım bilemiyorum nasıl olduğunu onun.
0
geçmeyin uydunete. bu kadar insan geçerse kalite düşecek. hep söylüyorum bunu.
işçiysen işçi kal :) ttnetteysen orda kal :)
işçiysen işçi kal :) ttnetteysen orda kal :)
0
yildirimba
Başlatsak tutar mı panpalar? Eminim kütüphanenizde sizin hiç yüzüne bakmadığınız, bakmayacağınız, hasbelkader elinize geçmiş kitaplardan birisi, benim için hayati değer taşıyor.Ne mi yapacağız? Ben de kütüphanemi yazacağım, herkes de. Sonra bakıp, oradan vereceğimiz kitap karşılığında ne istediğimiz
Başlatsak tutar mı panpalar? Eminim kütüphanenizde sizin hiç yüzüne bakmadığınız, bakmayacağınız, hasbelkader elinize geçmiş kitaplardan birisi, benim için hayati değer taşıyor.
Ne mi yapacağız? Ben de kütüphanemi yazacağım, herkes de. Sonra bakıp, oradan vereceğimiz kitap karşılığında ne istediğimizi söyleyip, değiş tokuş yapacağız. Sırf Lidyalılara nispet olsun diye.
Şehir dışı olursa kargo parası ne olacak diyenler için, anlaşmak okuyuculara kalmış ama, genel kural, kitabı ilk talep eden karodan sorumlu olsun.
Bir blog açabiliriz mesela bunun için. Oraya kütüphanelerimizi yazarız falan filan. herkes listesini mail atar. adamın mail adresiyle beraber blogda yayınlanır. millet de ulaşır birbirine buradan. Ben internette bu tarz sitelerin olduğunu biliyorum ama adamların benim kitaplarım, okurların merakları üzerinden havadan para kazanmasını istemiyorum.
Biz arkadaş grubumuzda, kendi ilgi alanımıza girmeyen kitapları belirleyip, arkadaşta bulunan kitaplarla takas ediyoruz. Bunu yayalım istedik.
Ne mi yapacağız? Ben de kütüphanemi yazacağım, herkes de. Sonra bakıp, oradan vereceğimiz kitap karşılığında ne istediğimizi söyleyip, değiş tokuş yapacağız. Sırf Lidyalılara nispet olsun diye.
Şehir dışı olursa kargo parası ne olacak diyenler için, anlaşmak okuyuculara kalmış ama, genel kural, kitabı ilk talep eden karodan sorumlu olsun.
Bir blog açabiliriz mesela bunun için. Oraya kütüphanelerimizi yazarız falan filan. herkes listesini mail atar. adamın mail adresiyle beraber blogda yayınlanır. millet de ulaşır birbirine buradan. Ben internette bu tarz sitelerin olduğunu biliyorum ama adamların benim kitaplarım, okurların merakları üzerinden havadan para kazanmasını istemiyorum.
Biz arkadaş grubumuzda, kendi ilgi alanımıza girmeyen kitapları belirleyip, arkadaşta bulunan kitaplarla takas ediyoruz. Bunu yayalım istedik.
0
vize haftamın bitmesini bekliyorum. bir bblog açacağım en azından. herhangi bir kitap üzerinden yayıncı ve yazar haricinde birisinin, hele bir de bakkal mantığıyla para kazanması hiç hoşuma gitmiyor.
0
Google Docs ile bir veritabani hazirlarsaniz super olur, tabloyla insanlar bakar eder mesela.
0
google docs'a herkes kendi word ya da excel listesini ekleyebiliyor mu? bir de google docs kullanamayacak düzeydeki okurlara da hitap etsin diye dşündüm ama.
0
o zaman buradan başlatalım biz şimdilik, insanların önünde müspet birşey olsun, herkes katılır. sonra sözlükten falan da duyururuz artık. bloğu nereden almalı, adı ne olmalı falan onu tartışsak iyi olur şimdilik. blogspot mu, şu tiny denilen blog servisinden mi, napsak?
yarın açarım belki blog sayfasını, ona göre yapılabilir birşeyler.
ben bu işle ciddi ciddi lgilenmeyi düşündüğüm için, ben açarım dedim. ben de ilgilenirim, peşini hiç bırakmam diyecek arkadaşlar varsa, onlar isterse şimdiden açabilir bloğu.
yarın açarım belki blog sayfasını, ona göre yapılabilir birşeyler.
ben bu işle ciddi ciddi lgilenmeyi düşündüğüm için, ben açarım dedim. ben de ilgilenirim, peşini hiç bırakmam diyecek arkadaşlar varsa, onlar isterse şimdiden açabilir bloğu.
0
Google Docs üzerinden olabilir evet. güncelleme kolaylığı açısından. ayrıca daha ciddi site gibin bişi yapılırsa ve iyi çocuklar olursak sub-etha ya bile girilebilir bence :)
bu arada ben de varım evet.
bu arada ben de varım evet.
0
ben de varım. gayet güzel olur. google docs'la pek alakam yok ama eminim böyle bir amaç için kurcalarım, zor olmasa gerek :)
0
bütün bu fikirler vize haftasında geliyor aklınıza değil mi :))
destekliyorum.
destekliyorum.
0
reserved. yurtdışındaki yazarlar da aralarında kullanabilir malum türkçe kitap bulmak dışarda daha zor.
0
talep beklediğim gibi oldu, çok sevindirici. peki, fatalstorm'ın teklifi üzerine, o kodlasa da adam akıllı bir site mi olsa daha pratik olur, yoksa blog vb. tarzda bir şey mi?
0
bu güzel bir fikir... ama üzerinde biraz daha düşünülmeli... bu değiş tokuşun mantığı lidyalıları bile mezarında ters döndürecek bir hal almasın da... mesela , benim çok istediğim bir kitap var x kişisinde ama o benim ona sunabileceklerim arasında kitabının karşılığında bir şey görmeyip : yaaa üzgünüm bro diyor... nicelik sorununu aşıp değer sorununa yelken açıyoruz... işi şansa bırakmak , ilk talep edene ayrıcalık sunmak mantıklı , ama kitap sahibi kitabı verme hakkına sahip olduğundan bu ilk talep eden de pek işleyişli olmaz...
yani arkadaş grubunuzda tıkır tıkır işleyen bu şeyi bu çemberin dışında nasıl işleyeceğini iyi düşünmek lazım....
ulan o kadar konuştun bir öneri yok dersen: blog olsun.
yani arkadaş grubunuzda tıkır tıkır işleyen bu şeyi bu çemberin dışında nasıl işleyeceğini iyi düşünmek lazım....
ulan o kadar konuştun bir öneri yok dersen: blog olsun.
0
@otchaianie, ben ikili anlaştığında kargo ücretini kimin ödemesi gerektiğinde ilk talep edenin ödemesi gerektiğini düşündüm.
mesela ben sizin lsitenizdeki bir kitabı beğendim. otchaianie dostum, şu kitabına talibim, benden ne istersin dediğimde, siz de benden birşey almayı kabul ederseniz, kargo ücretleri bana ait olur. yahut iki taraf da özellikle istekli ise bir kitapta, herkes kendi kargo parasını öder. hatta tamamen böyle olabilir. kargo parasını herkes ödesin, niye kasıyoruz ki :)
Ben bu siteyi kodlayacak, yapacak arkadaşa desteğe hazırım. Kimse yapmazsa ben acizane bir blog açarım sınavlarımdan sonra, siz de elimden tutarsınız. :)
mesela ben sizin lsitenizdeki bir kitabı beğendim. otchaianie dostum, şu kitabına talibim, benden ne istersin dediğimde, siz de benden birşey almayı kabul ederseniz, kargo ücretleri bana ait olur. yahut iki taraf da özellikle istekli ise bir kitapta, herkes kendi kargo parasını öder. hatta tamamen böyle olabilir. kargo parasını herkes ödesin, niye kasıyoruz ki :)
Ben bu siteyi kodlayacak, yapacak arkadaşa desteğe hazırım. Kimse yapmazsa ben acizane bir blog açarım sınavlarımdan sonra, siz de elimden tutarsınız. :)
0
freecycle formatlı bir mail grubu ile başlaması mümkün gibi. sonra bir siteye dönüşür falan filan.
ama yazacak cengaver çıksa da direk site olarak başlasa da güzel olur sanki.
ama yazacak cengaver çıksa da direk site olarak başlasa da güzel olur sanki.
0
mesela bu nasıldır; groups.google.com
not: grubun adı ve tanımı tırt olup, ayaküstü yazılmıştır. buradan gelen önerilere göre şekillenecektir :)
not: grubun adı ve tanımı tırt olup, ayaküstü yazılmıştır. buradan gelen önerilere göre şekillenecektir :)
0
kitabı alacak olan iki kargo parası ödeyecekse öyle yapacağına satın alır :), herkes kendininkini versin bir de blog olacaksa sistemi anlatan uzun ve anlaşılır yazılar olmalı, bu iş için özel kodlanmış kullanışlı ve basit bi script daha iyi olur diye düşünüyorum, ben kodlarım diyen de olmuş.. neyse,
velhasıl ben de uğrarım arada..
velhasıl ben de uğrarım arada..
0
@nedensizce, haklısınız tabiki, herkes kendi kargo parasını versin, aynı şehirdekiler de buluşsun, görüşsün :)
Bu arada, grubu deniyoruz şimdilik anlaşılan. Eğer güzel bir şey kodlanırsa, genel kanaat onu kulanmaktan yana olduğu vakit onu kullanalım derim. Gruba duyurudan gelenleri yönetici yaparsak örgütlenmemiz daha kolay olacak diye düşünüyorum :)
Bu arada, grubu deniyoruz şimdilik anlaşılan. Eğer güzel bir şey kodlanırsa, genel kanaat onu kulanmaktan yana olduğu vakit onu kullanalım derim. Gruba duyurudan gelenleri yönetici yaparsak örgütlenmemiz daha kolay olacak diye düşünüyorum :)
0
ama bu sefer de yukarıda belirtildiği gibi, kitap talep eden kişide karşı tarafın ilgisini çeken kitap olmayınca ne olacak sorusu beliriyor?
çözüm ? diceksiniz ben mantıklı bir çözüm bulamadım açıkçası.
çözüm ? diceksiniz ben mantıklı bir çözüm bulamadım açıkçası.
0
bizim amacımız insanların birbiriyle buluşmasını sağlamak. onu okurlar mailleşerek halletsinler aralarında :)
bir de korsan kitap meselesi ne olacak? biz site olarak buna müsade etmiyoruz bizim amacımız okurları buluşturmak. kitabın niteliğini, niceliğini siz konuşun diyeceğiz.
bu arada işin içinde para olmasın yeter diyeceğiz :) baktık birisi kitabına para çekiyor, bu sitenin ruhuna uygun davranacak adam karşısındakini reddetmeli.
sonuç olarak bu işin güzel tarafı da olacaktır, aksayan tarafları da. tüm ihtimalleri burada konuşalım, umarım ortaya güzel birşey çıkar. fikir ortaya atıldı, herkes aklına geleni yazsın çizsin şimdilik :)
bir de korsan kitap meselesi ne olacak? biz site olarak buna müsade etmiyoruz bizim amacımız okurları buluşturmak. kitabın niteliğini, niceliğini siz konuşun diyeceğiz.
bu arada işin içinde para olmasın yeter diyeceğiz :) baktık birisi kitabına para çekiyor, bu sitenin ruhuna uygun davranacak adam karşısındakini reddetmeli.
sonuç olarak bu işin güzel tarafı da olacaktır, aksayan tarafları da. tüm ihtimalleri burada konuşalım, umarım ortaya güzel birşey çıkar. fikir ortaya atıldı, herkes aklına geleni yazsın çizsin şimdilik :)
0
eğer site olacaksa, google maps'ten konup seçerek; "3 km etrafımdakini göster" gibi bir özellik olabilir. Yakın çevrede bulunanlar birbiriyle takas yapar ve böylece kargo masrafından kurtulmuş oluruz.
Kitaplar sıfır fiyatı üzerinden farklı bir para birimi veya puan ile ücrendirilip, her gönderilen kitabın ücreti kadar kullanıcının hesabında bakiye olarak görünür. Hesabında biriken puanlar ile başkasından kitap talep edebilir.
Çok mu saçma oldu yahu, işin içine hiç para girmeyecek ama sanki bu sistemin çökme ihtimali var. Kestiremedim şimdi.
Kitaplar sıfır fiyatı üzerinden farklı bir para birimi veya puan ile ücrendirilip, her gönderilen kitabın ücreti kadar kullanıcının hesabında bakiye olarak görünür. Hesabında biriken puanlar ile başkasından kitap talep edebilir.
Çok mu saçma oldu yahu, işin içine hiç para girmeyecek ama sanki bu sistemin çökme ihtimali var. Kestiremedim şimdi.
0
Herkese merhaba...
Ben de varım. Yurtdışında olanlar için de olsa..(Ah keşke olsa).
Ben de varım. Yurtdışında olanlar için de olsa..(Ah keşke olsa).
0
şimdilik sorun olmaz ama böyle bir site kurulacaksa konuşulan sorunlara çözüm getirilip takas mevzusunu kesin çizgilerle kolaylaştırmak gerek yoksa herkes kafasına göre davranır kimin ne yaptığı belli olmaz. gerekirse bunun için grupta önerilerin yer aldığı bir tartışma kısmı da açın.
0
benim bi önerim daha var, kitap satışı yasak olsun, ille de takas olsun. yoksa takas işi yalan olur, millet satış yapanların ilanlarına gark olur. satış yapmak için zibilyon tane yer var zaten
0
Bu arada, sözlükte başlık açabilir mi birisi? Oradan da güzel fikirler çıkar, hem de haberdar olmuş olurlar.
0
iyi de takasx.com diye bi oluşum var zaten, ki geniş bir veritabanı da mevcut.
Bence herkes elindekileri buraya yüklesin işte.
Bence herkes elindekileri buraya yüklesin işte.
0
alkolik imam
2 aylık yavru kedime süt ve ekmeği karıştırıp verdim onu yedikten sonra ishal belirtisi gösterdi ve kusmaya başladı? Neden yapar nasıl düzeltebiliriz?
2 aylık yavru kedime süt ve ekmeği karıştırıp verdim onu yedikten sonra ishal belirtisi gösterdi ve kusmaya başladı? Neden yapar nasıl düzeltebiliriz?
0
süt soğuksa rahatsız etmiş olabilir.bir de sütün sulandırılıp verilmesi gerektiğini söylerdi bir arkadaşım,sindirmeleri zor oluyormuş.
nasıl düzeleceği konusunda bir fikrim yok ama...
nasıl düzeleceği konusunda bir fikrim yok ama...
0
Sütü suyla karıştırmadan direk olarak vermek yavru kedilerde ishale yol açabilir. Ekmeğin bir faydası yok zaten sadece tok tutar kediyi.
Çok ucuza petshoplarda yavru kediler için açık mamalar var, onlardan alabilirsiniz. Bir kutu süt parasından daha ucuza doyar.
Bunlar kedi besleyen biri olarak benim bildiklerim.
Bir de şöyle taktikler varmış
www.kedimveben.com
Çok ucuza petshoplarda yavru kediler için açık mamalar var, onlardan alabilirsiniz. Bir kutu süt parasından daha ucuza doyar.
Bunlar kedi besleyen biri olarak benim bildiklerim.
Bir de şöyle taktikler varmış
www.kedimveben.com
0
kediler süt sever, içer, bu onlara faydalıdır diye bir şey yok. bu çizgi filmlerde olur.
kediler için en iyi yiyecek kedi mamasıdır. onlar için gerekli besinler vardır. kaliteli mama alın.
sütü sulandırmak gerekiyor diye duydum ben.
kediler için en iyi yiyecek kedi mamasıdır. onlar için gerekli besinler vardır. kaliteli mama alın.
sütü sulandırmak gerekiyor diye duydum ben.
0
yavru kedilere süt, en azından yarı yarıya su ile karıştırılarak verilmelidir. aman dikkat.
0
Öncelikle geçmiş olsun.
Kediye süt verilmez. Verseniz içer tabii, içmem demez ama zararlıdır, hele ki yavru kediye inek sütü asla verilmez. Çok mecbur kalınırsa annesi ölmüş yavru kedilere 1-2 kereliğine %50 oranında suyla karıştırılmış inek sütü verilebilir. Ama bu durumdaki yavru kediler mutlaka Kitty Milk gibi, kedi sütü tozunu sulandırıp süt haline getirilerek emzirilmelidir. Kaldı ki, sizin yavrunuz 2 aylıkmış, hiç gerek yok böyle şeylere. Artık kuru mama yemeye alışması lazım. 1 yaşına kadar kedinizi yavru kedi kuru mamasıyla beslemelisiniz. Mesela şu markalar kalitelidir ve kediniz için uygundur:
Proplan Kitten (1. aydan 1 yaşına kadar)
Royal Canin Baby Cat34 (1. aydan 4. aya kadar)
Royal Canin Kitten (4. aydan 1 yaşına kadar)
Hill's Science Plan Kitten (1. aydan 1 yaşına kadar)
Iams Kitten Junior 0-1 (1. aydan 1 yaşına kadar)
Yavru kedinizi kuru mamaya alıştırmak için, ilk birkaç gün kuru mamayı hafifçe ıslatıp öyle verebilirsiniz, daha kolay yer.
İshal yavru kedilerde görüldüğünde tehlikeli olabilen bir hastalıktır, lütfen kedinizi veteriner hekiminize götürün.
Benim size verebileceğim tavsiyeler bu kadar. Veteriner değilim, 13 yıldır kedi besliyorum.
Kediye süt verilmez. Verseniz içer tabii, içmem demez ama zararlıdır, hele ki yavru kediye inek sütü asla verilmez. Çok mecbur kalınırsa annesi ölmüş yavru kedilere 1-2 kereliğine %50 oranında suyla karıştırılmış inek sütü verilebilir. Ama bu durumdaki yavru kediler mutlaka Kitty Milk gibi, kedi sütü tozunu sulandırıp süt haline getirilerek emzirilmelidir. Kaldı ki, sizin yavrunuz 2 aylıkmış, hiç gerek yok böyle şeylere. Artık kuru mama yemeye alışması lazım. 1 yaşına kadar kedinizi yavru kedi kuru mamasıyla beslemelisiniz. Mesela şu markalar kalitelidir ve kediniz için uygundur:
Proplan Kitten (1. aydan 1 yaşına kadar)
Royal Canin Baby Cat34 (1. aydan 4. aya kadar)
Royal Canin Kitten (4. aydan 1 yaşına kadar)
Hill's Science Plan Kitten (1. aydan 1 yaşına kadar)
Iams Kitten Junior 0-1 (1. aydan 1 yaşına kadar)
Yavru kedinizi kuru mamaya alıştırmak için, ilk birkaç gün kuru mamayı hafifçe ıslatıp öyle verebilirsiniz, daha kolay yer.
İshal yavru kedilerde görüldüğünde tehlikeli olabilen bir hastalıktır, lütfen kedinizi veteriner hekiminize götürün.
Benim size verebileceğim tavsiyeler bu kadar. Veteriner değilim, 13 yıldır kedi besliyorum.
0
annebenyazarolucam
buralarda öğrenci olarak gezicez. nereyi gezsek, nerede yemek yesek, ne yapsak?
buralarda öğrenci olarak gezicez. nereyi gezsek, nerede yemek yesek, ne yapsak?
0
topkapı sarayı, ayasofya, sultanahmet camii, türk islam eserleri müzesi, mozaik müzesi, yerebatan sarayı
sultanahmet köftesi en iyisidir. öğrenciyiz demişsiniz. paranız az değilse burdan yiyin. etrafta bir sürü dükkanımsı var ama güvenemiyorum onlara. turist kazıklamak için kötü yemek yapıyorlar intibaı uyandırıyorlar bende.
sultanahmet köftesi en iyisidir. öğrenciyiz demişsiniz. paranız az değilse burdan yiyin. etrafta bir sürü dükkanımsı var ama güvenemiyorum onlara. turist kazıklamak için kötü yemek yapıyorlar intibaı uyandırıyorlar bende.
0
paranız azsa, karadeniz pidecisine gideceksiniz. 8 tl'ye şahane beyti kebap yiyeceksiniz.
0
sapa sapa dolaşın sokaklarda işte, bir sürü yer görürsünüz.
adres veriyorum öyleyse: gülhane parkını arşınlayın, sonuna gidin çay için, dönün geri çıkın sultanahmet'e tabelasını gördüğünüz her güzel yere girin, lokantalara pek uğramayın. sonra sultanahmet'ten sahil yoluna doğru ara sokakların hepsini arşınlayın, sonunuz aksaray'dan çıkacak merak etmeyin. sonra oradan geri üniversite yokuşundan beyazıt'a gelin. beyazıt meydanı'nda dolanın, okulu görün, sonra gelin süleymaniye camii'ne kadar. orada bol bol kurufasülyeci göreceksiniz gidin bir görün. sonra o yolun sonunda bir bahçe göreceksiniz, oraya girin oturun dinlenin. sonra geri dönün beyazıt'a. oradan kapalıçarşı'ya girin. kapalıçarşı'da dümdüz gitmeyin dolanın. kaybolmazsınız. hep sola dönün. sonra kapalıçarşı'dan çıkın o yolu(soldan devam) devam edin. aşağıya inin inin inin, bir bakmışsınız sirkeci'desiniz. ondan sonrasında galata köprüsünü arşınlarsınız. gerisi bilindik yerler.
haydi bakalım gezin, ayağınıza rahat bir şey giyin.
adres veriyorum öyleyse: gülhane parkını arşınlayın, sonuna gidin çay için, dönün geri çıkın sultanahmet'e tabelasını gördüğünüz her güzel yere girin, lokantalara pek uğramayın. sonra sultanahmet'ten sahil yoluna doğru ara sokakların hepsini arşınlayın, sonunuz aksaray'dan çıkacak merak etmeyin. sonra oradan geri üniversite yokuşundan beyazıt'a gelin. beyazıt meydanı'nda dolanın, okulu görün, sonra gelin süleymaniye camii'ne kadar. orada bol bol kurufasülyeci göreceksiniz gidin bir görün. sonra o yolun sonunda bir bahçe göreceksiniz, oraya girin oturun dinlenin. sonra geri dönün beyazıt'a. oradan kapalıçarşı'ya girin. kapalıçarşı'da dümdüz gitmeyin dolanın. kaybolmazsınız. hep sola dönün. sonra kapalıçarşı'dan çıkın o yolu(soldan devam) devam edin. aşağıya inin inin inin, bir bakmışsınız sirkeci'desiniz. ondan sonrasında galata köprüsünü arşınlarsınız. gerisi bilindik yerler.
haydi bakalım gezin, ayağınıza rahat bir şey giyin.
0
zozjotejmnk
dün bir soru sormuştum burda: (git: 239822)şimdi bugun veterinere gittim stronghold diye bir damla verdi enseye. tüyleri iyice açıp derisine damlatmamı söyledi. ama ben damlatırken tüylerine damlattım biraz. zaten ufakcık tek kullanımlık bir ilaç vermişti bir de böyle olunca tereddüte düştüm. tekrar
dün bir soru sormuştum burda: (git: 239822)
şimdi bugun veterinere gittim stronghold diye bir damla verdi enseye. tüyleri iyice açıp derisine damlatmamı söyledi. ama ben damlatırken tüylerine damlattım biraz. zaten ufakcık tek kullanımlık bir ilaç vermişti bir de böyle olunca tereddüte düştüm. tekrar alsam mı ilaç bir etkisi olmuş mudur? bir de tüylere gitmesi sorun olmasa, ilac etkisini ne zaman gösterir bu haşerelere karşı? kendisi sürekli kaşınıyor, yalanıyor hala. teşekkür tekrar.
şimdi bugun veterinere gittim stronghold diye bir damla verdi enseye. tüyleri iyice açıp derisine damlatmamı söyledi. ama ben damlatırken tüylerine damlattım biraz. zaten ufakcık tek kullanımlık bir ilaç vermişti bir de böyle olunca tereddüte düştüm. tekrar alsam mı ilaç bir etkisi olmuş mudur? bir de tüylere gitmesi sorun olmasa, ilac etkisini ne zaman gösterir bu haşerelere karşı? kendisi sürekli kaşınıyor, yalanıyor hala. teşekkür tekrar.
0
yahu ne biçim veteriner bu, gene aynı veteriner mi nedir.. neden kendisi damlatmıyor, 10 saniyelik iş onun için. tüylerine çok fazlası gittiyse, haliyle çok fazla etkili olmayabilir bir ihtimal. bekleyin birkaç gün, ona göre davranın. çünkü eğer etkili olduysa da, bu kadar kısa sürede tekrar yapılması iyi değil kedi için damlanın.
0
götürdüm tabi ki. baktı ne olduğuna parazit bilmemne pire bir şey dedi. kapattı kutuya. ilacı verdi, böyle böyle yap çok etkili bir ilaç dedi. gönderdi.
0
ilginç tabii veterinerin yaptığı. bir de üstüne para aldıysa değme keyfine :(
0
tek kullanımlık 45 mg damla için 15 lira aldı. bir de bunun tüyleri çok dökülüyor vitamin alması lazım dedi bitane de vitamin çaktı 20 lira :)
0
benım de başıma bu geldi. hatta yarısını piç etmiştim. küçüktü, ikiye bölmüştü veteriner. ama şimdi hiç bi sorunu yok. ne yalanması var, ne kasınması. ama siz dikkatli bi şekilde 10 gün daha bekleyin, sonra yenden alın. zaten 15 milyon bişey. erkenden yapmanız ateşlenmesine yol açar. hem böylelikle pireler yumurtladıysa, kuluçka dönemini atlatmış olur, bebekken binersiniz tepesine 10 gün sonra. cillop gibi olur.
0
abiler nette araştırın ve gidin alın... bu vet.lerin bu işi iyice ranta bağlamasına uyuz oluyorum... abim de veteriner devlette (büyükbaş :) ve ona soruyorum sürekli... söylediği ilaçların %90ı insanlar için kullanılan ilaçlar... gidip eczaneden alıyorum... amacım bilinçsizce hareket etmeye sevketmek değil bilakis bilinçsizliğimizi bu vet.lerin sömürmesinden bıktım...
0
kimlanbu
Aşağıdaki soruyu görünce aklıma geldi. Uydunette sınırsız tarifelerde adil kullanım olayı var mı ? atıyorum 50gb'dan sonra hız düşmesi vs...sitesine baktım göremedim.bir de 5mbps'ye `kadar` diyor, bu hızı devamlı yakalayamam mı demek istiyorlar ? saatlere göre hız değişimi oluyor mu ?aylık trafiği b
Aşağıdaki soruyu görünce aklıma geldi. Uydunette sınırsız tarifelerde adil kullanım olayı var mı ? atıyorum 50gb'dan sonra hız düşmesi vs...sitesine baktım göremedim.
bir de 5mbps'ye kadar diyor, bu hızı devamlı yakalayamam mı demek istiyorlar ? saatlere göre hız değişimi oluyor mu ?
aylık trafiği bir kaç yüz gb olan birisi de yanıtlarsa süper olur.
bir de 5mbps'ye kadar diyor, bu hızı devamlı yakalayamam mı demek istiyorlar ? saatlere göre hız değişimi oluyor mu ?
aylık trafiği bir kaç yüz gb olan birisi de yanıtlarsa süper olur.
0
Ben uydunet 1 mbps sınırsız kullanıyorum ve adil kullanım zavazingsu diye birşey yok, yani 7 /24 download u acık tutabilirsin. 5mbps hakkında bir bilgim yok ;)
0
@proprioceptor dediği gibi uydunette ttnet usülü adil kullanım olayı yok.. hız düşmesi gibi abuk bir durum söz konusu değil. 4 aydır uydunet kullanıyorum üye olduğum torrent sitelerinden indirme hızım (1mbit bağlantım var) her zaman 110-130kb arası değişmiyor.
0
adil kullanım hikayesi yok. ben hem torrent kullanıyorum hem de online bişiler seyrediyorum. bir şey olmadı uzun zamandır.
0
limit yok. download 4,90 upload 0,95 filan görüyor. adsl'de 4 mbit'te 3,65 filan gördüğümü düşünürsek çok iyi oranlar.
eğer online oyun filan oynayacaksan amerika ve ingiltere'yle test ettiğim pingler 120 civarı. çok iyi değil yani ama adsl'de ne değerdeler bilemiyorum.
download için ping değerinin bir önemi yok canavar gibi sömürebilirsin.
eğer online oyun filan oynayacaksan amerika ve ingiltere'yle test ettiğim pingler 120 civarı. çok iyi değil yani ama adsl'de ne değerdeler bilemiyorum.
download için ping değerinin bir önemi yok canavar gibi sömürebilirsin.
0
layer26
Selam az evvel (git: 230546) şu duyuruyu okudum kanım dondu yahu. Neden kedi sevenler , sahipleri falan bu kadar bağlıdır kedilere. Başka hayvan besleyenlerde böyle bişey görmedim. Neden kediler bu kadar özel sevenleri için? Cidden merak ediyorum.
Selam az evvel (git: 230546) şu duyuruyu okudum kanım dondu yahu. Neden kedi sevenler , sahipleri falan bu kadar bağlıdır kedilere. Başka hayvan besleyenlerde böyle bişey görmedim. Neden kediler bu kadar özel sevenleri için? Cidden merak ediyorum.
0
o sadece kedilere has değil ama. mesela benim abimin köpeği var; dünyada en değer verdiği şey o herhalde. sadece kediseverler ekşi sözlükte çok fazla ve organizeler. o yüzden tepkiler ve/veya sevgi çığ gibi oluyor.
0
Tabiki her hayvan sahibi sever ama bu kedilerde daha bir ortaya çıkıyor daha bir çılgın yahu.
0
ben bi mobilyalara bakıyorum bi de kedilerime sonra diyorum "ulan ne yavsaksınız!" geçiyo gidiyo... iki "can"ın boktan hayatta mutlu olmasına aracı oluyorum yemişim mobilyasını diyorum ayrıca yeni oturma grubu alıcam hem mobilyacı hem annem mutlu olcak sonuc olarak herkes mutlu :)
sen git ben geliyorum'un dediği gibi... mesela dün bi dialoga şahit oldum... gayet düzgün bi adam köpeğini gezdiriyodu... bi eleman geldi "abi cinsi ne" falan muhabbeti.. sonra eleman adama "ben de sibirya gurdu var değişek mi??" dedi... adam süper karşıladı... "o benim oğlumm yaaavv baban seni değişir mi?" :))
edit. kediler "nevi şahsına münhasır" canlılardır... ancak "o" isterse, bişeyleri yapar vs... özeller yani...
dipnot. şöyle bi rivayet vardır... kedi verdiğin yiyeceklerden dolayı sana yavşamaz çünkü verilen nimetin kaynağının sen olmadığını bilir...
sen git ben geliyorum'un dediği gibi... mesela dün bi dialoga şahit oldum... gayet düzgün bi adam köpeğini gezdiriyodu... bi eleman geldi "abi cinsi ne" falan muhabbeti.. sonra eleman adama "ben de sibirya gurdu var değişek mi??" dedi... adam süper karşıladı... "o benim oğlumm yaaavv baban seni değişir mi?" :))
edit. kediler "nevi şahsına münhasır" canlılardır... ancak "o" isterse, bişeyleri yapar vs... özeller yani...
dipnot. şöyle bi rivayet vardır... kedi verdiğin yiyeceklerden dolayı sana yavşamaz çünkü verilen nimetin kaynağının sen olmadığını bilir...
0
Tabi o konuda birşey diyemem ama Türkiye gibi bi ülkede paranın zor kazanıldığı , hayat şartlarının zor olduğu bu ülkede mobilyasını düşünen insana kötü gözle bakamam ben. Bana da bu garip geliyor.
0
insanlar full mobilyalı led tvli evlerinde mutsuzlar diye bi giriş yapıyım :) mobilya konusunda önlem alınır... tırmık tahtası vs gibi...
0
layer26
abi hiç kedi ya da köpek besledin mi? bir süre sonra gerçekten ailenin bir ferdi gibi oluyor. benim abim hayvanlara karşı "eh işte" adamıydı. sonra bir köpek aldı. (ne yapayım ya karım istiyor off" modundaydı. adam şimdi karısını boşayıp köpekle evlense şaşırmam. yani yaşanmadıkça anlaşılmıyor abi. bir kedi al, yaşa birkaç hafta bu duyguyu, sonra görüşelim :)
abi hiç kedi ya da köpek besledin mi? bir süre sonra gerçekten ailenin bir ferdi gibi oluyor. benim abim hayvanlara karşı "eh işte" adamıydı. sonra bir köpek aldı. (ne yapayım ya karım istiyor off" modundaydı. adam şimdi karısını boşayıp köpekle evlense şaşırmam. yani yaşanmadıkça anlaşılmıyor abi. bir kedi al, yaşa birkaç hafta bu duyguyu, sonra görüşelim :)
0
Evet ben beslemedim muhabbet kuşudur, balıktır daha ötesine geçmedim. Biraz da bu yüzden açtım soruyu aslında. Ama özellikle kedi sahiplerinde görüyorum sokaktaki aç olduğunu bildiği adamı doyurmak yerine kedi besliyor sokakta 50 kediyle de yaşasam bunu anlayabilmem mümkün değil sanırım.
0
bu yaşıma kadar sokakta cidden aç adam görmedim ben... aç olan adam gelip açım demez de zaten... neyse bu ayrı bi olay ancak kedi besleyen seven cogu insan köpek de sever zaten... ama kedi işte daha bi karizma dicem teşbihte hata olmasın :)
muhabbet kuşudur balıktır güzel şeyler ama sarılma ihtimali pek yok... kedi hem ele avuca gelir hem de ev için idealdir.. ayrıca bu tip hayvanları bi yaramazlık yaptıgı zaman enseden çekip gel la buraya diyemezsin pek..
muhabbet kuşudur balıktır güzel şeyler ama sarılma ihtimali pek yok... kedi hem ele avuca gelir hem de ev için idealdir.. ayrıca bu tip hayvanları bi yaramazlık yaptıgı zaman enseden çekip gel la buraya diyemezsin pek..
0
Evet tabi çok daha yakın bi ilişki olduğunu kabul ediyorum mutlaka öyledir. Yine de bu durumu abartanları anlayamıyorum onlarca sokak çocuğu varken insanları önemsemeden sokaktaki hayvanları besleyenleri anlayamıyorum mesela. Bunun dışında doğal dengenin bu şekilde bozulabileceğini düşünüyorum onlarca duyuru olmuştur burda sokakta kalmasın sahiplenin denilerek yazılan kediler köpekler. Doğal seleksiyon diye birşey var Türkiye dışında hiç bu kadar başı boş kedi köpek görmedim mesela.
0
sokakta aç varken kedi beslemek argümanı kadar saçma ve bayat bir argüman yoktur. evin içindeki bir kedinin yediği mama mı gözünüze battı? bir kedi maması ile açları doyurup insanlığı mı kurtaracağız? ikincisi kedilerden önce insanlara yardım etmediğimizi nerden biliyorsunuz?
üçüncü olarak da sorayım bari evlenince kediyi sokağa mı atmak lazım? yapmacık yapmacık duyurular mı yazmak lazım? bunu yapan arkadaş iyi mi yapmıştır? bugün kediyi atan yarın da sizi atacaktır?
son olarak sizin hiç duygunuz yok mu? kedi-köpek vs ile karşılıklı sevgi yaşadınız mı? onlar tarafından karşılıksız sevilmek nasıl oluyor bilir misiniz? sokakta aç insan gibi olmasa da insanlar o kadar nankör ki, öyle kazıklar yiyoruz ki kedi-köpekler iyi ki var. insanlardan göremediğimiz sevgiyi onlardan görüyoruz.
bir de evde kedi besleyeceğine çocuk doğur, çocuğun olmadığı için böyle söylüyorsun argümanları var. cevabım hepsinin yeri ayrıdır olacak.
üçüncü olarak da sorayım bari evlenince kediyi sokağa mı atmak lazım? yapmacık yapmacık duyurular mı yazmak lazım? bunu yapan arkadaş iyi mi yapmıştır? bugün kediyi atan yarın da sizi atacaktır?
son olarak sizin hiç duygunuz yok mu? kedi-köpek vs ile karşılıklı sevgi yaşadınız mı? onlar tarafından karşılıksız sevilmek nasıl oluyor bilir misiniz? sokakta aç insan gibi olmasa da insanlar o kadar nankör ki, öyle kazıklar yiyoruz ki kedi-köpekler iyi ki var. insanlardan göremediğimiz sevgiyi onlardan görüyoruz.
bir de evde kedi besleyeceğine çocuk doğur, çocuğun olmadığı için böyle söylüyorsun argümanları var. cevabım hepsinin yeri ayrıdır olacak.
0
sizin de yazdıklarınız bana inanılmaz saçma geliyor ama tabi cevaplayayımki anlaşılsın.
evet ben daha insan gibi yaşamak istiyorsak , daha medeni daha adaletli daha sosyal bir toplumda yaşamak istiyorsak insana yatırım yapmayı tercih ederim. kedilerden bi beklentim yok bu konuda açıkçası.kedilerden önce insanlara yardım 'etmeyen' örnekler gördüğüm için yazmıştım , siz de üstünüze alınmayarak gerekeni yapabilirdiniz.
duyuruyu tamamen referans olarak değil sadece bir örnek olarak verdim , evet evleneceğim insan evcilde olsa bir hayvanla yaşamayı kabul etmeyecekse üzülerek evcil hayvanımdan vazgeçmek zorunda kalırım.(insana yatırım strikes back)
hayır hiç kedi yada köpek beslemedim çok az yukarda belirtmiştim zaten ama siz bu argümanı sunduğumuzda bende size peki kediye sordunuz mu bak bizle yaşamak ister misin? benim dediğim odada duracaksın , benim verdiğimi yiyeceksin , ben seni dışarı çıkarttığım zaman çıkabileceksin. Pek sanmıyorum yani demekki insanlar sizi üzünce bir hayvanı eve kapatıp yoksunluklarımızı gidermek , kendimizi tatmin etmek son derece 'insani' bir davranış.
Çocuğuna zarar verebileceği halde(bebeklik dönemi) hala beslemekte ısrar eden insan müsveddelerine ise hiç girmiyorum zira ağzım bozulabilir o hususta.
evet ben daha insan gibi yaşamak istiyorsak , daha medeni daha adaletli daha sosyal bir toplumda yaşamak istiyorsak insana yatırım yapmayı tercih ederim. kedilerden bi beklentim yok bu konuda açıkçası.kedilerden önce insanlara yardım 'etmeyen' örnekler gördüğüm için yazmıştım , siz de üstünüze alınmayarak gerekeni yapabilirdiniz.
duyuruyu tamamen referans olarak değil sadece bir örnek olarak verdim , evet evleneceğim insan evcilde olsa bir hayvanla yaşamayı kabul etmeyecekse üzülerek evcil hayvanımdan vazgeçmek zorunda kalırım.(insana yatırım strikes back)
hayır hiç kedi yada köpek beslemedim çok az yukarda belirtmiştim zaten ama siz bu argümanı sunduğumuzda bende size peki kediye sordunuz mu bak bizle yaşamak ister misin? benim dediğim odada duracaksın , benim verdiğimi yiyeceksin , ben seni dışarı çıkarttığım zaman çıkabileceksin. Pek sanmıyorum yani demekki insanlar sizi üzünce bir hayvanı eve kapatıp yoksunluklarımızı gidermek , kendimizi tatmin etmek son derece 'insani' bir davranış.
Çocuğuna zarar verebileceği halde(bebeklik dönemi) hala beslemekte ısrar eden insan müsveddelerine ise hiç girmiyorum zira ağzım bozulabilir o hususta.
0
@layer26 haklısınız ben (başkaları da öyle mi bilmem) asosyal, insanlardan kaçan, insanlara garip davranan kedili bir teyzeyim. hatta insanlar sokakta beni görünce git burdan diye bağırıyorlar. :))
kimse kedi sevmek-sevmemek, beslemek-beslememek zorunda değildir. ama eve almış ve bilmem kaç sene beslemişsen o kedi artık sokakta yaşayamaz. sokakta doğup büyüyen kedi sokakta devam edebilir ama evde büyüyen-buna alışan kedi yapamaz. bunun bir sürü örnekleri hikayeleri var.
benim dediğim eğer almışsan atma. yazıktır. günaha girersin. eşinin kedi isteyip istemediği de bellidir. bunu en başında sorarsın. onunla anlaşıyorsan istediğini yaparsın.
size normal mi geliyor bütün hazırlıkları lay lay lom yap. sonra nikaha 1-2 hafta kala ayyy benim kedim nolcak, evlencem ben demek :( yazık o da bir can.
kedilerime sormadım. ama bir tanesi sokakta peşime takılıp kucağıma geldi. bir daha da inmedi. sabah-akşam yapışık kardeşi gibi yaşıyoruz. beni sevmese gelmezdi benimle diye düşünüyorum. bu yaşıma kadar hiçbir kedi gelmedi peşimden çünkü :)
kimse kedi sevmek-sevmemek, beslemek-beslememek zorunda değildir. ama eve almış ve bilmem kaç sene beslemişsen o kedi artık sokakta yaşayamaz. sokakta doğup büyüyen kedi sokakta devam edebilir ama evde büyüyen-buna alışan kedi yapamaz. bunun bir sürü örnekleri hikayeleri var.
benim dediğim eğer almışsan atma. yazıktır. günaha girersin. eşinin kedi isteyip istemediği de bellidir. bunu en başında sorarsın. onunla anlaşıyorsan istediğini yaparsın.
size normal mi geliyor bütün hazırlıkları lay lay lom yap. sonra nikaha 1-2 hafta kala ayyy benim kedim nolcak, evlencem ben demek :( yazık o da bir can.
kedilerime sormadım. ama bir tanesi sokakta peşime takılıp kucağıma geldi. bir daha da inmedi. sabah-akşam yapışık kardeşi gibi yaşıyoruz. beni sevmese gelmezdi benimle diye düşünüyorum. bu yaşıma kadar hiçbir kedi gelmedi peşimden çünkü :)
0
İşte duyuru örneği adı üstünde sadece bir örnek yapılan şeyin doğru olduğunu iddia etmiyorum zaten. Fakat hayatta ihmaller her yerde var , ihmaller yüzünden kazalar olur , binalar yıkılır , insanlar ölür birçok şey olabilir elbette. Yine de eşinin istememesine saygı duyabiliyorum ben. Keşke insanlar hayvan sahiplenmenin önemine ilk başta vakıf olsa da böyle şeyler olmasa. Örneğin ben kedi-köpek gibi bakım isteyen bir hayvanın sorumluluğunu hayatımın şu döneminde almam , alamam. Bu yüzden aklımın köşesinden bile geçmiyor bu fikir şuan için. Ama nasıl bir hırsızı veya tecavüzcüyü engelleyemiyorsak kedisini sokağa bırakanlarıda engelleyemeyiz bundan bahsediyorum. Ama hala denetim ve doğal seleksiyon konusunda aynı düşünüyorum yurt dışında kesinlikle bu kadar çok sokak hayvanı görmedim. Ben hala o konuda bazı insanların yanlış yaptığını düşünüyorum örneğin erkek kedisini kısırlaştırmadan hergün sokağa bırakan kedi sahipleri gibi.
Size ve kedilerinize bol muhabbet dilerim :)
Size ve kedilerinize bol muhabbet dilerim :)
0
o duyuruyu sayenizde okudum ve benim de kanım dondu. zamanında görseydim benim de yazacak bir kaç lafım olurdu, gerçi çok vurmuşlar adam ölmüş ama olsun.
vicdan sahibi bir insan olarak, o duyuru kedi için değil de, benzer koşullarda başka bir hayvan için de açılmış olsa o tepkiyi alırdı. şöyle düşünün: "evlenecem nişanlım köpeğimi istemiyor, napayım, sokağa atmak istemiyorum ama buna mecburum gibi görünüyor, çünkü 3 hafta sonra gelinlik giyeceğim, köpeğim evi kokutuyor"
Ya da: evlenecem nişanlım tavşanımı istemiyor, napayım, sokağa atmak istemiyorum ama buna mecburum gibi görünüyor, çünkü 3 hafta sonra gelinlik giyeceğim, tavşanım eve işiyor"
Rahatsız etmiyor mu sizi cidden??
Ben de bir kedi düşkünüyüm ama sebebi ne olursa olsun (çok istisnai hastalık durumları hariç) ve hangi "can" olursa olsun buna vereceğim cevap değişmezdi. Bu vesileyle * mea maxima culpa'ya teşekkür ederim, elinize ağzınıza sağlık.
vicdan sahibi bir insan olarak, o duyuru kedi için değil de, benzer koşullarda başka bir hayvan için de açılmış olsa o tepkiyi alırdı. şöyle düşünün: "evlenecem nişanlım köpeğimi istemiyor, napayım, sokağa atmak istemiyorum ama buna mecburum gibi görünüyor, çünkü 3 hafta sonra gelinlik giyeceğim, köpeğim evi kokutuyor"
Ya da: evlenecem nişanlım tavşanımı istemiyor, napayım, sokağa atmak istemiyorum ama buna mecburum gibi görünüyor, çünkü 3 hafta sonra gelinlik giyeceğim, tavşanım eve işiyor"
Rahatsız etmiyor mu sizi cidden??
Ben de bir kedi düşkünüyüm ama sebebi ne olursa olsun (çok istisnai hastalık durumları hariç) ve hangi "can" olursa olsun buna vereceğim cevap değişmezdi. Bu vesileyle * mea maxima culpa'ya teşekkür ederim, elinize ağzınıza sağlık.
0
leo1905
okul ismi nasıl yapılır ya da okuldan e-posta nasıl alınır istanbul üni.için
okul ismi nasıl yapılır ya da okuldan e-posta nasıl alınır
istanbul üni.için
istanbul üni.için
0
okul size bir mail adresi verdi mi? sonu istanbul.edu.tr ile biten. böyle bir mail adresiniz varsa yeni bir mail adresi eklemek istiyorum diyorsunuz, facebook okul mail adresinize bir mail gönderiyor. bunu onaylayınca okul ağına katılabiliyorsunuz.
0
lorenzen
can yayınları salman rushdie'nin ayaklarının altındaki toprak adlı eserini satışa sundu. kitap 800 sayfa ve fiyatı 46 tl! bana mı çok fazla geliyor yoksa 46 tl bir kitap için çok yüksek bir tutar değil mi?
can yayınları salman rushdie'nin ayaklarının altındaki toprak adlı eserini satışa sundu. kitap 800 sayfa ve fiyatı 46 tl!
bana mı çok fazla geliyor yoksa 46 tl bir kitap için çok yüksek bir tutar değil mi?
bana mı çok fazla geliyor yoksa 46 tl bir kitap için çok yüksek bir tutar değil mi?
0
tüm oyunlar 90 100 tl. oyunların piyasası bu. tüm kitaplar 50 lira olsa sesimizi çıkartmayız; fakat 800 sayfalık başka kitapların piyasası 25 lira. nette 18 liraya alabilirsin.
ayrıca kitap ve oyunu kıyaslamak ne kadar doğrudur ki?
ayrıca kitap ve oyunu kıyaslamak ne kadar doğrudur ki?
0
evet çok fazla. 25 lira bile bi kitaba çokken 46 lira fazla abartılı. sonra "insanlar kitap okumuyo bik bik, korsan alıyor bik bik" 46 lira ne lan! korsanı desteklemiyorum. korsan almıyorum ama kimse yok yazar hakkı yok yapımcı hakkı falan başlamasın yine amk bu kadar kazanmayıversinler. insanları "yemek mi yiyeyim kitap mı okuyayım" ikileminde yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
ben olsam 1-2 ay bekler, sonra gider sahaflardan alırım..
kendime not: sakin ol şampiyon
ben olsam 1-2 ay bekler, sonra gider sahaflardan alırım..
kendime not: sakin ol şampiyon
0
800 sayfa da olsa sıradan bir roman çevirisinin 46 lira olabileceğini kimse savunamaz. Kitapevlerinde delicesine bir açgözlülük var. Hani düz kitapta baskı gideri, depo gideri, mağaza gideri, lojistik giderler..vs var ama baskılı hali 18 lira olan kitapların e-kitap versiyonları niye 10 liranın üzerinde? Aradan dünya kadar gider çekilince ancak 2-3 lira mı ucuzluyor kitaplar?
0
pahalı evet ve sadece can yayınlarına özgü bişey değil bu. 3-4 ay önce bir kitap almak istemiştim ve sayfa - fiyat olarak bakarsak senin söylediğinden daha pahalı (696 sayfa - 66tl - idefix'te 56tl) ve şu anda baktım fiyatı da hala aynı. alamadım, bi süre daha da alamıycam herhalde. 66 liraya kitap mı olur. bahsettiğim kitap mitra yayınları'ndan mesela.
0
Theodor, orada kitapevlerinin baskısı var. E-kitapları bir kaç liraya satarlarsa kitapevleri de onların kitaplarını satmaz. Bir denge lazım orada.
Maliyetleri 30-40 milyon doları bulabilen oyunlarla kitabın karşılaştırılmasını ise ben anlamadım. Bana da altında arabası olan adamın kitap pahalı demesi mantıklı gelmiyor. Hadi bakalım.
konuya dönersek de, evet çok. Can biraz abartı fiyat koyuyor.
Maliyetleri 30-40 milyon doları bulabilen oyunlarla kitabın karşılaştırılmasını ise ben anlamadım. Bana da altında arabası olan adamın kitap pahalı demesi mantıklı gelmiyor. Hadi bakalım.
konuya dönersek de, evet çok. Can biraz abartı fiyat koyuyor.
0
ben gerekli mail'i can yayınlarına attım.
www.canyayinlari.com
ayrıca birkaç köşe yazarına da göndermeyi düşünüyorum. şu anda sadece bir kişiye gönderdim. gerekli tepkiyi gösterirsek sonuca varırız diye düşünüyorum. birkaç duyuru daha açacağım burada.
www.canyayinlari.com
ayrıca birkaç köşe yazarına da göndermeyi düşünüyorum. şu anda sadece bir kişiye gönderdim. gerekli tepkiyi gösterirsek sonuca varırız diye düşünüyorum. birkaç duyuru daha açacağım burada.
0
Hadi ortamı renklendireyim; 45 liralık bir kitaptan yazarı max. 9 lira kazanabiliyor (%20). Şimdi mağaza çalışanı, işte kargocu çocuğu filan diyenler olabilir ama bu çağda bunların hiçbiri benim umurumda değil. Değeri üreten kişinin yani yazarın oransal olarak bu kadar az kazandığı bir sistem hiçbir şekilde mantıklı değil. Bence e-kitap bu devrimi gerçekleştirecek.
0
malesef hevesle kitap alırken verdiğim paraya içim acıyor. hevesim kaçıyor. kitaplar çok çok çooook pahalı.
0
ortaya hop diye atlıyorum. kitaplar pahalı değil bence. (eğer maddi durumunuz gerçekten kötü değilse)
öyle yerlere öyle paralar veriliyor ki. sigara, içki ve eğlence giderlerinden kimse şikayet etmiyor da nedense hep suç kitaplarda :)) sigara içmeyen öğrenci-genç tanımıyorum. varsa gelin tanışalım.
ayrıca ek: mademi iktisadi durumları tartışıyoruz. 800 sayfalık kitap 46 lira imiş, 300 sayfalık kitap kaç lira? bu kitabın birim fiyatı (sayfa fiyatı) diyelim daha mı fazla? bunu hesapladınız mı?
öyle yerlere öyle paralar veriliyor ki. sigara, içki ve eğlence giderlerinden kimse şikayet etmiyor da nedense hep suç kitaplarda :)) sigara içmeyen öğrenci-genç tanımıyorum. varsa gelin tanışalım.
ayrıca ek: mademi iktisadi durumları tartışıyoruz. 800 sayfalık kitap 46 lira imiş, 300 sayfalık kitap kaç lira? bu kitabın birim fiyatı (sayfa fiyatı) diyelim daha mı fazla? bunu hesapladınız mı?
0
@mea maxima culpa:
ben içmiyorum sigara mesela :)
ayrıca kitaplar pahalı. kitapların yapım aşamasını, hangi evrelerden geçtiğini filan bilmiyorum ama pahalı olmadığına zor ikna olurum. benim sayfa - fiyat miktarı vermem sorudan kaynaklıydı mesela. ama hesaplamaya gidersek 300 sayfalık kitabın sayfası belki aynıdır ya da daha pahalıdır. aslında burda kasıt o değil herhalde, en azından benim değildi. yani kitap büyüdükçe fiyatı da büyüyünce, gözüne daha çok çarpıp sormuştur sanırım. yani 300 sayfalık kitabın sayfasının aynı fiyata gelmesi de bi çözüm değil. o da pahalı işte. bi de mesela sigara, alkol, oyuna filan harcanan parayla karşılaştırmamak lazım. onlar zevk için alınan, yapılan şeyler ama kitabın zevk vermesinin yanı sıra okuyan insanlara yararlı olma olanağı da var. bu yüzden bile kitaplar daha ucuz olmalı bence. ama kitapların toplatıldığı bi yerde yaşıyoruz tabi sonuçta, o da ayrı mevzu. oyunlar da bazen insana bişeyler ekleyebilir tabi onu da söyliyim hadi. ha sigaraya, alkole abanıp kitapların çok pahalı olmasından dolayı alamadığını söyleyenlere söylenebilir birtakım şeyler.
ben içmiyorum sigara mesela :)
ayrıca kitaplar pahalı. kitapların yapım aşamasını, hangi evrelerden geçtiğini filan bilmiyorum ama pahalı olmadığına zor ikna olurum. benim sayfa - fiyat miktarı vermem sorudan kaynaklıydı mesela. ama hesaplamaya gidersek 300 sayfalık kitabın sayfası belki aynıdır ya da daha pahalıdır. aslında burda kasıt o değil herhalde, en azından benim değildi. yani kitap büyüdükçe fiyatı da büyüyünce, gözüne daha çok çarpıp sormuştur sanırım. yani 300 sayfalık kitabın sayfasının aynı fiyata gelmesi de bi çözüm değil. o da pahalı işte. bi de mesela sigara, alkol, oyuna filan harcanan parayla karşılaştırmamak lazım. onlar zevk için alınan, yapılan şeyler ama kitabın zevk vermesinin yanı sıra okuyan insanlara yararlı olma olanağı da var. bu yüzden bile kitaplar daha ucuz olmalı bence. ama kitapların toplatıldığı bi yerde yaşıyoruz tabi sonuçta, o da ayrı mevzu. oyunlar da bazen insana bişeyler ekleyebilir tabi onu da söyliyim hadi. ha sigaraya, alkole abanıp kitapların çok pahalı olmasından dolayı alamadığını söyleyenlere söylenebilir birtakım şeyler.
0
@mea maxima culpa
asgari ücret 629 lira. haftada bir kitap okusan ve toplam 100 lira etse maaşının altıda birini kitaplara vermek demektir. yani aç kalmaktır.
ayrıca sigara alkol konusuna gelirsek elmalar ve armutları karıştırmamak gerek.
asgari ücret 629 lira. haftada bir kitap okusan ve toplam 100 lira etse maaşının altıda birini kitaplara vermek demektir. yani aç kalmaktır.
ayrıca sigara alkol konusuna gelirsek elmalar ve armutları karıştırmamak gerek.
0
@lorenzen kitap okumanın tek yolu haftada bir adet 25 tl verip kitap almak mı? hem belki adamın çok zamanı var 8 kitap okuyacak. o zaman 200 lira mı ayıracak?
0
yeni çıkan bir kitabı başka türlü nasıl okuyacaksın ki?
para verip alacaksın işte ya da korsana yöneleceksin ki yayınevlerinin yaptığı da bu.
para verip alacaksın işte ya da korsana yöneleceksin ki yayınevlerinin yaptığı da bu.
0
dünyaca ünlü ve vukuatı olan bir yazarın kitabından bahsediyorsak biraz dü$ünmek gerekir.
telifi var, çevirmeni var, yayınevinin baskı ve diğer masrafları var ve muhtemelen bu kitap 1.000 - 2.000 adet basılacak.
bu maliyetlerle basılan bir kitabın bir de bu baskı adetleri üzerinden kâr edilecek vay anam vay.
bu kitap 1.000 değil de 100.000 satacak gibi olsa ve basılsa inanın bana fiyat dü$ecekti.
mesele bu değil tabii ki.
kitabın fiyatının yüksek olduğunu neye göre değerlendirip bu sonuca vardığımız önemlidir tabii ki.
kitapların fiyatları biz ortadirek okuyucular için fazla; ama, bu kitabın pahalı olduğu anlamına gelmez tabii ki. 3 liraya satılan çöp çeviriye sahip dünya klasikleri ucuz mu oluyor o zaman? bu ucuzluk neye göre belirleniyor o da uzun mesele tabii ki.
demem odur ki: ki$isel / aile bütçemiz ve ülke ekonomimiz böyle boktan olduğu sürece pahalı sayılacak ilkler arasında kitap dergi her zaman olacaktır. cep telefonu bilgisayar kıyafet alkol sigara ws. hayati öneme sahip ihtiyaçlarımız olmazsa ya$ayamayacağımız için bu sıralamada hiç yer bulamayacak tabii ki.
telifi var, çevirmeni var, yayınevinin baskı ve diğer masrafları var ve muhtemelen bu kitap 1.000 - 2.000 adet basılacak.
bu maliyetlerle basılan bir kitabın bir de bu baskı adetleri üzerinden kâr edilecek vay anam vay.
bu kitap 1.000 değil de 100.000 satacak gibi olsa ve basılsa inanın bana fiyat dü$ecekti.
mesele bu değil tabii ki.
kitabın fiyatının yüksek olduğunu neye göre değerlendirip bu sonuca vardığımız önemlidir tabii ki.
kitapların fiyatları biz ortadirek okuyucular için fazla; ama, bu kitabın pahalı olduğu anlamına gelmez tabii ki. 3 liraya satılan çöp çeviriye sahip dünya klasikleri ucuz mu oluyor o zaman? bu ucuzluk neye göre belirleniyor o da uzun mesele tabii ki.
demem odur ki: ki$isel / aile bütçemiz ve ülke ekonomimiz böyle boktan olduğu sürece pahalı sayılacak ilkler arasında kitap dergi her zaman olacaktır. cep telefonu bilgisayar kıyafet alkol sigara ws. hayati öneme sahip ihtiyaçlarımız olmazsa ya$ayamayacağımız için bu sıralamada hiç yer bulamayacak tabii ki.
0
evet fiyat gerçekten de çok yüksek bence. şimdi olaya şu açıdan bakalım:
tolstoy'un savaş barış adlı eserinin rusçadan türkçeye eksiksiz çevirisini yapmış iki yayınevinin fiyat politikaları şöyle; iletişim yayınları 44 tl, can yayınları 49 tl. eğer bu kitapların yayınevlerine giderseniz can yayınları ayağına kadar gitmiş olmanıza rağmen bir indirim yapmamakta, ancak iletişim yayınları %35'lik (ciddi bir miktar) bir indirim yapmakta.
ben buradan sonuçla her türlü can yayınlarının kazıkçı olduğu sonucunu çıkartırım.
tolstoy'un savaş barış adlı eserinin rusçadan türkçeye eksiksiz çevirisini yapmış iki yayınevinin fiyat politikaları şöyle; iletişim yayınları 44 tl, can yayınları 49 tl. eğer bu kitapların yayınevlerine giderseniz can yayınları ayağına kadar gitmiş olmanıza rağmen bir indirim yapmamakta, ancak iletişim yayınları %35'lik (ciddi bir miktar) bir indirim yapmakta.
ben buradan sonuçla her türlü can yayınlarının kazıkçı olduğu sonucunu çıkartırım.
0
mattilda
Başlık için özür sabah sabah mideniz kalkmasın. Dün yazmıştım özet geçiyorum, kedim yaş mamadan başka bişey yemiyo, süt de içmiyo. 1 aylık daha. bu sabah kalktım baktım ishal olmuş gibiydi bayağı bi sıvıydı kakası. napıcam bilmiyorum. veterinere götürücek kimse yok. en geç 8.30da evden çıkan var be
Başlık için özür sabah sabah mideniz kalkmasın. Dün yazmıştım özet geçiyorum, kedim yaş mamadan başka bişey yemiyo, süt de içmiyo. 1 aylık daha. bu sabah kalktım baktım ishal olmuş gibiydi bayağı bi sıvıydı kakası. napıcam bilmiyorum. veterinere götürücek kimse yok. en geç 8.30da evden çıkan var ben 7.45de çıkıyorum. akşam 8de anca evde oluyorum. bazen 8.30da.. imdaat kedi dostları!!!
0
Veteriner evden gelip alabilir. Kutusuyla komşuya yada güvendiğiniz bir esnafa bırakın.. ayrıca sekize kadar çalışır genelde veterinerler. Akşam götürün.
0
eve gelişlerde ekstra ücret de talep etmeyebiliyorlar. ya da çok cüzi bişi oluyor. 7/24 açık veterinerler de var. size yakın bir tane bulup, telefon edip, randevu alın derim. biri olmazsa öbürü kesin olur.
yemekle ilgili de, kediler bazen çok bayıldıkları mamaları fazla kaçırabiliyorlar. porsiyonları sizin ayarlamanız gerek.
sütten ziyade, yoğurt nefis bir besin onlar için. hele şimdi biraz ishal de olduysa. oda sıcaklığında yoğurt verin. umarım onu sever :)
geçmiş olsun çok :)
yemekle ilgili de, kediler bazen çok bayıldıkları mamaları fazla kaçırabiliyorlar. porsiyonları sizin ayarlamanız gerek.
sütten ziyade, yoğurt nefis bir besin onlar için. hele şimdi biraz ishal de olduysa. oda sıcaklığında yoğurt verin. umarım onu sever :)
geçmiş olsun çok :)
0
çok üzüldüm ya. evinize yakın hiç arkadaşınız yok mu? 1 aylık kedi her türlü bakılır, bir sorun çıkartmaz kimseye :(
0
ronaldo17
sabah kahvaltıda corn flakes yiyeniniz var mı? biz küçükken peder alırdı arada ama alışamadık bir türlü. tekrar alayım sabahları işe gitmeden önce hemen yutayım diyorum. sabah kahvaltısı poğaça veya peynir-zeytinden oluşan birini tatmin eder mi bu gevrekler merak ediyorum? boşa para verip elimizde p
sabah kahvaltıda corn flakes yiyeniniz var mı? biz küçükken peder alırdı arada ama alışamadık bir türlü. tekrar alayım sabahları işe gitmeden önce hemen yutayım diyorum. sabah kahvaltısı poğaça veya peynir-zeytinden oluşan birini tatmin eder mi bu gevrekler merak ediyorum? boşa para verip elimizde patlamasın sonra.
0
ben yiyorum. bim'de karamelli var hem ucuz hem çok lezzetli. belki denemek istersin. tatmin kısmını ise bilemeyeceğim. sonuçta zevk meselesi. bana göre süt sana göre çikolata olayı...
0
sade cornflakes yavan geliyor, ballı olan gold flakes al veya sade cornflakes in içine bir tatlı kaşığı bal kat
0
yok hacı. beni tatmin etmiyor şahsen. ekmek türevleri tüketmeden güne başlıyamıyorum.
0
ben klasik corn flakes yiyorum abartısız 4 yıldır filan her sabah. ama yanında baya şeyi de götürüyorum tabii.
0
nestle fitness var meyveli. denediklerimin icinde en guzeli. hem lezzetli hem saglikli.
0
şu kuru meyveli olanlardan yiyorum nesfit kırmızı meyvemiydi neydi adı gayet şukela gayet bomba tavsiye ederim.
0
çikolatalı nesfit mükemmel.hem tok tutuyor hem çok hafif.
corn flakes,nesquik,crunch tarzı gevrekleri sevemedim ben bir türlü.nesfit başka ama.
corn flakes,nesquik,crunch tarzı gevrekleri sevemedim ben bir türlü.nesfit başka ama.
0
Bende yeni başladım hafız, aynı düşüncelerle . Maziye bi bakış falan. Bu sabah yedim , sonra işe geldim bi de sandviç yedim burda. Kesmedi beni.
Ulen bi de soğut sütten midir nedir , bir karın ağrısı tuttu sabah sabah..
Ulen bi de soğut sütten midir nedir , bir karın ağrısı tuttu sabah sabah..
0
aç karnına evden çıkmıyim diyosan iyi de, sabah sabah soğuk süt yolda acayip gaz yapar onu söyliyim. bir de çok doyurucu birşey değil, 1 saat içinde gene acıkırsın.
0
mattilda
Bir kaç gün önce bir adet 1 aylık tekir bir yavrucağı açlık ve soğukla savaşırken bulduk, eve götürdük. Artık himayemiz altında. Lakin bu yavrucak süt içmiyor. Sulandırıp veriyoruz sütü,normal inek sütünü. Kedicik yaş mamadan başka bir şey yemiyor. Bir de geçen yemekte tavuk vardı. Pişmiş minik bir
Bir kaç gün önce bir adet 1 aylık tekir bir yavrucağı açlık ve soğukla savaşırken bulduk, eve götürdük. Artık himayemiz altında. Lakin bu yavrucak süt içmiyor. Sulandırıp veriyoruz sütü,normal inek sütünü.
Kedicik yaş mamadan başka bir şey yemiyor. Bir de geçen yemekte tavuk vardı. Pişmiş minik bir tavuğu minik minik parçaladım verdim afiyetle yedi.
Söz konusu erkek pisi rahatlıkla çişini ve kakasını kuma yapmakta, elimizi ayağımızı ısırmakta. kuyruğunu kovalamak, telefonlara düşmanca saldırmak, hareket eden nesnelere atlamak gibi haylazlıklar yapmaktadır. yani bir sorunu yok gibi.
asıl sorun sadece süt sevmemesi değil, merak ediyorum yaş mamanın bir zararı olur mu? ishal falan yapar mı? ne yapmalıyız? çok seviyoruz kendisini..
ha bir de hep bu boyda kalmasını sağlayabilir miyiz? hiç büyümese :)
kendisini merak edenler için bulduğumuz gün çektiğim videosunu da ekleyeyim de tam olsun.
www.facebook.com
Kedicik yaş mamadan başka bir şey yemiyor. Bir de geçen yemekte tavuk vardı. Pişmiş minik bir tavuğu minik minik parçaladım verdim afiyetle yedi.
Söz konusu erkek pisi rahatlıkla çişini ve kakasını kuma yapmakta, elimizi ayağımızı ısırmakta. kuyruğunu kovalamak, telefonlara düşmanca saldırmak, hareket eden nesnelere atlamak gibi haylazlıklar yapmaktadır. yani bir sorunu yok gibi.
asıl sorun sadece süt sevmemesi değil, merak ediyorum yaş mamanın bir zararı olur mu? ishal falan yapar mı? ne yapmalıyız? çok seviyoruz kendisini..
ha bir de hep bu boyda kalmasını sağlayabilir miyiz? hiç büyümese :)
kendisini merak edenler için bulduğumuz gün çektiğim videosunu da ekleyeyim de tam olsun.
www.facebook.com
0
kediler süt sever diye birşey yok. hatta hiç sevmezler. kediler ne yemeye alışmışlarsa onu yemek isterler. kediler hakkındaki en büyük gerçek budur. alışmadıkları-sevmedikleri yemeği yememe konusunda aklınızın almayacağı şekilde inatçıdırlar.
süt içmiyorsa peynir, krem peynir, yoğurt, ayran deneyin. ancak bizim faydalı diye düşündüğümüz şeyler onlar için faydalı olmayabiliyor. en iyisi kaliteli mama alın, diyet ton balığı da iyidir.
süt içmiyorsa peynir, krem peynir, yoğurt, ayran deneyin. ancak bizim faydalı diye düşündüğümüz şeyler onlar için faydalı olmayabiliyor. en iyisi kaliteli mama alın, diyet ton balığı da iyidir.
0
benim dişi ve erkek kedilerim var... erkek kedi bildiğin baskın karakter süt hiç içmez etcildir.. dişi de süte sebzeye (özellikle domates yer) meraklı... o biraz zevk meselesi... sürekli yaş mama yerine aralıklı dönüşümlü olarak yaş/kuru vermek mantıklı sanırım...
0
Yavru kedilere genelde yaş mama öneriyorlar zaten. Yumurtaya da bayılıyorlar bazı kediler ama yedikten sonra baya enerjik oluyorlar.
0
bizim rahmetli haşlanmış yumurtadan başka bişey yemezdi kahvaltıda. süt içtiğini hiç hatırlamıyorum. alışkanlık meselesi evet. hiç sorun değil, boşverin süt içmesin.
0
süt içmemesi değil de sürekli yaş mama yemesi problem. süpermarketlerde satılan whiskas ve türevlerinde yavrucuğun karaciğer, sindirim ve boşaltım sistemlerine son derece zararlı katkı maddeleri var. bağımlılık yaptığı da kanıtlanan bir gerçek. bu yüzden sadece ödül olarak veya haftada bir konserve mama vermek daha doğru. onu da veterinerden almak kaydıyla. kutusu 2 TL ve 4-5 kez verebiliyorum. yine veterinerden alınan kuru mamalar market mamalarından daha sağlıklı. ama en doğrusu evde pişen yemeklere alıştırmak. (kediannesi bildirdi:))
0
ermanen
Hayatın saçma olduğuna dair somut örneklere ve yorumlara ihtiyacım var. ama biraz oturaklı örnekler olsun, çok laubali olmasın. ironi de olur, kara mizah da olur, hatta mizansen de olur, ne olursan gel.edit: yazar ismi verenler, bu kişilerden örnekler yazarsa da güzel olur.
Hayatın saçma olduğuna dair somut örneklere ve yorumlara ihtiyacım var. ama biraz oturaklı örnekler olsun, çok laubali olmasın. ironi de olur, kara mizah da olur, hatta mizansen de olur, ne olursan gel.
edit: yazar ismi verenler, bu kişilerden örnekler yazarsa da güzel olur.
edit: yazar ismi verenler, bu kişilerden örnekler yazarsa da güzel olur.
0
iris murdoch da olabilir. örnek olarak özel bir kitap hatırlayamadım şimdi.
0
Yıllarca konservatuara gidicem diye tuttur sonra kazan, git, oku, okurken herkesten farklı olduğun ne kadar başarılı olduğun falan söylensin sonra bu hızla bir de yüksek lisans yapıyım de sonra yüksek lisansı kazan onu da oku sonra aşık ol aşık olduğun adamla evlen sonra mesut mutlu yaşa ama sonra iş bulama ve evde otur...nasıl? yeteri kadar kara mizah ögeleri taşıyor mu?.. ama ne yazık ki gerçek... ve ne yazık ki bu ülkede gazeteler "son ütücü" ilanları ile dolup taşıyorken senin iş alanınla ilgili tek bir ilan bile bulunmasın. Bilmem senin için hayatın ne kadar boktan olduğuna dair laubali olmayan bir açıklama oldu mu?
0
yildirimba
Beyler, Boğaziçi'nin kütüphanesine başka ünivversitenin öğrencisi rahatça girebiliyor mu? Kitap ödünç falan almayacağım. Çalışmak için gideceğim sadece. Çalışma ortamı falan nasıl oranın?
Beyler, Boğaziçi'nin kütüphanesine başka ünivversitenin öğrencisi rahatça girebiliyor mu? Kitap ödünç falan almayacağım. Çalışmak için gideceğim sadece. Çalışma ortamı falan nasıl oranın?
0
kötü oldu o zaman. bana çok ykaındı. hem de 22.15'e kadar açık. neyse, sağlık olsun artık :)
0
girişte sol tarafta çalışma bölümleri var. isterseniz oraya gidebilirsiniz. ancak kalabalık ve sesli orası. kütüphane bölümüne girmek isterseniz kapıda kontrol var.
0
yahu girersin nereye giremiyosun allasen... bilgi evrenseldir, kütüphaneye mi almayacaklar. nerde kaldı boğaziçililik.. gerekirse cıngar çıkar yine gir abicim :)
0
calismak icin giriste sol tarafta calisma salonlari var. oraya elinizi kolunuzu sallayarak girebilirsiniz. hatta arkadaslarinizla gidip tartisa tartisa da calisabilirsiniz.
cunku orasi "sesli study". yani bayagi gurultulu oluyor (maalesef).
ayrica kutuphaneye de kendinden emin bir tavirla, acele etmeden ama cok da yavaslamadan, kimlik kontrolu yapan adama/kadina bakmadan girebiliyorsunuz.
6 yildir okulun ogrencisiyim, hep cantamdan cikarmaya usendigim icin toplamda iki uc defa kimligimi gostermisimdir.
deneyin, olmadi sorarsa cuzdani kurcalayip aa evde unutmusum dersiniz, o da olmazsa sonucta dovmezler, cikar gidersiniz.
kutuphanenin ici calisma ortami olarak cok guzeldir. optimum sicaklik, minimum gurultu. ayrica cok guzel uyunabilir. tek sorun sandalyelerinin oldukca rahatsiz olmasi.
plus beles super wireless mevcut.
cunku orasi "sesli study". yani bayagi gurultulu oluyor (maalesef).
ayrica kutuphaneye de kendinden emin bir tavirla, acele etmeden ama cok da yavaslamadan, kimlik kontrolu yapan adama/kadina bakmadan girebiliyorsunuz.
6 yildir okulun ogrencisiyim, hep cantamdan cikarmaya usendigim icin toplamda iki uc defa kimligimi gostermisimdir.
deneyin, olmadi sorarsa cuzdani kurcalayip aa evde unutmusum dersiniz, o da olmazsa sonucta dovmezler, cikar gidersiniz.
kutuphanenin ici calisma ortami olarak cok guzeldir. optimum sicaklik, minimum gurultu. ayrica cok guzel uyunabilir. tek sorun sandalyelerinin oldukca rahatsiz olmasi.
plus beles super wireless mevcut.
0
ben kimseye elini kolunu sallaya sallaya girersin diye gaz veremiyorum. tecrübelerimle sabit, kartım olmadığı zaman sorulmadığı oldu ancak kart olmadığında soruyorlar. piskolocik mi bu bilemedim?
bilgi evrenseldir diyen kardeşimize odtü'ye ve hatta milli kütüphane'ye (bakın adı milli, milletin kütüphanesi bu) elini kolunu sallayarak girmesini tavsiye ederim. denemesi bedava.
bilgi evrenseldir diyen kardeşimize odtü'ye ve hatta milli kütüphane'ye (bakın adı milli, milletin kütüphanesi bu) elini kolunu sallayarak girmesini tavsiye ederim. denemesi bedava.
0
hiç belli olmuyor girişteki güvenlikten. bi tane kısa boylu adam var, o takıntılı mesela. kıvırcık abla kafasına eserse kimlik soruyor. ama son haftalarda her seferinde girmeden kimliğimi hazır ediyorum, kafasını kaldırıp bakmıyorlar bile. yeri geliyor, illa görecekler de görecekler kimliği. çözemedim ben onları. ama kimlik sormaları iyi. zaten ne kadarcık yer var oturmaya, bi de dışarıya açılırsa boğaziçi öğrencilerine yer kalmaz.
0
on yıldır ara ara giderim daha kimliğimi göstermek kısmet olmadı;) rahat ol... yıllardır buraya girer çıkarım hissiyle dalacaksın... böyle ürkek ürkek girersen, adam sormayacaksa soracagi tutar... bi de b plani yan tarafta çalışma salonu var, oralar serbest zaten... takıl takılabildigin kadar... çalışma ortamı da iyidir... kütüphane kısmı sessiz pek tercih etmiyorum, yan taraf daha iyidir...
0
thor odinsson
Kızılay, Bahçeli ya da ipe sapa gelmeyen bir avm'de bildiğiniz "iyi" bir terzi var mı? Coca Cola sponsporlu kutup ayısı kıyafeti dikmesine gerek yok, kendisine giden pantolonları istenildiği gibi yapabilse yeter.
Kızılay, Bahçeli ya da ipe sapa gelmeyen bir avm'de bildiğiniz "iyi" bir terzi var mı? Coca Cola sponsporlu kutup ayısı kıyafeti dikmesine gerek yok, kendisine giden pantolonları istenildiği gibi yapabilse yeter.
0
balgat girişinde dostlar sitesinde bir bloğun girişindeki dükkanlardan birinde terzi dükkanı olan ilhami bey var. bloğun numarasını bilmiyorum. ama bir tarafından eczane olan blok. oraya gidip sorarsanız gösterirler. çok iyi bir erkek terzisi. yine iyi bir terzi olan annemin terzisidir kendisi.
0
aysegul
hep diyoruz ya ingilizce kitap oku, kelime haznen gelisir filan. kelime haznesinin gelismesi mantikli da ingilizcenin yani gramer bilgisinin gelismesi nasil oluyor ki? okudugumuz cumledeki ingilizce kelimelerin hepsinin anlamlarini bilsek ya da sozlukten baksak bile bu, cumlenin ne anlama geldigini
hep diyoruz ya ingilizce kitap oku, kelime haznen gelisir filan. kelime haznesinin gelismesi mantikli da ingilizcenin yani gramer bilgisinin gelismesi nasil oluyor ki? okudugumuz cumledeki ingilizce kelimelerin hepsinin anlamlarini bilsek ya da sozlukten baksak bile bu, cumlenin ne anlama geldigini anlamak degil ki. kelime kelime cikartmak bir ise yaramayabilir yani. yaniliyor muyum? temelimiz var tabii hepimizin de kitap okumakla gramer de gelisir mi gercekten? ingilizce su kitabi ya da dergiyi okuyorum diyenler hakikaten her cumleyi anliyorlar mi? yoksa mesele sadece isin ozunu kavramak mi? ama o da okumak degil ki sonucta. yaniliyor muyum? ben bir turlu paragraflari anlamlandiramiyorum. ne yapsam acaba? zamanla mi oluyor bu?
0
cümlenin gelişinden kelimelerin filan kullanım yerlerini pratik olarak görmek adına faydalı. ama ben hala ing.dizi+ing.altyazıikilisini savunuyorum
0
isin icinde soru oldugunun farkinda degilsiniz sanirim? ne yapmaliyim diyorum, okumayalim ne de olsa bi ise yaramiyor demiyorum ki. bazen tuhafiz.
0
valla hemen hemen aynı şekilde düşünüyordum ben de. ama zamanla uğraştığın şeyle, okuduğun bölümle, işinle gücünle alakalı makaledir şudur budur okuyor olduğunda bir müddet sonra göz aşinalığı oluşuyo sanırım. tıpkı yabancı dizileri filmleri ingilizce altyazılı izlemek gibi. o daha efektif tabi. nebleyim. öyle işte.
0
iki türlü dil becerisi var, bunlardan ilki receptive skills; okuyarak, dinleyerek, gramer ögrenerek falan dili icsellestiriyorsunuz. buradaki icsellestirmek meselesi önemli, bir dilin farkli kullanimlarini, kelime zenginligini ve kullanim kurallarini kitap okudukca ögrenirsiniz. buradaki ögrenme, simdiye kadar size ögretildigi gibi "bilmediginiz kelimelerin altini cizip liste cikarin karsisina türkcelerini yazin" tarzi ögrenmeyi engelleyen bir ögrenme degil. mesela verb+preposition meselesini ögrenmenin en iyi yolu okumaktir. belli bir süre ve zenginlikte metni okuduktan sonra hangi durumda hangi fiilden sonra hangi preposition'in geldigini tekrar yolu ile ezberlemeden ögrenmis olursunuz. bunu burada kisa keseyim, zira su sordugunuz sorulara yillardir cok denk geldim. kolaylikla size dil ögrenmenin cok uzaginda oldugunuz teshisini koyabilirim. öncelikle dil ögrenmek ilgili ögrendiklerinizi unutmanız gerekiyor. uzatmadan okumak iyidir ama ne okudugunuz da önemlidir diyeyim.
ikinci tür beceri de productive skill dir, onu da söyleyeyim. yeteri kadar okuduktan,dinledikten ve kural ögrendikten sonra bunlari bir sekilde kullaniyor, dili üretiyor olmaniz beklenir. bunun da en iyi yolu yazmak ve konusmaktir. bol bol yazin, bol bol konusun.
ikinci tür beceri de productive skill dir, onu da söyleyeyim. yeteri kadar okuduktan,dinledikten ve kural ögrendikten sonra bunlari bir sekilde kullaniyor, dili üretiyor olmaniz beklenir. bunun da en iyi yolu yazmak ve konusmaktir. bol bol yazin, bol bol konusun.
0
tuhafız evet.
işte size ipucu. kelimelerin tek tek anlamlarına takılmayın. bir anlamı yok bunlara tek tek sözlükten bakıp vakit kaybetmenin.
okuduğunuz metinlerde gramer kullanışlarını, cümleleri, kalıpları, gündelik hayattaki kullanışları, çok kullanılan kelimeleri vs vs vs gördükçe bunlar zihninizde yer edecek. bu örneklerden ilerde yararlanacaksınız.
ikinci bir öneri belki okuduğunuz kitapları yanlış seçtiniz. ilginizi çekecek, sürükleyici bir şeyler seçin. herkes için seçilecek kitap-metin farklıdır. bunu siz bulup çıkaracaksınız. belki çocuklara anlatılan masallar, hikayeler bile faydalı olur. burda dil öğrenmeye çalışıyorsunuz.
oturup şekspir neyim okumaya kalkmayın. kimse onun hepsini anlamaz.
işte size ipucu. kelimelerin tek tek anlamlarına takılmayın. bir anlamı yok bunlara tek tek sözlükten bakıp vakit kaybetmenin.
okuduğunuz metinlerde gramer kullanışlarını, cümleleri, kalıpları, gündelik hayattaki kullanışları, çok kullanılan kelimeleri vs vs vs gördükçe bunlar zihninizde yer edecek. bu örneklerden ilerde yararlanacaksınız.
ikinci bir öneri belki okuduğunuz kitapları yanlış seçtiniz. ilginizi çekecek, sürükleyici bir şeyler seçin. herkes için seçilecek kitap-metin farklıdır. bunu siz bulup çıkaracaksınız. belki çocuklara anlatılan masallar, hikayeler bile faydalı olur. burda dil öğrenmeye çalışıyorsunuz.
oturup şekspir neyim okumaya kalkmayın. kimse onun hepsini anlamaz.
0
faydası var. lisedeyken yaklaşık 2 yıl her hafta ingilizce newsweek okudum. hakikaten çok büyük faydası oldu. mesela belirli kalıplar aklınıza yerleşiyor, veya bir fiilin preposition'ından emin değilsiniz, oradan görüp aklınızda kalması daha kolay oluyor.
her şeyi anlama konusunda da, ana dili ingilizce olmadığı sürece buradaki kimsenin her bir kelimeyi anladığını iddia edebileceğini sanmıyorum. her kelimeyi birebir anlamanız gerekmiyor başlarda zaten, ama anlamadığınız bir kelime çok yerde karşınıza çıkmaya başladığında sözlükten bakarsınız, öğrenirsiniz.
her şeyi anlama konusunda da, ana dili ingilizce olmadığı sürece buradaki kimsenin her bir kelimeyi anladığını iddia edebileceğini sanmıyorum. her kelimeyi birebir anlamanız gerekmiyor başlarda zaten, ama anlamadığınız bir kelime çok yerde karşınıza çıkmaya başladığında sözlükten bakarsınız, öğrenirsiniz.
0
Dil öğrenmek temelde ezberlemektir. Cümlenin tümünü anlamak zorunda değilsiniz, anlatılacak bir şey değil aslında. Siz okuyun, dinleyin, konuşun, taşlar yerine zamanla oturacak.
0
ne kadar pratik o kadar iyi haliyle. karmarulez arkadasin dedigi gibi, dizi arti altyazi hem daha eglenceli hem de gunluk hayat icin cok daha faydali.
ama kitap da cok guzel kelime dagircigi gelistiriyor, kullanim gormeni sagliyor. hele hele akademik seyler icin, yazili ingilizce icin. o yuzden mesela artik bi suru ilkokulda, ortaokulda, lisede, direk ingilizce grammar kitabindan ingilizce ogretmek yerine agirlikla kitap okutuyorlar.
okuyalim, izleyelim, ogrenelim yani, evet.
ama kitap da cok guzel kelime dagircigi gelistiriyor, kullanim gormeni sagliyor. hele hele akademik seyler icin, yazili ingilizce icin. o yuzden mesela artik bi suru ilkokulda, ortaokulda, lisede, direk ingilizce grammar kitabindan ingilizce ogretmek yerine agirlikla kitap okutuyorlar.
okuyalim, izleyelim, ogrenelim yani, evet.
0
inuterooo
2 artı 1'ler yani kremli şampuanlar saç döker mi arkadaşlar? bu şehir efsanesi mi yoksam?
2 artı 1'ler yani kremli şampuanlar saç döker mi arkadaşlar? bu şehir efsanesi mi yoksam?
0
şampuanların %80-90'ı aynı muhteviyatı içerir. aralarında koku vs. gibi ufak farklar vardır. pahalı şampuanlara ödediğimiz her tutar da %5-10 oranında faydaya giderken, %80-90 oranında reklam maliyeti olarak bize geri döner.
0
kuaförüm piyasadaki şampuanların %60'lara varan oranda deterjan ihtiva ettiğini söylemişti. konuyla alakasız ama önemli..
0
%80-90 reklam maliyeti (bkz: yok daha neler) varsa onun içinde araştırma için ayrılan miktar da vardır. bu ürünler üretildikten sonra insanlar, hatta hayvanlar (bazen de tam tersi) üzerinde deneniyor. saç döken şeye neden ruhsat verilsin???
abartmasak arkadaşlar. türkiyede bunun denetimi çok sıkı olmasa da piyasada satılan şampuanların çoğu çokuluslu firmaların ürünler. ve bunlar amerika ve ab gibi ülkelerde ciddi araştırmalardan sonra izin alabiliyorlar. saç döken şampuan olur mu?
ikisi bir arada şampuanlar saç dökmez ama saçları çabuk yağlandırıyor. bunun nedenini ben de tam olarak bilmiyorum. o yüzden ayrı ayrı kullanıyorum ben de.
abartmasak arkadaşlar. türkiyede bunun denetimi çok sıkı olmasa da piyasada satılan şampuanların çoğu çokuluslu firmaların ürünler. ve bunlar amerika ve ab gibi ülkelerde ciddi araştırmalardan sonra izin alabiliyorlar. saç döken şampuan olur mu?
ikisi bir arada şampuanlar saç dökmez ama saçları çabuk yağlandırıyor. bunun nedenini ben de tam olarak bilmiyorum. o yüzden ayrı ayrı kullanıyorum ben de.
0
bu duyurudaki arkadaşlar ne kadan da zeki.
cilt bakım ürünlerinin, cilt temizlik ürünlerinin içinde de bulaşık deterjanları ile aynı maddeler kullanılıyor. buyrun bu da benden.
cilt bakım ürünlerinin, cilt temizlik ürünlerinin içinde de bulaşık deterjanları ile aynı maddeler kullanılıyor. buyrun bu da benden.
0
@mea maxima culpa orada bahsetmek istediğim şuydu, pahalı şampuana fazladan ödediğimiz her tutarın %10'u ekstra özelliklerine diğer kısmı da reklam maliyetine... bu konuyu iyi bildiğim için üzerime alınmıyorum fakat gene de kimseye iq testi yapmanıza gerek yok, insanlar soracak öğrenecek.
0
yani bi saç ürününün saç dökmesi bana da cok absürd geliyo ama insan işkilleniyo. ve ayrı ayrı satılması da kafa karıstırıyo. galiba daha çok yaglanırma etkisi herkesde var. öte yandan daha güzel görünüyor saç yav krem etkisiylen hehe. gene de heralde kremsiz kullanmak ve kremi bilahere uygulamak en güveniliri heralde.
0
cy7
Aktivite arayışındayım arkadaşlar. Haftasonu yapılacak ne bileyim bi gösteri mi olur, kulüp mü olur kurs mu olur ne olur, bi tavsiye istiyorum. Anadolu yakasındayım. Canım çok sıkılıyor. Bu arada açık havada olmazsa daha iyi olur, yağmurdan nefret ederim.
Aktivite arayışındayım arkadaşlar. Haftasonu yapılacak ne bileyim bi gösteri mi olur, kulüp mü olur kurs mu olur ne olur, bi tavsiye istiyorum. Anadolu yakasındayım. Canım çok sıkılıyor. Bu arada açık havada olmazsa daha iyi olur, yağmurdan nefret ederim.
0
caddebostanda yastık savaşı yapıyorlardı. tabi 100 abazanın 10 tane kıza yastıkla dalmasını görmek istemiyorsanız gitmek istemeyebilirsiniz. ha bir de nişantaşında pazar günü zombie walk var.
0
mea maxima culpa
Merhaba,Güzel İstanbul'umuzda yağmur yağıyor ve fısıltı gazetesi yağmurda dışarı çıkmayın radyasyon var diyor. İddiaları bir miktar araştırdım google yardımı ile. Şöyle diyorlar1) Prof. Mikdat Kadıoğlu radyasyon 10km yükseklikte, yağmur bulutları 5 km yüksekte etkilemez.2) Yıldız üniversitesinden fi
Merhaba,
Güzel İstanbul'umuzda yağmur yağıyor ve fısıltı gazetesi yağmurda dışarı çıkmayın radyasyon var diyor.
İddiaları bir miktar araştırdım google yardımı ile. Şöyle diyorlar
1) Prof. Mikdat Kadıoğlu radyasyon 10km yükseklikte, yağmur bulutları 5 km yüksekte etkilemez.
2) Yıldız üniversitesinden fizik profesörü yağmur bulutları 3-5 km de oluşur. radyasyondan etkilenmez. zaten japonyadan buraya gelene kadar etkisi azalmıştır.
3) alcatel vs gibi çokuluslu sömürgeci şirketler maille çalışanlarını uyarmışlar. çocukları yağmurlu havada çıkartmayın dışarı diye.
bu konuda bilgisi olan var mı? bilimsel gerçekler nedir? komplo teorileri dışındaki gerçekler nelerdir?
iki arkadaş şemsiye ile dışarı çıkıyoruz birazdan. hakkınızı da helal edin bu arada :)
Güzel İstanbul'umuzda yağmur yağıyor ve fısıltı gazetesi yağmurda dışarı çıkmayın radyasyon var diyor.
İddiaları bir miktar araştırdım google yardımı ile. Şöyle diyorlar
1) Prof. Mikdat Kadıoğlu radyasyon 10km yükseklikte, yağmur bulutları 5 km yüksekte etkilemez.
2) Yıldız üniversitesinden fizik profesörü yağmur bulutları 3-5 km de oluşur. radyasyondan etkilenmez. zaten japonyadan buraya gelene kadar etkisi azalmıştır.
3) alcatel vs gibi çokuluslu sömürgeci şirketler maille çalışanlarını uyarmışlar. çocukları yağmurlu havada çıkartmayın dışarı diye.
bu konuda bilgisi olan var mı? bilimsel gerçekler nedir? komplo teorileri dışındaki gerçekler nelerdir?
iki arkadaş şemsiye ile dışarı çıkıyoruz birazdan. hakkınızı da helal edin bu arada :)
0
Bilgim var :) Hiçbir şey olmaz merak etmeyin.
Üşürseniz Allah korusun nevazil olursunuz, ona dikkat edin sadece :)
Üşürseniz Allah korusun nevazil olursunuz, ona dikkat edin sadece :)
0
@cosmicstring daha bilimsel bir açıklama beklerdim sizden :) nazar boncuğu da taksak mı? biliyorsun bizi çekemeyenler var.
0
halanne
selam, ebeveynler, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, pedagoglar, elimizde 13 yaşında bir erkek çocuğu var. anne baba 2 yaşından beri ayrı. anne yurtdışında, evli, çocuğu var. sık sık telefonlaşıyorlar, yılda 1-2 kere tatillerde görüşüyorlar. bebekliğinden beri babanne ve hala (ben) tarafından büy
selam, ebeveynler, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, pedagoglar,
elimizde 13 yaşında bir erkek çocuğu var. anne baba 2 yaşından beri ayrı. anne yurtdışında, evli, çocuğu var. sık sık telefonlaşıyorlar, yılda 1-2 kere tatillerde görüşüyorlar.
bebekliğinden beri babanne ve hala (ben) tarafından büyütüldü. baba ayrı bir şehirde yaşıyor ve haftanın yarısını birlikte geçiriyorlar. birlikte geçirdikleri süre de çoğu zaman kavga-döğüş, inatlaşma şeklinde geçiyor.
ben de başka bi şehire taşındığım için son iki yıldır pek ilgilenemiyorum ama genelde hafta sonları beraberiz.
şubat tatilinde geçirdiği buhranlı bir dönem sonucunda (annesi gelicem dedi gelmedi, sonra sen gel dedi ama vazgeçti, başka yerde bulaşalım dedi gene vazgeçti vs vs vs) dersler ve daha önemlisi psikolojisi daha da bozuldu çocuğun. 18 yaşına gelince gidicem, kurtulucam hepinizden demeye başladı. ingilizcesi iyi olduğu için yurtdışına gidecekmiş ve orda garsonluk bile yapsa burdan daha iyiymiş.
ikinci dönemde okuldaki bütün notları 80-90 lardan 40lara düştü. önceki okulunda (kollejde okuyordu ama babası ne gerek var diyip aldı ve normal okula verdi 5 sınıfta) okul birincisi olan çocuk bu sene nerdeyse sınıfta kalacak. gene babası ne gerek var dediği için dersaneye gitmiyor, sadece hiç değilse ödevlerine yardımcı olsun diye zorla etüde gidiyor.
bilindiği üzere sbs yaklaşıyor ve daha bi tane test çözmüş değil. geçen sınavdan biliyorum, arkadaşlarıyla sonuçları karşılaştırdıklarında acaip üzüldü ve 1 hafta evden dışarıya çıkmadı. eğer bu sene de aynı şey olursa zaten yerlerde olan psikolojiyi hiç toparlayamayacağız.
şimdi sorum şu, bu çocuğu nası toparlarız. sadece ingilizcesine güveniyor ve okumama gerek yok diyor. babasının da etkisi var tabi bunda. okumakla bi bok olunmaz türkiye'de, türkiyede eğitim sisteminin eleştisi, böyle öğretmen mi olur gibi konuşmalar, vs çocuğu iyice okuldan soğuttu. iyice ters tepmeden nası tekrar ısındırırız okula?
ayrıca asosyal ve içine kapanık. 2-3 arkadaşı var sadece onlarla dışarıya çıkar. onun dışında sürekli evde, bilgisayar yada psp oynar, maç izler. bayağı da kilolu. geçen hafta rejime başlamaya ikna ettim en azından. hiç değilse bu bi gelişme. şimdi biraz da tekrar spora yöneltmeye çalışıyorum. (eski okulunda basket takımındaydı lisanslı karateciydi)
sadece okul konusunda değil, her türlü fikre, öneriye, desteğe, kaynağa açığız..
elimizde 13 yaşında bir erkek çocuğu var. anne baba 2 yaşından beri ayrı. anne yurtdışında, evli, çocuğu var. sık sık telefonlaşıyorlar, yılda 1-2 kere tatillerde görüşüyorlar.
bebekliğinden beri babanne ve hala (ben) tarafından büyütüldü. baba ayrı bir şehirde yaşıyor ve haftanın yarısını birlikte geçiriyorlar. birlikte geçirdikleri süre de çoğu zaman kavga-döğüş, inatlaşma şeklinde geçiyor.
ben de başka bi şehire taşındığım için son iki yıldır pek ilgilenemiyorum ama genelde hafta sonları beraberiz.
şubat tatilinde geçirdiği buhranlı bir dönem sonucunda (annesi gelicem dedi gelmedi, sonra sen gel dedi ama vazgeçti, başka yerde bulaşalım dedi gene vazgeçti vs vs vs) dersler ve daha önemlisi psikolojisi daha da bozuldu çocuğun. 18 yaşına gelince gidicem, kurtulucam hepinizden demeye başladı. ingilizcesi iyi olduğu için yurtdışına gidecekmiş ve orda garsonluk bile yapsa burdan daha iyiymiş.
ikinci dönemde okuldaki bütün notları 80-90 lardan 40lara düştü. önceki okulunda (kollejde okuyordu ama babası ne gerek var diyip aldı ve normal okula verdi 5 sınıfta) okul birincisi olan çocuk bu sene nerdeyse sınıfta kalacak. gene babası ne gerek var dediği için dersaneye gitmiyor, sadece hiç değilse ödevlerine yardımcı olsun diye zorla etüde gidiyor.
bilindiği üzere sbs yaklaşıyor ve daha bi tane test çözmüş değil. geçen sınavdan biliyorum, arkadaşlarıyla sonuçları karşılaştırdıklarında acaip üzüldü ve 1 hafta evden dışarıya çıkmadı. eğer bu sene de aynı şey olursa zaten yerlerde olan psikolojiyi hiç toparlayamayacağız.
şimdi sorum şu, bu çocuğu nası toparlarız. sadece ingilizcesine güveniyor ve okumama gerek yok diyor. babasının da etkisi var tabi bunda. okumakla bi bok olunmaz türkiye'de, türkiyede eğitim sisteminin eleştisi, böyle öğretmen mi olur gibi konuşmalar, vs çocuğu iyice okuldan soğuttu. iyice ters tepmeden nası tekrar ısındırırız okula?
ayrıca asosyal ve içine kapanık. 2-3 arkadaşı var sadece onlarla dışarıya çıkar. onun dışında sürekli evde, bilgisayar yada psp oynar, maç izler. bayağı da kilolu. geçen hafta rejime başlamaya ikna ettim en azından. hiç değilse bu bi gelişme. şimdi biraz da tekrar spora yöneltmeye çalışıyorum. (eski okulunda basket takımındaydı lisanslı karateciydi)
sadece okul konusunda değil, her türlü fikre, öneriye, desteğe, kaynağa açığız..
0
bence şu anda okul konusundan çok daha önemli olan onun kendi içinde yaşadıkları, iyi hissetmezse dersleri toparlayabilmesi çok zor. psikolojik destek almasını sağlayabilirsiniz.
0
sorunlu olan çocuk değil,
anne-baba bence onları götürün bi yerlere.
psikoloğa falan.
anne-baba bence onları götürün bi yerlere.
psikoloğa falan.
0
en iyi yol spor yapması veya kültürel aktiviteler yapması. babası ile konuşun bence :( çok mu dediğim dedik bir tip?
0
babayla çok konuştuk, en başta onun gitmesi lazım ben de farkındayım ama o da bize karşılığında bence asıl sizin gitmeniz lazım dedi. onu evden uzaklaştırmak mümkün değil, çünkü her nakadar kavga etselerde babasına çok düşkün. baba evden gittikten 15 dk sonra "ne zaman gelceksin baba" diye aramaya başlıyor.
anne ayrı bi problem, şu anki durum onun iyi hali. allahtan evlendi yurtdışına gitti de biraz rahatladık. yoksa çocuğu çok pencere- kapı önlerinde ağaç etmişti, gelicem diyip de gelmeyip.
dolayısıyla anne-baba üzerinde yapabileceğimiz bişey yok. zaten benim de derdim okuldan ziyade genel durumunu toparlamak. okul aslında bir çeşit sonuç diye düşünüyorum.
dershaneler artık yeni kayıt almıyor bildiğim kadarıyla. zaten iki ay falan kaldı sınava. ancak özel ders olabilir belki. ama onun için de ikna etmek gerek çocuğu. ama nasıl???
anne ayrı bi problem, şu anki durum onun iyi hali. allahtan evlendi yurtdışına gitti de biraz rahatladık. yoksa çocuğu çok pencere- kapı önlerinde ağaç etmişti, gelicem diyip de gelmeyip.
dolayısıyla anne-baba üzerinde yapabileceğimiz bişey yok. zaten benim de derdim okuldan ziyade genel durumunu toparlamak. okul aslında bir çeşit sonuç diye düşünüyorum.
dershaneler artık yeni kayıt almıyor bildiğim kadarıyla. zaten iki ay falan kaldı sınava. ancak özel ders olabilir belki. ama onun için de ikna etmek gerek çocuğu. ama nasıl???
0
mea maxima culpa; ben de onu soruyorum işte. evden çıkmayan birini nasıl spora ikna edersin??
0
okuyarak bi b*k olunmaz diyen babanın ya kafası ya banka hesabı iyidir okucan kardeşim yok öyle beleş para demek istiyorum burdan babaya
sınav şu an en son düşündüğünüz şey olsun ilk önce bu çocugu kazanmak lazım
sınav şu an en son düşündüğünüz şey olsun ilk önce bu çocugu kazanmak lazım
0
Gerçekten çok üzüldüm çocuğun durumuna. Daha bu yaşta hayat ne kadar zor onun için, Kaldıramayacağı kadar yük var omuzlarında. Anne ve babası çok hatalı. Var ya, aslında böyle insanlara çocuk sahibi olmayı yasaklamak lazım. Çünkü bu çocuk onların yüzünden dünyaya gelmiş ve daha sonra da hayatını mahvetmişler. Evet çiftler anlaşamayıp ayrılabilirler, ama bu ayrılma durumu insanın çocuğunun sorumluluklarından kurtulması anlamına gelmez ki. Ayrılsanız da, annesi babası olarak o çocuğa bakmak, onun geleceğini kurmak zorundasınız. Kusura bakmayın ama ben bu ebeveynlerin insanlığından şüphe ettim.
Ayrıca sizin de anne hakkında böyle olumsuz konuşmanız çocuğu çok üzer. Annesinin onu sevmediğini düşünür. Zaten dünyası yıkılmış, doğru düzgün bir anne babası yok, bir de sevilmediğini, önemsenmediğini düşünürse daha kötü olur. Haklı bile olsanız çocuğun yanında böyle konuşmamalısınız.
Psikolojik destek almanız lazım, ama sadece çocuk değil, baba da almalı. Hatta mümkünse anneyi de durumdan haberdar etmelisiniz.
Ayrıca sizin de anne hakkında böyle olumsuz konuşmanız çocuğu çok üzer. Annesinin onu sevmediğini düşünür. Zaten dünyası yıkılmış, doğru düzgün bir anne babası yok, bir de sevilmediğini, önemsenmediğini düşünürse daha kötü olur. Haklı bile olsanız çocuğun yanında böyle konuşmamalısınız.
Psikolojik destek almanız lazım, ama sadece çocuk değil, baba da almalı. Hatta mümkünse anneyi de durumdan haberdar etmelisiniz.
0
ana yok baba yok, hala varmis o da gitmis...
ustune kilolu bir ergen olmak cok cok zor bir istir.
okul degistirmek de zor bir istir. butun arkadaslari mutlu mesut anasinin babasinin dizinin dibinde, tek dertleri ders calismakken, butun bu dertlerin arasinda ders calismak da zor bir istir.
onunde bir tane adam gibi ogutler veren, "role model" olabilecek ebeveyn yokken calisip bir yerlere gelebilmek de zor bir istir.
o yasta icinde bulundugu durumu disaridan gorebilmek, ve dogru adimlari atmak da zor bir istir.
guvendigi, her soyledigine inandigi ve kendisine model olarak belirledigi, ve yakinindaki biri lazim oncelikle. halasi olarak siz bu kisi olabilir misiniz bilmiyorum. rejime ikna olmasi, size kosulsuz inandigi ve gerekli oldugunu dusundugu icin degil, sizi yaninda buyudugu ve sevdigi bir kisi olarak kirmamak istedigi icin olabilir. eger oyleyse bir iki haftaya bozulur o rejim zaten.
spor konusu... basketbola yollayin, karateye yollayin, neye yollarsaniz yollayin ama baslangic kisminda, sevene, isinana, alisana, kendi kendine spor yapmaya gitmeyi isteyerek gitmeye baslayana dek destek olmaniz lazim. yaninda gidin, gitmek icin motive edin, tesvik edin.
bir de bu kadar basibos kalmis bir cocugun, belki okulundan (yeni okulundan degil de eski okulundan) etkilendigi, sevdigi bir hocasi olabilir. bunu arastirin, varsa rica edin o konussun. okumanin onemini, sadece ingilizcenin artik herkeste olan, belirleyici bir ozellik olmadigini, onun icinde bulundugu yasin ve sonrasinin insanin kendine yatirim yapma yaslari oldugunu, 13-25 yaslari arasinda ne ektiyse ileride onu bicecegini, evde cani sikiliyorsa (eminim ki sikiliyor), en mantiklisinin sokaga cikmak oldugunu, spor yapmannn insani canlandirci, mutlu edici etkisini, vs vs anlatsin.
onun birilerine inanmaya ihtiyaci var. ve de duymasi gerekenleri inandigi birinden duymaya ihtiyaci var.
bir de riskli bir kisim var ki, sanirim babasina inaniyor. o da asla bunlari soylemez, degil mi?
inanilir gibi degil, insan nasil cocugu loser olmasin diye bir seyler yapmak istemez, hatta tam tersini yapar...
ustune kilolu bir ergen olmak cok cok zor bir istir.
okul degistirmek de zor bir istir. butun arkadaslari mutlu mesut anasinin babasinin dizinin dibinde, tek dertleri ders calismakken, butun bu dertlerin arasinda ders calismak da zor bir istir.
onunde bir tane adam gibi ogutler veren, "role model" olabilecek ebeveyn yokken calisip bir yerlere gelebilmek de zor bir istir.
o yasta icinde bulundugu durumu disaridan gorebilmek, ve dogru adimlari atmak da zor bir istir.
guvendigi, her soyledigine inandigi ve kendisine model olarak belirledigi, ve yakinindaki biri lazim oncelikle. halasi olarak siz bu kisi olabilir misiniz bilmiyorum. rejime ikna olmasi, size kosulsuz inandigi ve gerekli oldugunu dusundugu icin degil, sizi yaninda buyudugu ve sevdigi bir kisi olarak kirmamak istedigi icin olabilir. eger oyleyse bir iki haftaya bozulur o rejim zaten.
spor konusu... basketbola yollayin, karateye yollayin, neye yollarsaniz yollayin ama baslangic kisminda, sevene, isinana, alisana, kendi kendine spor yapmaya gitmeyi isteyerek gitmeye baslayana dek destek olmaniz lazim. yaninda gidin, gitmek icin motive edin, tesvik edin.
bir de bu kadar basibos kalmis bir cocugun, belki okulundan (yeni okulundan degil de eski okulundan) etkilendigi, sevdigi bir hocasi olabilir. bunu arastirin, varsa rica edin o konussun. okumanin onemini, sadece ingilizcenin artik herkeste olan, belirleyici bir ozellik olmadigini, onun icinde bulundugu yasin ve sonrasinin insanin kendine yatirim yapma yaslari oldugunu, 13-25 yaslari arasinda ne ektiyse ileride onu bicecegini, evde cani sikiliyorsa (eminim ki sikiliyor), en mantiklisinin sokaga cikmak oldugunu, spor yapmannn insani canlandirci, mutlu edici etkisini, vs vs anlatsin.
onun birilerine inanmaya ihtiyaci var. ve de duymasi gerekenleri inandigi birinden duymaya ihtiyaci var.
bir de riskli bir kisim var ki, sanirim babasina inaniyor. o da asla bunlari soylemez, degil mi?
inanilir gibi degil, insan nasil cocugu loser olmasin diye bir seyler yapmak istemez, hatta tam tersini yapar...
0
tabi ki çocuğu kazanmak önemli, okumasını geçtim, allah korusun ya büyüdüğünde divit gibi biri olursa!!!
ama türkiye koşullarında sınav gerçeğini de göz ardı etmek mümkün değil. iyi bi geleceği olsun istiyoruz her ebeveyn gibi, bunun yolu da iyi okullarda okumak ve bu da bizi sınav gerçeğine getiriyor. sbs, öss gibi değil ki, bu yıl olmadı, seneye bi daha girer diyelim.
benim derdim de çocuğu kazanmak, ama nasıl. psikolojik danışmanlığa gitmek için çocuğu ayrı, babayı ayrı ikna etmek gerek. ikisi de bu konuya sıcak bakmıyor.
ama türkiye koşullarında sınav gerçeğini de göz ardı etmek mümkün değil. iyi bi geleceği olsun istiyoruz her ebeveyn gibi, bunun yolu da iyi okullarda okumak ve bu da bizi sınav gerçeğine getiriyor. sbs, öss gibi değil ki, bu yıl olmadı, seneye bi daha girer diyelim.
benim derdim de çocuğu kazanmak, ama nasıl. psikolojik danışmanlığa gitmek için çocuğu ayrı, babayı ayrı ikna etmek gerek. ikisi de bu konuya sıcak bakmıyor.
0
annesi hakkında hiçbir zaman kötü konuşmadık onun yanında. hatta o annesiyle konuşmak istemediği zamanlarda bile biz zorladık. ama şimdi aklı eriyor ve annesinin davranışlarından çok etkileniyor. anne zaten konuşmaktan anlamıyor, anneyle konuşunca ya kavga çıkıyor siz bana karşı kışkırtıyorsunuz diyor yada iyi günündeyse doğru haklısnız diyip 1-2 hafta iyi oluyor sonra gene eski hale dönüyor.
zaten şu andaki arkadaşları hala eski okulundaki arkadaşları. bi tek onlarla görüşüyor. yeni arkadaş edinmedi yeni okulundan. okuldan bu kadar soğumasının bir sebebi de eski okulundaki öğretmenin biraz fazla disiplinli olması. çok fazla ödev verirdi, haftasonları etüt yaparlardı vs. babasının okuldan almasının bir sebebi de o öğretmen ve tempo oldu. her nasılsa bitek bizim oğlan (yada babası) dayanamadı o öğretmene, sınıftaki diğer 19 kişi hiç şikayet etmedi.
zaten şu andaki arkadaşları hala eski okulundaki arkadaşları. bi tek onlarla görüşüyor. yeni arkadaş edinmedi yeni okulundan. okuldan bu kadar soğumasının bir sebebi de eski okulundaki öğretmenin biraz fazla disiplinli olması. çok fazla ödev verirdi, haftasonları etüt yaparlardı vs. babasının okuldan almasının bir sebebi de o öğretmen ve tempo oldu. her nasılsa bitek bizim oğlan (yada babası) dayanamadı o öğretmene, sınıftaki diğer 19 kişi hiç şikayet etmedi.
0
öğretmenlerinin mutlaka olaydan, yani çocuğun durumundan haberleri olmalı ve varsa okuldaki rehber öğretmenle görüşün. o sizi yönlendirir. psikoloğa ya da herhengi başka bir yere başvurmanız gerekiyorsa o söyler, ne de olsa işin uzmanıdır. çocuğu görmeden işin uzmanı bile bir şey söyleyemez buradan.
0
overdose
evet, bu reklama benden başka gıcık olan var mı?bi de demet akbağ ne diyor öyle sonunda " tam netamadi" gibi bişey?
evet, bu reklama benden başka gıcık olan var mı?
bi de demet akbağ ne diyor öyle sonunda " tam netamadi" gibi bişey?
bi de demet akbağ ne diyor öyle sonunda " tam netamadi" gibi bişey?
0
ben de anlamıyorum sonda ne dediğini. onun öncesinde kafasını hızlıca sağa sola sallayarak "küsssel" dediğinde de midem bulanmaya başlıyor.
0
reklamla ilgili şu nokta tek benim mi dikkatimi çekti, oturma düzeni haremlik selamlık, yani bağyanlar bi tarafta erkekler bir tarafta oturuyor. Yan yana erkek kadın yok, bu kurumsal kimlikten dolayı mı böyle yoksa çorba içmek için oturma düzeni mi böyle yoksa ben kuruntu mu yapıyorum? Ki çorbanıza köfte katmak ne demek len diye de sık sık düşünmekteyim
0
reklamın barındırdığı saçmalıklar o kadar baskın ki hangi markaya ait olduğunu bile hatırlayamıyorum. ama şunu çok iyi biliyorum ki o reklamdan sonra köfteli köy çorbası mıdır nedir, ona öldürseler para vermem.
0
bundan önceki reklamlarda tam tetimatıyla diyorlardı. az önce baktım sözlüğe. doğru söyleyişi tam tetümmatıyla olmalıymış.
0
medievalman
selamlar, saygılar,geçen gün bir kız arkadaşımın üzerinde çok güzel bir palto gördüm ve terzide sıfırdan özel diktirdiğini duyduğumda oldukça şaşırdım. iyi de bir meblağ vermiş kendisi.merak ettiğim siz ya da çevrenizdekiler halen terzide kıyafet diktiriyor musunuz? ben ya da ailemden biri diktirmey
selamlar, saygılar,
geçen gün bir kız arkadaşımın üzerinde çok güzel bir palto gördüm ve terzide sıfırdan özel diktirdiğini duyduğumda oldukça şaşırdım. iyi de bir meblağ vermiş kendisi.
merak ettiğim siz ya da çevrenizdekiler halen terzide kıyafet diktiriyor musunuz? ben ya da ailemden biri diktirmeyeli yıllar oldu. ufak tefek işler için gidiliyor gene ama sıfırdan bir kıyafet diktirmedik. sabunlarla ölçü filan alınmasını hatırlıyorum yıllar önce ama sanırım AVM sonrası hayatımızda terzi kavramı olmadı.
tek merak ettiğim bu tür bir "geleneğin" devam edip etmediği, ediyorsa ne ölçüde ettiği?
geçen gün bir kız arkadaşımın üzerinde çok güzel bir palto gördüm ve terzide sıfırdan özel diktirdiğini duyduğumda oldukça şaşırdım. iyi de bir meblağ vermiş kendisi.
merak ettiğim siz ya da çevrenizdekiler halen terzide kıyafet diktiriyor musunuz? ben ya da ailemden biri diktirmeyeli yıllar oldu. ufak tefek işler için gidiliyor gene ama sıfırdan bir kıyafet diktirmedik. sabunlarla ölçü filan alınmasını hatırlıyorum yıllar önce ama sanırım AVM sonrası hayatımızda terzi kavramı olmadı.
tek merak ettiğim bu tür bir "geleneğin" devam edip etmediği, ediyorsa ne ölçüde ettiği?
0
ben de çok az rastladım. 1-2 arkadaşım var ara sıra gidiyorlar.
onun dışında elinde işe yaramaz parça parça kumaşı olanlar, bu kumaşlar bi işe yarasın diye gidip onları kıyafet haline getirtiyor.
ya da ufak tefek fermuar-yırtık mırtık işleri için ben de gidiyorum.
ama ben de bu yaşıma kadar hiç görmedim ki biri gitsin büssürü para verip kendine özel bişey diktirsin.
aslında tarz.
onun dışında elinde işe yaramaz parça parça kumaşı olanlar, bu kumaşlar bi işe yarasın diye gidip onları kıyafet haline getirtiyor.
ya da ufak tefek fermuar-yırtık mırtık işleri için ben de gidiyorum.
ama ben de bu yaşıma kadar hiç görmedim ki biri gitsin büssürü para verip kendine özel bişey diktirsin.
aslında tarz.
0
annemin terzisi var. ona birçok şey diktiriyoruz ailecek.
palto vs dikmek kolay değildir. bütün terziler yapamaz. özellikler erkek terzisi arayın diktirecekseniz.
dükkanlarda satılan elbiselerin kumaşlarından çok daha kalitelisini, çok daha kaliteli bir dikişler daha da ucuza getirebilirsiniz terziye diktirerek.
sabunla ölçü alınmaz bu arada. sabunla kumaş parçası elbisenin parçalarına ayrılmadan üzerine konulan patronların kenarı çizilir :))
palto vs dikmek kolay değildir. bütün terziler yapamaz. özellikler erkek terzisi arayın diktirecekseniz.
dükkanlarda satılan elbiselerin kumaşlarından çok daha kalitelisini, çok daha kaliteli bir dikişler daha da ucuza getirebilirsiniz terziye diktirerek.
sabunla ölçü alınmaz bu arada. sabunla kumaş parçası elbisenin parçalarına ayrılmadan üzerine konulan patronların kenarı çizilir :))
0
sadece internette rastladığım kıyafetleri terziye diktiriyorum hala. zaten iyi bi terzin varsa ve fiyatta da uçmuyorsa istediğin kıyafeti diktirmek daha mantıklı gibi. ama palto diktirmek hakkaten sıkıntılı iş dikecek terzi de bulmak zordur herhalde.
0
evet fellik fellik istediğim şeyi aramaktansa -ki alışveriş merkezi gezmekten nefret ederim- çizip diktiriyorum.
0
yasakani
ne demek ki bu?mersi.
ne demek ki bu?
mersi.
mersi.
0
hahaha ben de epey bi düşündüm ne demek lan bu, yazdıklarımız kayıt mı ediliyor, izleniyor muyuz, ergenekon falan bi tırstıydım.
yedeğe 2-3 tane fake hesap koysak olur mu fader'ım, kızar mısınız yoksa?
yedeğe 2-3 tane fake hesap koysak olur mu fader'ım, kızar mısınız yoksa?
0
uzuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuun süre internet kullanıcılırına kapalı olacaktı hani? (bkz: yersen)
artık başlar bunalımdayım, 15 sene önce beraber hambürger yediğimiz kızı unutamıyorum, halbuse kız şimdi oğlunun sünnetini yapıyor, penis boyunuz kaç, x dakikada boşalamıyorum, kız arkadaşım adet gördü/görmedi falan filan.
artık başlar bunalımdayım, 15 sene önce beraber hambürger yediğimiz kızı unutamıyorum, halbuse kız şimdi oğlunun sünnetini yapıyor, penis boyunuz kaç, x dakikada boşalamıyorum, kız arkadaşım adet gördü/görmedi falan filan.
0
tülay
önerilerinizi beklıyorm ayy türk gençliği:))
önerilerinizi beklıyorm ayy türk gençliği:))
0
le fate ignoranti
yalnız izlemediğim 1-2 filmi var. onun için izleiklerim arasında desem daha iyi herhalde.
yalnız izlemediğim 1-2 filmi var. onun için izleiklerim arasında desem daha iyi herhalde.
0
le fate ignoranti +1
hemen hemen hepsini izlemişimdir bu adamın filmlerinin. bunu 3-4 kez.
hemen hemen hepsini izlemişimdir bu adamın filmlerinin. bunu 3-4 kez.
0
entrapmen
soru baslikta.
soru baslikta.
0
döneme ve dönemin diline çok aşina değilsen, sonelerden başla. ingilizce baskılarının çoğu gayet iyi. sözlük kullanmayı asla zaman kaybı gibi görme. shakespeare bazen kelimelerin 2-3 anlamını da kullanır, aynı mısrada/cümlede. keşfettikçe güzelleşir. oyunlardan da othello'yla başlayabilirsin belki... yine sözlük, hep sözlük :)
0
gereksiz insan
epic fail olmasını istemiyorum. renkli olması da gözümü korkutuyor.yapılabilir mi şey midir bu.
epic fail olmasını istemiyorum. renkli olması da gözümü korkutuyor.
yapılabilir mi şey midir bu.
yapılabilir mi şey midir bu.
0
yapılmasında sıkıntı yokta deri üzerinde beyaz renk üstündeki etkiyi verirmi diye bir bakmak lazım.
0
gölgeli bişi bu. kolunda bacağında sağa sola oynatınca bozulur. bir manası kalmaz. bir de göz bozabilir.
0
neysene
ekşi duyurudan haberdardır heralde öyle değil mi?edit: cevap hayırsa ekşi sözlük diğer ekşi'leri tanıtmıyor mu? yoksa onlar mı tanımak istemiyor?
ekşi duyurudan haberdardır heralde öyle değil mi?
edit: cevap hayırsa ekşi sözlük diğer ekşi'leri tanıtmıyor mu? yoksa onlar mı tanımak istemiyor?
edit: cevap hayırsa ekşi sözlük diğer ekşi'leri tanıtmıyor mu? yoksa onlar mı tanımak istemiyor?
0
jack n brooks
selam duyuru insanları. artık bu ulkede yaşamaktan ve saçmalıklarla ugraşmaktan gına geldi. abd de çalışmak ve oraya yerleşmek istiyorum. iletişim fakültesi radyo sinema tv mezunuyum.ingilizcem ortaokuldan beri birşekilde haşır neşir olmamdan dolayı idare eder diye düşünüyorum.hello how are you
selam duyuru insanları.
artık bu ulkede yaşamaktan ve saçmalıklarla ugraşmaktan gına geldi. abd de çalışmak ve oraya yerleşmek istiyorum.
iletişim fakültesi radyo sinema tv mezunuyum.ingilizcem ortaokuldan beri birşekilde haşır neşir olmamdan dolayı idare eder diye düşünüyorum.hello how are you diyip cv sine ingilizcem orta yazanlara göre ileri seviye diyebilirim.
şimdi burada kurumsal bir şirkette sigortalı olarak çalışıyorum ve satış işi yapıyorum. hayat şartlarım fena sayılmaz ama dediğim gibi bu ulke adam olmayacak ve iyice siki tutacak diye dusunuyorum. o yuzden siktir olup gidesim var.
şimdi sizden istediğim cevaplar nasıl şeyler yapsam ki oraya kapak atsam.çalışmam, orda kalışım vs yasal olsa kaçak takılmasam.nasıl şeyler gerekir bunu sağlamak için. yaz ortası gibi kaçmayı planlıyorum ne gibi girişimlerde bulunmaya başlamalıyım.basit olabilecek ve zor olabilecek yonleri neler olabilir. sizce mantıklı mı değil mi bu kısma girmeden daha once deneyim yaşamış arkadaşlar bak şunu bilsen iyi olur diyebilecekler cevap verirse sevinirim.
teşekkürler şimdiden.
artık bu ulkede yaşamaktan ve saçmalıklarla ugraşmaktan gına geldi. abd de çalışmak ve oraya yerleşmek istiyorum.
iletişim fakültesi radyo sinema tv mezunuyum.ingilizcem ortaokuldan beri birşekilde haşır neşir olmamdan dolayı idare eder diye düşünüyorum.hello how are you diyip cv sine ingilizcem orta yazanlara göre ileri seviye diyebilirim.
şimdi burada kurumsal bir şirkette sigortalı olarak çalışıyorum ve satış işi yapıyorum. hayat şartlarım fena sayılmaz ama dediğim gibi bu ulke adam olmayacak ve iyice siki tutacak diye dusunuyorum. o yuzden siktir olup gidesim var.
şimdi sizden istediğim cevaplar nasıl şeyler yapsam ki oraya kapak atsam.çalışmam, orda kalışım vs yasal olsa kaçak takılmasam.nasıl şeyler gerekir bunu sağlamak için. yaz ortası gibi kaçmayı planlıyorum ne gibi girişimlerde bulunmaya başlamalıyım.basit olabilecek ve zor olabilecek yonleri neler olabilir. sizce mantıklı mı değil mi bu kısma girmeden daha once deneyim yaşamış arkadaşlar bak şunu bilsen iyi olur diyebilecekler cevap verirse sevinirim.
teşekkürler şimdiden.
0
green card çekilişine katılın. başka yasal bir yolu yok :) onun dışında öğrenci ya da turist vizesi ile gidip uzatmaya çalışıp kaçak yaşayacaksınız. vatandaş olmadığınız ve orda bir hiç olduğunuzdan dolayı benzinci, bulaşıkçı gibi işlerde sürüneceksiniz.
0
vay arkadaş. upuzun bir cevap yazmıştım. yere düşen mouse chrome'u kapattı. gitti hepsi. film gibi ulan.
erindim çok hepsini tekrar yazmaya. özet geçeceğim. sorun olursa mesaj atabilirsin.
-gitmenin en kolay yolu okul.
-gidince illegal kalmak istersen zor olur hacı. bulaşıkcılık filan yapabilrisin.
-legal olarak ya evlenecen, ya kura yada iş,
-mühendislik dışında iş çok çok zor türkiyeden giden biri için, evlilik tehlikeli, kura şans.
-gidip orda master yaparsan iş şansını arttırırsın hemde kaldığın sürede ne yapacağına karar verirsin. ama onun için ya para lazım ya da daha az para ve hayvan gibi çalışmak lazım.
erindim çok hepsini tekrar yazmaya. özet geçeceğim. sorun olursa mesaj atabilirsin.
-gitmenin en kolay yolu okul.
-gidince illegal kalmak istersen zor olur hacı. bulaşıkcılık filan yapabilrisin.
-legal olarak ya evlenecen, ya kura yada iş,
-mühendislik dışında iş çok çok zor türkiyeden giden biri için, evlilik tehlikeli, kura şans.
-gidip orda master yaparsan iş şansını arttırırsın hemde kaldığın sürede ne yapacağına karar verirsin. ama onun için ya para lazım ya da daha az para ve hayvan gibi çalışmak lazım.
0
Kanada'da sartlar daha iyi. en kolayi ogrencilik. ortalaman yuksekse ve toefl'da iyi birseyler alirsan master'a basvur. kabul alana burs da var.
0
burasi da iyi degil aslinda, bence ingiltere(turkiye'ye yakin, hem de avrupa sonucta) ya da kanada(daha rahat yasam, daha kolay vatandaslik(sitesine bakin, cesitli kriterleri gecince vatandaslik basvurusunu aliyorlar)) dusun. amerika'da hayatin nasil oldugunu iyi tart, cunku essek gibi calisacaksin, eger legalsen cogu vergiye gidecek, illegalsen bok gibi bir maasin olacak ve belki de alamayacaksin parani, adam gibi arkadasliklarin hep multecilerle olacak, iyi bir sehirde yasayacak kadar para yapamazsan da bok gibi bir hayatin olur. sakin "aman bu da buraya gelmesin" diye yazdigimi dusunme, cunku ne zaman bir turke bunu soylesem burun kiviriyor. bize de gelmeden demislerdi, yuh demistik, bizi istemiyorlar. istanbul'da yere baksan para bulursun diye istanbul'a gelen ve husrana ugrayan koylu gibi olduk bi ara. ama eger diyorsan ki seni yenecegim istanbul, en kolay yol evliliktir. ama evlenecegin de insandir, sevmeden, sevip gibi yapip evlenmek cok yaralar o zavalliyi. bizim bi tanidik kendini yamadi bir zavalliya, somurup duruyor, yazik.
neyse, yani kotuluk olsun diye soylemiyorum, ama bir hic ugruna isinizden, hayatinizdan, sevdiklerinizden olmayin. biz geri donemedik ne yapsak da, cunku donecek hic bir seyimiz kalmamisti. halen de hafiften rezil bir hayat yasiyoruz.
deneyimlerimden gordugumu soyleyeyim, buradan bir is/sponsor ayarlayip gelmezseniz sicarsiniz. ogrenci olarak gelmek de iyidir ama ona da paraniz var mi? hem okula gidip hem cok calisabilecek misiniz? okul absence yaparsaniz affetmez, sinirdisi edilirsiniz, ve hatta gordugum kadariyla hapiste biraz zaman da gecirebilirsiniz. 10-15 kisiyle ayni evi paylasabilir misiniz belinizi dogrultana kadar? iyiye gelene kadar kotuyu cekebilir misiniz?
iyi yonleri ise soyle, eger buraya gelip, bir yerden legal olursaniz, iyi yasarsiniz, cocuklariniz burada dogar buyur, gelecege umutla ve keyifle bakarlar, o da eger demin dedigim gibi essek gibi calisirsaniz. lutfen kesinlikle cocuk yapip gelmeyin, cunku biz cocukken geldik ve resmen agzimiza sicildi. ben daha liseye yeni basliyordum, cok aci cektim ve hala cekiyorum. o yuzden ne yapacaksaniz, cocuk yapmadan yapin, sonra dusunmeyin yani cocuk acisindan. bu arada, unutmayin ki, buraya gelirseniz cocugunuz icin gelirsiniz. burada dogsun, buyusun diye. cunku sizin hayatiniz burada cogunlukla calismak olacak. eger parayi kirarim bir yerden diyorsaniz, sizi kim tutar?
umarim sizin icin en iyisi olur.
neyse, yani kotuluk olsun diye soylemiyorum, ama bir hic ugruna isinizden, hayatinizdan, sevdiklerinizden olmayin. biz geri donemedik ne yapsak da, cunku donecek hic bir seyimiz kalmamisti. halen de hafiften rezil bir hayat yasiyoruz.
deneyimlerimden gordugumu soyleyeyim, buradan bir is/sponsor ayarlayip gelmezseniz sicarsiniz. ogrenci olarak gelmek de iyidir ama ona da paraniz var mi? hem okula gidip hem cok calisabilecek misiniz? okul absence yaparsaniz affetmez, sinirdisi edilirsiniz, ve hatta gordugum kadariyla hapiste biraz zaman da gecirebilirsiniz. 10-15 kisiyle ayni evi paylasabilir misiniz belinizi dogrultana kadar? iyiye gelene kadar kotuyu cekebilir misiniz?
iyi yonleri ise soyle, eger buraya gelip, bir yerden legal olursaniz, iyi yasarsiniz, cocuklariniz burada dogar buyur, gelecege umutla ve keyifle bakarlar, o da eger demin dedigim gibi essek gibi calisirsaniz. lutfen kesinlikle cocuk yapip gelmeyin, cunku biz cocukken geldik ve resmen agzimiza sicildi. ben daha liseye yeni basliyordum, cok aci cektim ve hala cekiyorum. o yuzden ne yapacaksaniz, cocuk yapmadan yapin, sonra dusunmeyin yani cocuk acisindan. bu arada, unutmayin ki, buraya gelirseniz cocugunuz icin gelirsiniz. burada dogsun, buyusun diye. cunku sizin hayatiniz burada cogunlukla calismak olacak. eger parayi kirarim bir yerden diyorsaniz, sizi kim tutar?
umarim sizin icin en iyisi olur.
0
Sırf bir süre yaşadığım ABD için konuşmuyorum, yurtdışına çıkmak sorunlarınızın çözümü değil ve emin olun oralarda da bir sürü saçmalıkla karşılaşacaksınız.
Daha önce gidip en az altı ay yaşamadıysanız, şimdiki düşünceniz temelde "üniversiteye bir kapağı atayım, çok çalışır iyi bir bölüme geçerim, üstüne işletme mastırı yapıp geleceğe güvenle bakarım" diyip sonra girdiği dandik bölümü sekiz senede bitiremeyen insanlarınkine çok benziyor.
Daha önce gidip en az altı ay yaşamadıysanız, şimdiki düşünceniz temelde "üniversiteye bir kapağı atayım, çok çalışır iyi bir bölüme geçerim, üstüne işletme mastırı yapıp geleceğe güvenle bakarım" diyip sonra girdiği dandik bölümü sekiz senede bitiremeyen insanlarınkine çok benziyor.
0
caille
saçım kıvırcık ve çok kabarıyor. fön çektirdikten yarım saat sonra elektriklenmeye ve dalgalanmaya başlıyor. kuaför fönden sonra saç kremi sürse de sürmese de durum aynı. bunu engelleyebileceğim, fönün ömrünü uzatabileceğim ürün veya yöntem tavsiyeniz?
saçım kıvırcık ve çok kabarıyor. fön çektirdikten yarım saat sonra elektriklenmeye ve dalgalanmaya başlıyor. kuaför fönden sonra saç kremi sürse de sürmese de durum aynı. bunu engelleyebileceğim, fönün ömrünü uzatabileceğim ürün veya yöntem tavsiyeniz?
0
fönden sonra üstünden düzleştiriciyle geçmelerini söyle, şampuanlar bir işe yaramıyor.
0
iyi bi kuaforde kalici duzlestirme yaptirabilirsin. sanirim 70-100lira arasinda degisiyor. enaz 3ay idare eder seni saclarinin uzama hizina bagli olarak.
0
alihoca
Axess kullanıyorum. Ödemeyi geciktirdim ve cuma günü ''3 gün içinde minimum'u yatırmazsanız bla bla yaparız, önceden konuşup ödeme sözü için tarih verdiyseniz bunu dikkate almayınız'' dediler.Yarın son gün ve minimumda birikmiş, ödeyemem. Yarın arayıp şu tarihte ödeyeceğim desem olur mu? Ödeyeceğim
Axess kullanıyorum. Ödemeyi geciktirdim ve cuma günü ''3 gün içinde minimum'u yatırmazsanız bla bla yaparız, önceden konuşup ödeme sözü için tarih verdiyseniz bunu dikkate almayınız'' dediler.
Yarın son gün ve minimumda birikmiş, ödeyemem. Yarın arayıp şu tarihte ödeyeceğim desem olur mu? Ödeyeceğim tarihte cuma günü zaten.
Kalın sağlıcakla.
Yarın son gün ve minimumda birikmiş, ödeyemem. Yarın arayıp şu tarihte ödeyeceğim desem olur mu? Ödeyeceğim tarihte cuma günü zaten.
Kalın sağlıcakla.
0
kazımazlar hacı... en azından bir miktarını yatır ki dediğinin bir inandırıcılığı olsun.
0
en azından asgari tutarı yatırmaz isen işin biraz zor. akbank pek acımıyor. icra pat diye gelmez en az 1 ayı var.
0
peki icra takibi başladı madem icra pat diye gelmiyor ben 2-3 gün sonra yatırsam düzeliyormu herşey?
0
avukat masraflarini aliyorlar bildigim valla es dost kapatsan iyi olur hic sevmiyorum su banka islerini ya :/
0
@ucyuz
yani takibe başladıktan sonraki 4-5 gün içersinde yatırsam bir sıkıntı kalmaz. Doğrumu anlamışım?
yani takibe başladıktan sonraki 4-5 gün içersinde yatırsam bir sıkıntı kalmaz. Doğrumu anlamışım?
0
tamamını ödemen kaydıyla sıkıntı kalmaz. icra takibi başladıktan sonra tüm borcu kapatman gerekir.
0
Anladım, yani minimum değil bütün kredi kartı borcunu yatırmam gerekiyor. Boku yedik desenize.
0
eğer kredi kartının icra takibi başlarsa borcun tamamını istiyor banka. ne yap et asgariyi ödemeye çalış.
0
panik yapmayın bir seferlik gecikme ile kimse kimseyi icraya vermez.
eskiden çok kart borcu batırdıkları için artık yakın takibe alıyorlar ödemeleri, hemen mesaj gönderiyorlar.
panik yapmadan açıp telefonu sorun.
eskiden çok kart borcu batırdıkları için artık yakın takibe alıyorlar ödemeleri, hemen mesaj gönderiyorlar.
panik yapmadan açıp telefonu sorun.
0
@mea maxima culpa
bankadan arayıp verdikleri tarihe kadar belirtilen borcu ödemez isen icra takibi başlıyor. denemesi bedava.
bankadan arayıp verdikleri tarihe kadar belirtilen borcu ödemez isen icra takibi başlıyor. denemesi bedava.
0
opucuk baligi
Kadıköy'den Anadolu Kavağı'na gitmek istiyorum, ama şu geze dolaşa giden vapurla değil. Nasıl gidebilirim? İstanbul'u yok denecek kadar az biliyorum. Kavacık'tan Anadolu Kavağı'na otobüs varmış, bir de Sarıyer'den vapur varmış, ama Kadıköy'den oralara nasıl gidildiğini de bilmiyorum :) Şimdiden teşe
Kadıköy'den Anadolu Kavağı'na gitmek istiyorum, ama şu geze dolaşa giden vapurla değil. Nasıl gidebilirim? İstanbul'u yok denecek kadar az biliyorum. Kavacık'tan Anadolu Kavağı'na otobüs varmış, bir de Sarıyer'den vapur varmış, ama Kadıköy'den oralara nasıl gidildiğini de bilmiyorum :)
Şimdiden teşekkürler!
Şimdiden teşekkürler!
0
elimizdeki bilgilerle önce kadıköy'den kavacık'a gidilir, sonra ordan anadolu kavağı'na :))
üsküdardan otobüs olabilir. ona baktınız mı?
üsküdardan otobüs olabilir. ona baktınız mı?
0
uzmanı burada güzel kardeşim.
1. yol: kadıköy rıhtım'dan 15 bk (kadıköy-beykoz), kavacık mezarlıkta inilir. mezarlığın yanındaki duraktan kalkan anadolu kavağı otobüsüne binilir. takribi 70 - 90 dakika.
2. yol: (ben bunu tercih ederdim) kadıköy söğütlüçeşme'den metrobüse binilir. zincirlikuyu'da inilir. oradan sarıyer otobüsüne binilir. (28 t falan) sarıyer'den vapurla anadolukavağı'na geçilir. takribi gene 70-90 dakka!
anadolukavağı'na sarıyer'den vapurla gitmek gibisi yoktur. ama vapur saatlerini kontrol et gitmeden. iyi gezmeler!
1. yol: kadıköy rıhtım'dan 15 bk (kadıköy-beykoz), kavacık mezarlıkta inilir. mezarlığın yanındaki duraktan kalkan anadolu kavağı otobüsüne binilir. takribi 70 - 90 dakika.
2. yol: (ben bunu tercih ederdim) kadıköy söğütlüçeşme'den metrobüse binilir. zincirlikuyu'da inilir. oradan sarıyer otobüsüne binilir. (28 t falan) sarıyer'den vapurla anadolukavağı'na geçilir. takribi gene 70-90 dakka!
anadolukavağı'na sarıyer'den vapurla gitmek gibisi yoktur. ama vapur saatlerini kontrol et gitmeden. iyi gezmeler!
0
hain kobra
Bu akşam tavada et kızartmayı düşünüyorum, yalnız yanına da mantar ve soğan gibi bir şeyler eklemek istiyorum. Soru şu: mantar ve soğan, etin hemen yanında pişirilebilir mi? Yoksa onları ayrı bir tavada pişirmek daha mı uygun olur?
Bu akşam tavada et kızartmayı düşünüyorum, yalnız yanına da mantar ve soğan gibi bir şeyler eklemek istiyorum.
Soru şu: mantar ve soğan, etin hemen yanında pişirilebilir mi? Yoksa onları ayrı bir tavada pişirmek daha mı uygun olur?
Soru şu: mantar ve soğan, etin hemen yanında pişirilebilir mi? Yoksa onları ayrı bir tavada pişirmek daha mı uygun olur?
0
mantarı etle pişirme ama soğanı pişirebilirsin. hatta etin yağı, tadı soğana bulaşınca daha bile güzel oluyor.
0
teorik olarak beraber pişebilir, ancak bunu yapmayın.
birincisi bunların pişme süreleri eşit olmadığı için yanabilir bir kısmı, ikincisi tadları birbirine karışır, iyi olmaz.
etin yumuşak olması için: tavayı iyice kızdırın ve eti ondan sonra koyun pişmesi için. eğer tava ılıkken koyarsanız et yumuşak olmaz, kayış gibi olur.
birincisi bunların pişme süreleri eşit olmadığı için yanabilir bir kısmı, ikincisi tadları birbirine karışır, iyi olmaz.
etin yumuşak olması için: tavayı iyice kızdırın ve eti ondan sonra koyun pişmesi için. eğer tava ılıkken koyarsanız et yumuşak olmaz, kayış gibi olur.
0
tavayı çok kızdırıp mantarları öyle atın, o zaman su salmaz içinde kalır ve lezzeti daha da iyi olur.
0
Soğanla eti, mantarıda aynı pişir. pişmiş mantarı etin içine atıp 5 dk beraber pişirirsin harmanlanmış olur.
0
tavaya çok az yağ koyun. iyice kızdırın. eti ondan sonra koyun. ve mümkünse bir tarafı iyice kızarana dek hiç hareket ettirmeyin, çevirmeyin. daha sonra eti alın. yine kızgın tavaya soğan ve mantarları aynı anda atın. bu arada tavada etten kalan yapışmış parçacıklar vardır. onları sakın kazıyıp atmayın. mantar suyunu saldıkça -ki bir tutam tuz bunu hızlandıracaktır- o parçacıkları kaşığın tersiyle kazıyıp sos haline getirin. etin lezzeti mantar ve soğana iyice sinecektir. ve mümkün olduğunca kendi suyuyla pişirin derim.
0
etle pişirme.
mantarı yağda kızart(deep fry), soğanları da ızgarada.
afiyet olsun.
mantarı yağda kızart(deep fry), soğanları da ızgarada.
afiyet olsun.
0
kedili madam a ilaveten: eti kenara aldiginizda aluminyum folyonun uzerine koyun. Tuz, kirmizi pul biber ve kekik ilave ettikten sonra folyoyu kapatin. Mantarlar ve soganlar pisene kadar folyonun icindeki sauna etkisiye disi kitir ici sulu ve yumusak bir et sizi bekliyor olacak. Afiyet olsun!
0
